İyi okumalar. Hikayenin sonunda bir açıklama var, onu okursanız sevinirim.
***
(Lia'dan)
"Lia, benimle konuşman gerek..."
Isaac'in arkamdan gelmesine aldırış etmeden okulun koridorunda yürüyordum. Çocukları sonunda okuldan çıkmamak için ikna edebilmiş, ve biraz da olsa rahatlamıştım.
"Dursana!" diye bağırdığında arkamı dönüp, kolumu iki yana açtım: "Ne istiyorsun?!"
"Sadece konuşmalıyız, yeniden seni kaybetmek istemiyorum."
Isaac'in lafına gülümsemiştim. Ama bu daha çok iğneleyici bir gülüştü.
"Bunu bana, beni, tam barışmışken azarlayan biri mi söylüyor? Teşekkür ederim, ama kalsın."
Laflarımı söyledikten sonra yeniden yürümeye başladım, ama karşıma Allison'ın çıkmasıyla durmuştum. Telefonla birileriyle konuşuyor, endişeli görünüyordu.
"Ne oldu?" diye onun yüzüne baktığımda telefon ekranını kilitleyip bana döndü:
"Scott aramıştı. Darach ellerinden kaçmış, ve alfalar peşlerindeymiş." Diye cevap verdiğinde gözlerim tümüyle açılmıştı. "Lanet olsun, Heaven'i alacaklar!" Bağırtım tüm koridora yayılmıştı. Öyle ki, tüm çocuklar yüzüme bakıyordu.
"Hemen gidelim!" diye Isaac söylenip, yanımızdan uzaklaştığında, ben de onun arkasından hızla yürümeye başladım. Heaven'in, Stiles'ın, ve Scott'ın başı beladaysa, onlara yardım etmeliydim.
"Hey, çocuklar." Diye ses duyduğumuzda ikimiz de arkaya döndük. Chris elinde araba anahtarı tutarak bize bakıyordu.
"Yoksa koşarak mı gideceksiniz?" dediğinde gülümsedik. Sonunda birileri bizi anlamış, ve savaş meydanına gitmemize izin vermişti. Hepimiz birlikte oradan ayrılırken tüm çocuklar garipçe bizi izliyordu.
Hava çok yağmurluydu, ve rüzgar ağaçları sarsacak kadar hızlı esiyordu.
***
(Heaven'dan)
Morgda hepimiz bir şeyler düşünmeye çalışarak duruyorduk. Hastanenin kokusu bizim kokularımızı bastırdığı için bizi bulamıyorlar, tüm odaları o yüzden dolanıyorlardı.
Kapı açıldığında hepimiz gergince oraya baktık. Alfaların geldiğini sanmıştık, ama gelen Jennifer Blake'di.
"Hangi cehenneme gittin sen?!" diye bağırıp üzerine doğru yürürken elini karşıya uzattı ve titrek sesiyle "Alfa... Alfaların hepsi burada, benim için geldiler." Dediğinde yüzümü buruşturarak ona baktım.
"Sen kaçmaya çalıştın." Dedi Derek soğuk sesiyle. Hepimiz ona nefret kusarak bakıyorduk.
"Eğer kaçmazsam, onlar arkamdan geleceklerdi. Benim başımı saniyeler içinde ayırırlarsa, Cara'nın ve Sheriff'in yerini nereden öğrenecektiniz?!" diye bağırdığında sinirle hırladım. Artık sinirlerime hiç hakim olamıyordum.
"Tamam, Heaven, sakin ol..."
Stiles omuzuma yavaşça dokunarak söylemişti bunları, ama ben tam aksine sinirden köpürüyordum böyle yaptıkça. Elini kenara iterek kırmızı gözlerimle ona baktım. Şu an Jennifer'ı parçalamak istiyordum.
"Heaven, zamanı değil. Buradan gitmemiz gerek, onlar bize yaklaşıyorlar." Diye Jennifer söylenince Scott "Peki ya nasıl çıkacağız? Arabalarımız ön bahçede kaldı, ve muhtemelen Alfalar orayı tutmuştur." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyor
Hayran Kurgu****Blood and Revenge: Geçmişle yüzleşmenin devamıdır**** ... Kapıdan koşarak çıktığımda nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. Eve gitmeyecektim. Kanada'ya dönecektim. Kafamı toparlayana kadar orada kalmam gerekiyordu. Yoksa... Çok kötü şeyler yapab...