Patronun kızı ,Berrin, baygın bir halde Emircan'ın kucağında yatıyordu.
Yerdeki ölü üç adama baktım ve "Burada ne oldu?" diye sordum.
"Kovalandığını söyledi. Sonra bayılıp kaldı. O esnada da bu herifler geldi ve ateş açtı. Bizde geberttik." dedi Funda.
"Sizin de Koray ile işiniz bölündü ama." dedim.
"Ne işi?" diye bağırdı Funda. Utançtan yanakları kızarmıştı.
Sırıtarak "Beraber senin odana gittiğiniz için demiştim." dedim.
"Sadece oturmuş, konuşuyorduk." dedi Funda.
"Daha fazla zaman kaybetmeden içeri geçelim." dedi Çağatay.
Emircan, Berrin'i taşıyarak içeri götürürken peşinden gittik.
Berrin'e bir şey olduysa patronun siniri hepimizi etkiler. Karısını daha önce bir baskında kaybettiği için tek çocuğu olan Berrin onun için dünyasındaki en değerlisiydi.
Berrin'in kılına zarar gelirse bu dünyayı yakardı.
Odamıza girdiğimizde Emircan, Berrin'i yatağına yatırdı.
Yaman "Bir yarası var mı?" diye sordu.
"Yok. Korkudan falan bayılmış olabilir mi?" diye sordu Emircan.
"Olabilir." dedi Koray.
"Baba." diye mırıldanan Berrin'in elini Emircan tuttu ve "Şey selam yani baban yok ama ben varım! Hallo!" diye bağırdı.
"Bu çocuk harbi salak." dedim.
Berrin yavaşça gözlerini açınca yanına yaklaştım ve "İyi misin?" diye sordum.
Yatakta doğrulurken "Şey iyiyim sanırım." dedi.
"Burada ne işin vardı?" diye sordu Funda.
"Ben aslında şey geziyordum. Sonra o adamlar geldi ve beni kovalamaya başladılar." dedi Berrin.
"Böyle ıssız bir yerde mi geziyordun?" diye sordu Çağatay.
"Şey evet." dedi Berrin. Yalan söylediği çok belliydi.
"Emin misin? Burası ıssız bir yer. Ayrıca buraya ,hapishaneye, kaçman ve bizimle karşılaşman büyük bir tesadüf." dedim.
"Şey." deyip kalan Berrin ile "Bizi kız kıza bırakır mısınız? Öyle konuşmak daha rahat olacak diye düşünüyorum." dedim.
"Sadece konuşacaksınız, unutmayın." dedi Koray ve diğerleriyle birlikte odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmişler
Chick-LitNe kadar istemeseler de birlikte hareket etmek zorunda kalan bir grup gencin hayatları...