Çağatay'dan Devam
Koridorda duyduğum ses ile yataktan doğruldum. Delfin'e baktığımda yatağında uyuyordu. Saat dört buçuktu.
Cebime koyduğum anahtar ile kapıyı açıp koridorda gezinmeye başladım.
Yaman birisiyle telefonda konuşuyordu. Bunun için mi kalktım? Geri dön, Çağatay.
Geri odaya doğru dönüyordum ki Yaman'ın telefon konuşması dikkatimi çekti.
"Patronun kızı da burada. Yarın öğlen iki gibi baskını yapın. Hepsi havuzda görevde olacaklar, silahlarına ulaşana kadar gebertirsiniz." dedi.
Şu an fazlasıyla sinirlenmiş olsam da sakin kalıp düzgünce düşünmem gerekli.
Elimde bir kanıt yok, yarın durduk yere görevi iptal ettiremem. Patron buna karşı çıkar.
Patrona Yaman'ın telefon konuşmasını anlatsam bana inanmayabilir. Yaman'dan haz almadığımı herkes biliyor.
Şimdi Yaman'ı öldürsem kanıtım olmadığı için ölebilirim. Yaptığım yanlış bir hamlede Yaman onun hain olduğunu öğrendiğimi anlayabilir.
Ne yapabilirim? Ne yapabilirim? Çalıştır kafanı.
Tekrar telefonumu alıp ses kaydı açarım ve Yaman'a her şeyi bildiğimi söylerim. İtiraf alırım. Sonra beni öldürse bile diğerleri kurtulur.
Odaya geri dönüyordum ki arkamda ateşlenmek için hazırlanan silahın sesini duydum.
"Bir anlaşmaya varabiliriz." dedim.
"Yavaşça yürümeye başla. Yanlış bir hareketinde silahı ateşlerim." dedi.
"Tamam yürüyorum. Nereye gidiyoruz?" diye sordum.
"Bahçeye." deyince yürümeye başladım.
Bir yandan yürürken "Bizim teşkilatımızda eğitim almadın." dedim.
"Olabilir ama bunu fark etmek için geç kaldın." dedi.
"Belki de geç kalmamışdır. Bizde rehin alma ile ilgili bir ders vardı. Asla silahı arkadan doğrultuyorsan silahı bir metreden yakına getirme. Yoksa rehin aldığın kişi silahını alabilir." dedim.
Yaman anlamayacak "Ne?" diyordu ki yaklaşık yirmi santim uzağımda tuttuğu silahı hızlı bir el hareketiyle aldım.
Silahı ona doğrulturken "Kanıtın yok. Beni öldürürsen sende ölürsün. Ayrıca yarınki baskına engel olamazsın." dedi.
Haklıydı. Zaten onu öldürmeyi düşünmüyordum. Esir alıp patronu arayacaktım ve olanları bildirecektim.
"Bize de şöyle bir şey öğrettiler. Şimdiki gibi bir durumdaysan başkasının silahını da al ve onunla vur. Suç onun üstüne kalsın." dedi.
Tam dediklerine bir tepki verecektim ki paltosunun büyük cebinden bir silah çıkarıp beni vurdu. Elimdeki silah yere düşmüştü.
Elim silah yarasına giderken yere yığıldım. Elindeki Delfin'in silahını temizlerken bana alaycıl bir gülüş attı.
O giderken düşürdüğüm silahı almaya çalıştım ama başaramadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmişler
ChickLitNe kadar istemeseler de birlikte hareket etmek zorunda kalan bir grup gencin hayatları...