Çağatay'dan Devam
Annemin mezarına su döktükten sonra mezarının ucuna oturdum.
"Dayanamıyor insan. Bu korkular varken dayanamıyor. Her şeyi içine atmaktan yavaş yavaş tükendiğini hissediyor insan." dedim ve derin bir nefes aldım.
"Yapabildiğim en iyi şeyin, yemek yapmak olduğunu görüyorum. Yapıyorum. Kafamı dağıtmayı umuyorum. Herkesten saklasam da, gizlesen de tükeniyorum. Hani o dışarıya verdiğim 'mutluyum' imajı var ya, içimi yiyip bitiriyor. Anne benim korkum beni bitiriyor. Korkumu düşünmek beni korkutan bitiriyor." dedim.
Gözyaşımın yanağımdan süzüldüğünü hissediyordum.
"Biri gelse ve gerçekten de tam anlamıyla yanında olsa, düzeliceksin gibi geliyor. İhtiyacım olan o insan geldi. Sevdiğim kadın, ömürlük arkadaşlarım var ama o kadar çok acı çektim ki korkularım beni yeniyor. Onlara karşı gelemiyorum." dedim.
Bunları demek ne kadar zor olsa da içimin rahatladığını hissediyordum.
"Bu korkak tarafım büyüdükçe, asıl acılarımı tatmaya da başlıyorum. Anne bugün çıkmaza girdiğimde seni aradım. Sensizliğin verdiği acı ve korkularım çok büyük." dedim ve elimin tersiyle akan gözyaşlarımı sildim.
"İşte o anlar kalbimin, aklımı yendiği anlar oluyor. Ben hep aklımla hareket etmişimdir. Bu kalbimin verdiği acı, korku... Bana fazla geliyor." dedim.
"Evlenmekte, çocuk yapmakta bir sorun yok da, babamın yaptıklarını yapma korkusu beni alt üst ediyor. Sevdiğim kadını üzmek, arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğratma ihtimalim korkutuyor. En kötüsü de ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ne yapabilirim?" dedim ve sanki cevap verebilecekmiş gibi bekledim.
"Beni izliyorsan lütfen üzülme. Çünkü senin üzülmen bu hayatta istediğim en son şey." dedim ve ayağa kalktım.
"Yarın evleniyorum ama kaçıp gitmek korkularımı yemecekmiş gibi. Kaçmak daha mı iyi olur bilmiyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Umarım doğru olanı yapabilirim. Sana layık bir evlat olmayı başarırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmişler
Chick-LitNe kadar istemeseler de birlikte hareket etmek zorunda kalan bir grup gencin hayatları...