35. bölüm ~ Alfa kuralları.

5.5K 53 16
                                    

İyi okumalar. Medya Lydia Martin. 

***

(Heaven'dan)

Uyku sersemliğiyle yanımdaki sıcacık bedene daha çok sokuldum. Orman ve deniz kokusu tüm beynimi ele geçirmişti. Ve bu da rahatça uyumamı sağlamıştı.

Gözlerimi kırpıştırıp biraz açtım. Karşımda gördüğüm gözlerle kocaman gülümsemiştim. "Günaydın..." diye mırıldandığımda Stiles burnumdan öperek "Sana da günaydın, uykucu." dedi. Bedenim tümüyle onun üzerindeydi. Geceyi hepimiz motelden uzakta, otobüste geçirmiştik.

Kafamı omuzuna dayayıp ellerimi karnına doladım. Böyle daha rahat oluyordu, ve onun kokusunu daha çok içime çekebiliyordum. Sevgili olduğumuz zaman boyunca ilk kez bir birimize bu kadar yakındık. Ve ben onun kokusunu özlemiştim.

"Hey, siz!"

Kapı sertçe açılıp, içeri biri girince hepimiz kafamızı kaldırmıştık. Herkes ayrı-ayrı koltuklarda uyumuştu. Ama Koçun sesiyle hepsi ayaklanmıştı. 

"Koç, biz..."

Scott'ın sözünü yarıda keserek "Burada neden olduğunuzu sormayacağım bile. Toparlanın, eve dönüyoruz. Buluşma iptal oldu." dediğinde hepimiz rahatlamıştık. Artık buluşmaya falan değil de, evime gidip duş almak istiyordum.

Koç bunları söyledikten sonra dışarı çıkmıştı. "Dün olanlarla ilgili ne hatırlıyorsun?" Lydia'nın sabah-sabah sorduğu soruya karşı garipçe ona bakmıştım. Bu da neydi şimdi?

"Bilmiyorum... Yani, sadece... Hatırlamıyorum." Aslında hatırladığım bazı şeyler vardı, ama onlar da net değildi.

"Ne düşünüyorsun, Lydia?"

Lia'nın sorusuyla kafamı çevirip ona baktım. Gözlerini ovuşturuyordu. "İçimden bir ses bunların hepsinin Darach'la bir ilgisi olduğunu söylüyor..." diye Lydia fısıldadı. "Bence de. Burada yalnızca doğaüstüler etkilendi. Başka hiçbirimize bir şey olmadı." Stiles bunları söyledikten sonra parmaklarını parmaklarıma kilitledi.

"Peki ya, nasıl?"

Scott kafası karışık halde gözlerini tek-tek hepimizin üzerinde gezdiriyordu. "Ya... Kurtboğansa?"

"Ama hiçbiri bir şey yemedi, Allison." Lia doğru söylüyordu. Buraya geldiğimizden beri hiçbir şey yememiştik.

Koçun içeri girmesiyle sohbetimiz yarıda kesilmişti. Ve arkasından diğer çocuklar da içeri akın etmişti. Danny yorgun görünüyordu. Bir kaç saniye gözlerimi üzerinde gezdirdim, ve nesi olduğunu anlamaya çalıştım. Aklını okuduğumda gördüğüm şeylerle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ethan'la artık sevgiliydiler!

Ethan'ı düşündüğüm an "Merhaba." diye bir ses duymamla Scott'ın oturduğu koltuğa baktım. Ethan yanımıza gelmişti. "Senin burada ne işin var?!" Hırlayarak koltukta ireliye atılırken kolumdan tutulan ellerle Stiles'a baktım. "Sakin ol... Dönüşeceksin..." diye fısıldadığında kendime geldim. Ve Lia'ya yanımda oturması için yer açtım.

"Dün benim hayatımı bir şekilde kurtardın."

Ethan Scott'a bakarak konuşuyordu. "Hey, bir dakika. Senin hayatını dün ben kurtardım, ve teşekkür edeceksen, önemli değil." diye Stiles yüzünü iğrenirmiş gibi buruşturdu.

"Her neyse işte. Konumuz bu değil."

"Anlat o zaman." Lia sabırsızlıkla konuşunca Ethan birkaç saniye tereddütle kafasını yere eğdi.

"Konuşacak mısın, yoksa seni pataklayayım mı?"

Hala sinirliydim, ve bu sinirin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordum. "Bakın... Size bunu söylememem gerekiyor ama... Derek'in yaşadığından eminiz." Duyduğum şeyle tüm yüzüme kocaman bir gülümseme konmuştu.

Blood and Revenge 2: Sırlar ortaya çıkıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin