Seçilmişler

5.5K 358 67
                                    

"Gerçek bir grup olmaya var mısınız?" diye sordum. 

Çağatay ayağa kalkıp elimin üstüne elini koydu. Çağatay'ın elinin üstüne Koray elini koyunca Emircan'a baktık.

Ağzına yine bir şeyler tıktıktan sonra ayağa kalktı ve elini Koray'ın elinin üstüne koydu.

Gülümseyerek "Seçilmişler olarak ödül için değil kendimizi düzeltmek ve birbirimiz için bu görevi yapacağız." dedim.

"Seçilmişler hoşuma gitti." dedi Koray.

"Tabii oğlum. Sonuçta ben buldum." dedim.

"O zaman sana ödül olarak bulaşıkları bırakıyoruz." diyerek Emircan ile birlikte kaçan Koray'ın ardından "Seni elime geçirirsem fena olur!" diye bağırdım.

"Bizde seni!" diye bağıran Koray ile yüzümü buruşturdum.

"Bir yardımcı ister misin?" diye sordu Çağatay.

"İşte adam bu! Adam!" diye bağırdım.

"İş yapmayacaksak adam olmayabiliriz." diye seslenen Koray'a "Hödük!" diye bağırdım.

"Bende seni seviyorum bebeğim!" diye bağırınca "Ebeni seveyim bende." dedim.

"Hadi çenen değil elin çalışsın." diyen Çağatay ile istemeye istemeye kahvaltıları buzdolabına yerleştirmeye başladım.

"Dikkat edin!" diye bağıran Koray ile Çağatay benim kolumu tutup yere çekti.

İkimizde yere yatarken silah sesleri duyulmaya başladı.

"Lanet olsun. Bu ne lan?" diye bağırdı Koray.

"Oturup bunu mu tartışalım? Yoksa karşılık mı verelim?" diye sordum.

"Öncelikle yemeklere zarar geldi mi?" diye bağırdı Emircan.

Koray sinirle "Yemeklere zarar gelmediyse onların hepsini gözünün önünde yemezsem şerefsizim!" dedi.

Onları umursamadan belimden silahı çıkardım ve kafamı hafif kaldırıp gördüğüm bir adamı indirdim.

"Bu tarafta sayamayacağım kadar çok kişi var. Saymaya parmağım yetmiyor." dedi Emircan.

"On sekiz kişi var burada." dedi Koray.

"Bizim tarafta da on üç kişi var ama arka taraftan da yaklaşanlar var." dedi Çağatay.

Kapının kırılması ile Çağatay beni korumak için sarıldı ve silahını kapıya doğru, hazır tutmaya başladı.

SeçilmişlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin