Seçilmişler

Tişört

Mutfağa girdiğimde Emircan hayvan gibi yemeklere dalmış, Koray ona göre daha insancıl yemek yiyordu.

Çağatay'a baktığımda uzaklara dalmış düşünüyordu. Şuan ne düşündüğünü acaip merak ediyorum.

Masaya oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

Çağatay'dan Devam

Dün gece olanları bir türlü aklımdan çıkaramıyordum.

İlk kez böylesine kalbim hızlı atarken durmuştu. Mantık çerçevesinin dışında bir şey olsa da doğruydu. Dün gece tam olarak bunu yaşamıştım.

Dün Gece

Delfin yataktan kalkınca "Ne oldu?" diye sordum.

Cevap vermezken üstündeki tişörtü tam çıkıyordu ki ayağa fırlayıp tişörtünün eteklerinden tutup çıkarmaması için aşağıda tuttum.

"Delfin ne yapıyorsun sen?" diye sordum.
Cevap gelmeyince çenesinden tutup yüzünü kendime çevirdim.

"Lan sen uyurgezer misin?" diye sordum gülerek.

Boynuzlu bir hayvanmış gibi kafasını göğsüme vurunca "Geri uyumaya dönsen daha güzel olur." dedim.

Omzundan yürüyeceği yola yön vererek geri yatağa yatırdım.

Telefonu çalınca kaşlarımı çattım. Telefon sesi ciddi ciddi oyun havası mıydı?

Ayağa kalkıp kolbastı oynamaya çalışınca yatağa oturup onu izlemeye başladım.

Yere çakılmasıyla yanına gittim ve ayağa kaldırıp yatağa yatırdım. Telefonunu da kapattım.

"Sıcak." diye mırıldanması ile klimayı açmak için ayağa kalktım. Acaba kumandası neredeydi?

Geri Delfin'e döndüğümde tişörtünü çıkarmış, yüz üstü uyuyordu. Hızlıca arkamı döndüm.

Yarın sabah ilk fırsatta o sütyenini çıkarmaması gerektiğini söyleyeceğim. Benim yerime başkası da olabilirdi.

Yere fırlattığı tişörte bakıp kendi kendime "Bunu geri nasıl giydireceğim?" diye sordum.

Yerden tişörtünü aldım ve kafasından geçirdim.

Bakmadan kollarını da geçirdikten sonra belinden tutup ayağa kaldırdım.

Tişörtünün geri kalanı yer çekimiyle düzelirken derin bir nefes aldım.

Delfin'i geri yatağa yatırdım ve yanına uzandım.

"Salak Çağatay! Aptal." diye mırıldanan Delfin ile telefonumun ses kaydını başlattım.

"Beyin kıvrımlarını çiş ile doldurduğum beyinsiz." diye söylenmeye devam edince gülümsedim.

Kalbimin hızlandığını aynı zamanda da durduğunu hissedince derin bir nefes aldım.

Delfin'in söylenmesi geçince kontrol amaçlı iyi olup olmadığına baktım.

Bu sefer derin bir uykuya dalmıştı sanırım.

Dönüp bana sarılmasıyla telefonu bir kenara bıraktım ve bende ona sarıldım.

Günümüz

"Yaşıyor musun lan?" diye bağıran Delfin ile "Efendim." dedim.

"Bunun kafa uçmuş. Artık ne düşünüyorsa." dedi Koray.

"Telefonlara mesaj geldi. Bak istersen." diyen Delfin ile cebimden telefonumu çıkardım.