İyi okumalar! Medya Heaven ve Stiles. Hayır arkadaşlar ne shopu ahdbhasbdhasdk
***
(Heaven'dan)
Alfalarla birlikte bir kadının etrafını çevrelemiştik. Kadın üvez ağacı tozunun arkasına saklansa da, Deucalion orada durmaktan, ikizler ve Kali'yse orayı yumruklamaktan vazgeçmiyordu.
"Okulumuzun rehberlik hocası mı? Onunla ne işimiz var ki?" diye soru dolu bakışlarımı Deucalion'a çevirdim. Deucalion artık Kali'nin değil, benim elimden tutarak yürüyordu. Ve bana diğerlerinden daha iyi davranıyordu.
"O sadece bir insan değil çünkü."
Deucalion'ın sözlerini karşı yüzümü buruşturdum. "Nasıl yani?" diye Scott sorduğunda, ona katılır mırıltılar çıkardım.
"Benim Jennifer'la aynı olduğumu biliyorsun." dedi Amanda nefes nefese kalarak.
"Sadece onu değil. Isaac'i kurtarmak için gönderdiğin kadını da biliyorum. Braedon'ı."
"Ama ondan başka hiçbir şey öğrenemeyeceksiniz benden. Ben sadece doğanın dengesini korumaya çalışıyorum, ve bildiklerimi size anlatırsam çok kötü şeyler olacak. Şimdi, gidin buradan!" diye bağırdığında Deucalion nazikçe tuttuğunduğu kolumu bıraktı. Bastonunu hafifçe yukarı kaldırdıktan sonra ucundaki uçluk tarzı şeyi çıkardı, ve saniyeler içinde Amanda'ya doğru fırlattı.
"Aman Tanrım, Amanda!" diye bağırıp, ona doğru koşmak istediğimde Deucalion beni durdurmuştu. Ama Scott'a bir şey yapamamış, Scott giderek kadının tam kalbinin üzerine gelen oku çıkarmıştı.
Deucalion'dan kurtulup, ben de onun yanına gittim, ve tam önlerinde durdum. İkizler ve Kali Amanda'nın üzerine gelip, onu parçalamak istiyorlardı, ve ben bunu durdurmuştum. Yüzümü değişerek, melez yüzümü ortaya çıkartıp, onlara bakarak hırlıyordum. Bu onları korkutmuş olmalı ki, bir adım geri çekilmişlerdi.
Bunu gördüğümde Amanda'nın yanına çöküp, diğer kolundan da ben tuttum. Acı çekiyordu, ama neyse ki, Scott'la ikimiz bunun üstesinden gelebiliyorduk.
"Aptalca bir şey yapmayın, çocuklar."
Deucalion'ın sesini duyduğumuzda ikimiz de sinirle ona baktık. Bizi korkutacağını sanıyordu, ama biz buraya sadece arkadaşlarımızı ve ailelerimizi kurtarmaya gelmiştik.
"Sadece çeneni kapa..." diye fısıldadım dişlerimin arasından. Garip bir şekilde ikimize hiçbir şey söylemiyordu. Sanki bizde ona lazım olacak bir şey vardı.
"Nemeton... –dedi Amanda nefes nefese- Nemeton'u bulursanız, onları da bulabilirsiniz. Kurban ayini iki gün sonra, ay tutulması olduğu zaman gerçekleşecek..."
Amanda'nın söylediği şeylerle Scott'la bir birimize baktık. Ay tutulması kurtların aleyhine bir şeydi. Yani, o gün tüm güçlerimiz yok olacaktı.
"Lanet olsun..." diye fısıldadım Scott'a bakarak. İkimiz de başımıza çok kötü şeyler geleceğinin farkındaydık. Ancak nemeton'u herkesten önce bulmamız gerekiyordu.
***
(Lia'dan)
"Evet, çocuklar. Ne yapıyoruz?"
Lydia'nın sorusuna katılarak kafamı salladım. Deaton bir saattir bizi kliniğine getirmiş, ama hala bir şeyler konuşmamıştı.
Kapıdan beklediğimiz son kişinin girdiğini gördükte hepimiz derin bir nefes almıştık. Deaton, eğer Derek olmazsa, Nemeton'u bulamayacağımızı bize söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyor
Fanfikce****Blood and Revenge: Geçmişle yüzleşmenin devamıdır**** ... Kapıdan koşarak çıktığımda nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. Eve gitmeyecektim. Kanada'ya dönecektim. Kafamı toparlayana kadar orada kalmam gerekiyordu. Yoksa... Çok kötü şeyler yapab...