İyi okumalar. Medyada Isaac ve Lia var.
***
(Lia'dan)
Stiles telefonu kapatarak cebine koydu, ve Koçun yanına doğru gitti.
"Çok mu ağrıyor?"
Elimle omuzuna dokundum. Gözlerini kapatmış, ağzı yarım açık şekildeydi. "O öldü..." Fısıldıyordu, ama kelimeleri anlamsız gibiydi. Derek'in ölümüne üzülmüştü.
"Bunu bilemeyiz, Scott. Kendini üzme bu kadar."
Beyaz tişörtünün üzerindeki kan lekelerine gözüm kaydığında dehşetle ağzımı kapattım. "Hala kanıyorsun, ve kanın siyaha dönüyor! Neden diğerleri iyileşti, ama sen iyileşmedin, Scott? Kendine bunu neden yapıyorsun?!"
Elimi karnın üzerinde gezdirirken, Koça baktım, ama kafası Stiles'la karışmıştı.
"Alfa... Alfa yaptığı için."
Kesik kesik nefeslerinin arasından konuşuyordu. Diğer elimi alnına dayadım. Ateşi vardı. Stiles'sa hala Koçu durmak için ikna edememişti.
***
(Stiles)
Koçun yanına gidip önünde durdum. Hala bir şeyler konuşuyordu.
"Koç?"
"Stilinski? Yerine geç, Stilinski, hemen!"
Bağırmıştı beni gördüğü an. "Koç, önümüzdeki benzinlikte durmamız gerek, tuvalete gitmemiz gerekiyor."
Koç ilk önce söylediklerimi dinledi. Sonraysa gülerek "Hayır." dedi üstüne basa basa.
"Ama altımıza yapacağız hepimiz."
"Ağzından sular akmaya başlasa bile bu araba durmayacak, Stilinski."
"Ama, Koç!" Adını söylediğim an düdüğünü basmıştı.
"Koç, beni dinler... Koç? Ama... Durur musunu... Bir daki.. Koç?!"
Sonunda bağırdığımda Koç düdüğünü ağzından çekerek "Yerine otur, Stilinski!" diye bağırdığında öfkeyle "Tamam!" dedim. Arkamı dönüp giderken güldüğünü hissediyordum.
"Jared, gözünü ufuktan ayırma. Kusmanı istemiyorum." Koçun sesiyle yavaşça durdum. "Kusmaktan bahsetmesek... Daha çok midem bulanıyor..."
"Bak, Jared. Eğer sen arabaya kusarsan, ben de senin üzerine kusarım." Gözüm yanımdaki koltukta oturan Jared'a kaydığında çarpıkça gülümsedim.
Yanına geçip otururken aklımdaki sinsi plan beni cesaretlendiriyordu. "Hey, Jared?" Şaşkın gözleri yüzümde dolaşıyordu. "Ne istiyorsun?" diye mırıldandığında yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim.
"Nasıl gidiyor?"
***
Arabadan herkes öğürerek inerken, ben Scott'ı, Lia'ysa Heaven'i çıkarmıştı.
"Hiç kimse çok uzaklaşmasın, on beş dakika sonra burada buluşalım!" Koç kafasını otobüsün camından çıkararak, elindeki hava spreyini dışarı sıktı.
"O nasıl?"
Allison ve Lydia etrafımızı sararken, Allison Scott'ın diğer kolundan tutarak lavaboların önüne doğru yürümeye başladı. Yerimi Lydia'ya verirken, kendimse Lia ve Heaven'in yanına gittim.
"İsaac ve Boyda göz kulak olun. Bir delilik yapmalarına izin vermeyin."
Lia kafasını sallarken, Heaven kafasını yere eğerek sırtını duvara yaslamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyor
Fanfic****Blood and Revenge: Geçmişle yüzleşmenin devamıdır**** ... Kapıdan koşarak çıktığımda nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. Eve gitmeyecektim. Kanada'ya dönecektim. Kafamı toparlayana kadar orada kalmam gerekiyordu. Yoksa... Çok kötü şeyler yapab...
