Seçilmişler

Yakın

"Efendim biraz daha dinlerseniz, olmaz mı?" diye sordum.

"Kızım orada tehlikeye girebilir! Buna izin vermiyorum." dedi patron.

"Kız o kadar gelmiş ama." dedim.

"Telefonu Berrin'e ver." deyince telefonu Berrin'e uzatıp "Seninle konuşmak istiyor." dedim.

Berrin telefonu alıp biraz bizden uzaklaşırken Yaman "Gitsin işte. Niye kalsın diye uğraşıyoruz?" diye sordu.

Emircan heyecanla "Kalsın işte. Bir arkadaş daha aramıza katılmış olur." dedi.

Koray "Nasıl bir arkadaş bu?" diyerek kolunu Emircan'ın omzuna attı.

Emircan parmaklarıyla oynarken "Biraz  yakın." dedi.

"Ne kadar yakın?" diye sordu Funda.

"Biraz hoşlanıyor olabilirim." deyince gülerek "Ne zaman hoşlanmaya başladın?" diye sordum.

"Yedi ay önce patron görev vermişti. Onu korumakla ilgili bir görevdi. O zaman hoşlanmaya başladım. Sonra böyle babasını görmeye gelmeye başladı. Bende onu her gördüğümde kaçıp gizlice izledim." dedi Emircan.

Funda ile göz göze gelmemiz ile kahkaha attım. İki şapşal birbirlerine iyi aşık olmuştu.

"Kardeşim sen aşık olmuşsun." dedi Koray.

"Ben aşık olmuşum!" diyerek telaşlanan Emircan'a  "Telaş yapma. Bu güzel bir şey." dedim.

Çağatay bana bakarak "Aşk, hayatında seni heyecanlandıran en güzel duygu olabilir." dedi.

Bana bakarak söylemesi utandırırken kafamı önüme eğdim. İstemesem de gülümsüyordum.

Berrin yanımıza geldi ve heyecanla "Babam kalmama izin verdi!" dedi.

"Ben iki saat dil döktüm. Madem sana izin verecekti. Niye ilk ben konuştum? Götüm sıkıştı." dedim.

Funda, Berrin'in cevap vermesine izin vermeden "Nasıl izin aldın?" diye sordu.

Berrin sırıtarak "Duygu sömürüsü yaptım." dedi.

"Yaşasın!" diye bağıran Emircan'ın mallığına gülerek "Saat geç oldu. Yarın eğitim de var. Uyuyalım." dedim.

"Şey ben nerede kalacağım?" diye sordu Berrin.

"O zaman mecburiyetten ben Funda'nın odasında kalacağım." dedi Koray.

"Kesin mecburiyettendir." dedim.

"Güzel bahane niye kaçırayım?" diyen Koray'a gülerek ayağa kalktım.

Herkes odalarına dağılınca Çağatay bana "Kapıyı kilitliyorum. Anahtarı da bilmediğin bir yere koyuyorum. Uyurgezerliğin tutarsa odanın içinde kal." dedi.

"İyi düşünmüşsün ve teşekkür ederim." dedim.

Çağatay gülümseyerek "Rica ederim." deyince yatağıma geçip uzandım.