Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyor

17. Bölüm ~ Kışkırtmak.

İyi okumalar. Medyada Lia var.

***

Herkes evimde toplanmıştı, ama Derek yoktu. Onu çağırsak da, gelmeyi reddetmişti.

Ölen çocuk son sınıftı, ve bakir olmadığını öğrenmiştik. Yani, Stiles öğrenmişti, ama suratına güzel bir tokat yemişti. Onun bu haline çok gülsem de, ciddileşmiştim.

"Onları gördünüz mü? Sanki bir şeyden haberleri vardı."

İsaac bunu söyleyerek Scott'la bana baktı. "Gerçekten, hala o ikizlerin yaptığını mı düşünüyorsunuz?" Stiles oturduğu yerde dikleşirken, kafam omuzunda olduğu için boşluğa düşmüştü.

Bana bakarak "Özür dilerim" dediğinde gözlerimi devirip, kafamı yanımdaki Lia'nın omuzuna koydum.

"İsaac doğru söylüyor."

Scott'ın sesini duyduğu an Stiles ayağa kalkmıştı. "Onlar kurban!" diye bağırdı.

"Ama her şey o ikizler ve sürüsü geldiğinden sonra başladı." İsaac'in söylediği şeye Lia katılırmışcasına "Mantıklı." diye mırıldandı.

"Kurt adamların pençesi var, neden onları iple boğmakla uğraşsınlar ki?"

Stiles İsaac'e baktığında Lia "Bu da mantıklı..." diye mırıldandı.

"Karar versen artık?" diye sordum Lia'ya bakarak. Gözlerini devirip, o da yana, İsaac'in yanına kaydığında kafam yine boşluğa düşmüştü.

"Stiles, kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz, kurban verme mi kaldı?"

Scott'ın söylediği şeyle Stiles kaşlarını çatarak "Scott, gözlerin sarı ampul gibi parlıyor, dişlerin uzuyor, yanaklarından kıllar fışkırıyor ve seni şu an bıçaklarsam saniyeler içinde iyileşeceksin. Bu normal, ama kurbanlar normal değil mi yani? Bunu mu söylemek istiyorsun?"

"Mantıklı!"

Lia'yla aynı anda bağırdığımızda üçü de bize baygınca bakmışlardı.

"Sen ne diyorsun, Heaven?" Stiles kollarını göğsünde kavuşturarak bana bakıyordu. "Ben diyorum ki, bu işlerden uzak duralım. Zaten başımızda alfa belaları var." Alfaları düşündüğüm an yüzümü buruşturdum. Şu ikizlerden nefret etmiştim.

"Heaven'a katılıyorum."

Lia da beni onayladığında yumruklarımızı tokalaştırdık. Kız gücü her zaman kazanır.

"Hayır, bunu araştırmalıyız. Bu, her neyse, tüm Beacon Hills'i etkiliyor. Bunu bulmamız gerek."

Scott yine herkesi koruyalım moduna geçtiğine göre, hepimiz bundan çok kötü etkilenecektik. Bunun sonunun kötü biteceğini bilmemize rağmen, yine onun yolundan gidecektik. Çünkü hepimiz korkusuz birer salak ergenlerdik.

***

Okula vardığımda gözlüklerimi çıkararak diğer koltuğa fırlattım. Lia beni resmen ekmişti, ve İsaac'le okula gelmişti. Stiles'sa kurban olayının peşindeydi. Scott zaten kendi motoruyla gelecekti. Ve yine kim yalnız kalmıştı?

Tabii ki, de ben!

Arabanın kapısını açtığım anda bir şeye çarpmıştı. Pencereden baktığımda iki tane büyük motor olduğunu görmemle birlikte sinirle soludum.

"Gerçekten, hangi geri zekalı bunları buraya park etti?!" diye pencereni açarak bağırdığımda bir sesle susmuştum.

"Biz."

İkizler tam karşımda sırıtarak bana bakıyorlardı. Yüzümdeki sinirli hal kendini alaycı gülümsemeye bırakmıştı.

"Ne güzel, isminizi biliyorsunuz. Şimdi, o iğrenç, paslı motorsikletlerinizi sevgili arabamın önünden çekin. Yoksa, ben onları parçalamasını bilirim."

Dediğim şeyle birisi gülerek motorunu geri çekti. Arabadan inerek, kilitledim, ve anahtarımı çantama attım.

"Güzel arabaymış gerçekten. Bir ara bir tur sürmemize izin verirsin umarım."

Diğerinin sesiyle kaşlarımı çattım. Tam bir şey söyleyecekken biri kolumdan tutmuştu.

"Heaven, gel gidelim."

"Bırak, onları parçalayacağım, Scott!" diye tısladım, ama kollarımı bırakmıyor, beni okula sürüklüyordu. Yanında İsaac ve Lia'nın olması da benim için eksiydi, çünkü onları öldürmeme izin vermeyeceklerdi.

"Sakin olmalısın, Heaven. Onlar bizi kışkırtmaya çalışıyor, biliyorsun."

Lia'nın sesiyle nefesimi düzene sokarak üstümü düzelttim. Sakin olmam gerekiyordu. Okuldayken dönüşmek istemiyordum.

İlk dersimiz fizik olacağı için apar topar sınıfa girdik. Stiles ortalıkta görünmüyordu. Son zamanlar yok olmalarına sinirleniyordum. Resmen cinayetler ortaya çıktıktan sonra neredeyse hiç görüşemiyorduk.

***

(Yazar'dan)

Bay Harris tahtaya bir şeyler yazdıktan sonra yüzünü sınıfa çevirdi. "Eylemsizlik en iyi bildiğiniz konu olduğu için Momentumdan başlayacağız." Yazdığı momentum kelimesinin altından bir hat çekti.

"Danny, momentum hakkında ne biliyorsun?"

"Kitle ve hızın ürünü. Ve, ne kadar büyürse, o kadar hızlanıyor."

"Çok doğru, Danny."

İsaac elini kafasına yaslayarak sinirle karşıya bakıyordu. Sıkılmıştı bu ikizlerden. Ve etrafındaki kimse onlarla dövüşmesine izin vermiyordu.

"Sakin ol, İsaac. Sinir kokun tüm odada yankılanıyor."

Scott'ın sesini arkadan duyduğunda gözlerini devirip, ayağa kalktı.

"Tuvalete gidebilir miyim?" diye sorduğunda, öğretmen ona izin vermişti. Dışarı çıkıp, kapıyı kapattı.

"Ben de gidebilir miyim?"

Scott da ayağa kalktığında "Hayır, tek tek." diye cevap verdi Bay Harris. "Çok acil, gitmem gerek..." Scott yalvarmaya başlayınca, öğretmen artık onu dinlememeye karar vermişti.

"Ama benim gitmeme izin vermelisiniz. Eğer öğrenci zor durumdaysa, derste tuvalete gidebilir."

Scott'ın sözleriyle Bay Harris ona baktı.

"Bak, Scott. Şişip, tüm deliklerinden sular fışkırmaya başlarsan, o zaman tuvalete gitmene izin vereceğim. Şimdi, otur yerine!" diye bağırdı. Tüm sınıf Scott'a gülerken, o yavaşça yerine sindi. İsaac'in bir şey yapacağından korkuyordu.

***

İsaac kapıdan çıktığı an karşısında ikizleri görmesiyle birlikte şok içinde kalmıştı. Gözlerini kısıp onlara baktı. Kendini hazırlıyordu onlarla kavga etmesi için. Ama onlar sadece gülümsüyorlardı.

"Ethan, hazır mısın?"

"Her zaman, kardeşim."

Adının Ethan olduğunu anladığı çocuk ceketini çıkararak yere attı. İkisi de İsaac'e bakıp gülümsedikten sonra, diğer çocuk Ethan'a yumruk attı.

Ethan'ın kırılmış kemik sesleri tüm okulda yankılanırken, İsaac ne yaptıklarını anlamaya çalışıyordu.

"Dişin için özür dilerim." Bunu söylediğinde Ethan "Önemli değil, Aiden." dedi gülümseyerek. Ve Aiden bir tane daha yumruk geçirmişti Ethan'a.

Ethan'ın ağzından kanlar damlarken, Aiden onu İsaac'in ayakları altına attı. İsaac gözlerini kısarak onlara bakıyor, hiçbir yere gitmiyordu.

"Neler oluyor burada?!"

Bay Harris'in sesini duyuyordu. Tüm okul arkasında toplanmıştı.

"İsaac?"

Lia'nın sesini duyduğu an kafasını ona çevirdi.Dördü de oradaydı. Heaven şoka girmiş Lia'nın elinden tutuyordu. Stiles ve Scott'sa garipçe ona bakıyordular. Hepsi biliyordu. Onları kışkırtmak için yaptıklarının hepsi farkındaydı.

***

...