İyi okumalar!
***
(Lia'dan)
"Artık tedirgin olmayı kesmelisin, Lia."
Isaac'in söylediği şeye karşı gözlerimi devirmekle yetinmiştim sadece. Heaven, Stiles ve Scott şu an içeride alfalarla uğraşırken, ben burada sakin kalamazdım. Peter'in de benim iyi olduğumu gördükten sonra kaçarak gitmesi iki kat sinirlerimi bozmuştu.
"Çocuklar!"
Allison'ın sesini duyduğumuzda ikimiz de arabadan inerek onların yanına doğru gittik. Chris'le birlikte, ellerinde az önce olan silahlarla arabamıza geliyorlardı.
"İyi misin?!" diye Allison karşıma gelip, üzerimi yoklamaya başladı. Az önce çok kötü yaralanmama rağmen, şimdi iyi durumda olmam onu şaşırtmış gibi görünüyordu.
"Heaven bana kanından içirdi." dediğimde Chris "Melez kanı şifa getirir" diye cevap verdi.
Hepimiz şu an aynı şeyleri düşünüyorduk. Grubumuzun diğer üyeleri neredeydi, ve neden hala gelememişlerdi.
Hastanenin kapısı açılıp, dışarı birileri çıktığında hepimiz o tarafa baktık. Stiles, Derek'e yardım ederek onu taşıyordu. Ama yanlarında ne Heaven, ne de Scott yoktu.
"Stiles? Diğerleri nerede?" diye sordu Chris. "Evet, Stiles. Scott ve Heaven nerede? Melissa nerede?" dediğimde suçluluk dolu bakışlarını bana çevirdi:
"Jennifer gitti. Melissa'nı da yanında götürdü. Hastanenin tüm duvarlarında dört soyad yazıyor. Stilinski, McCall, Jones ve..."
Sustu. Devamını getirmedi Stiles. Allison gözlerini kısarak "Ve?" dediğinde, Stiles hepimize bakıp "Argent." diye cevap verdi.
Hepimiz anlamıştık dördüncü kurbanın kim olacağını. Bu barizdi, koruyucuları alıyordu Jennifer. Annemin neden alınmadığını düşününce düşüncelerim allak bullak oluyordu. O yüzden de bu düşünceleri boş verip "Peki ya Scott ve Heaven nerede?" diye sordum.
Derek kafasını yere eğdi. İkisinden de hiçbir ses çıkmıyordu. Kaşlarımı çatarak Stiles'a doğru yürüdüm ve tam önünde durup sorumu tekrarladım.
"Stiles... –gözlerine baktım- Scott ve Heaven. Nerede?"
Bakışlarını benden ve herkesten kaçırdı Stiles. Sanki bir şeyleri söylemekten çekiniyordu. "Onlar gitti. –dedi sesinin çıktığı kadar.- Deucalion'la birlikte Jennifer'i ve yakınlarımızı bulmaya gittiler."
Duyduğum şeyle alt üst olmuştum. Bunu... Bunu Heaven nasıl yapabilirdi yeniden? Scott'ın şimdiki ruh halini anlıyordum, annesi için gitmişti. Peki ya... Peki ya Heaven? Bizim ona ihtiyacımızın olduğunu bilerek bunu nasıl yapabilmişti.
"İyi misin?" diye Isaac elimi tutmaya çalıştığında, kolumu ondan sertçe çektim.
"Sence? Sence, Isaac? Sence ben iyi miyim ha? Hangimiz iyiyiz? Bu boktan savaş uğruna arkadaşlarımızın tümünü teker teker kaybediyoruz, bunun farkında mısınız acaba?! –ellerimi iki yana doğru açtım- Peki kaybeden kim? Bu savaşta en büyük kaybeden bizleriz, ve bu böyle devam edecek!"
"Sakin olmalısın, Lia. Onları bulacağız. Ve bu durumda üçünüze de ihtiyacım var, çocuklar." diyerek Stiles'a, Allison'a ve bana doğru baktı. İlk önce hepimiz ona garipçe baksak da, bize hiçbir açıklama yapmadan Isaac'e dönerek "Sense alfanı buradan götür, ve yarasını iyileştirmeye çalış." dedi ve Derek'in arabasının anahtarını Isaac'e doğru fırlattı.
Bize bakıp "Hadi, çocuklar. Bu işi bitirelim artık." dedikten sonra silahlarını çapraz şekilde kemerine yerleştirip, arabaya doğru yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyor
Hayran Kurgu****Blood and Revenge: Geçmişle yüzleşmenin devamıdır**** ... Kapıdan koşarak çıktığımda nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. Eve gitmeyecektim. Kanada'ya dönecektim. Kafamı toparlayana kadar orada kalmam gerekiyordu. Yoksa... Çok kötü şeyler yapab...