Koparılmış Kalpler (+18)

Koparılmış Kalpler 38

Selam dedektifler, lütfen bölümü oylayıp bol bol satır arası yorum yapmayı unutmayın. Yorumlar çok azaldı, inanın üzülüyorum. Her bölüm paylaştığımda başında heyecanla yorumlarınızı beklediğimi unutmayın. Seviliyorsunuz, iyi okumalar 💜

Savaş;

Aklınızı kaybedecek gibi hissettiğiniz zamanlarda ne yaparsınız?

Yaşadıklarım giderek aklımı yitirmeme sebep olurken benim tek yapabildiğim, jet hızıyla düşünmekti. Annemin bahsettiği mektup hakkında düşünmek, babamın metresinden aldığım mektup hakkında düşünmek...

Nihayet anneme günün sorusunu sordum.

''Mektup kimden? İmza var mı?''

''Doktor imzalı, Savaş. Hemen buraya gelmeni ve neler döndüğünü bana anlatmanı istiyorum.''

Panikle telefonu kapatıp Burhan'a bir mesaj attım ve araca yöneldim. Annemin evine giderken katilin neden ona mektup bıraktığıyla ilgili sorular kafamda belirmeye ve yanıtsız kalmaya devam ediyordu.

Ne yazmıştı mektupta? Annem mektup derken, not demek mi istemişti? Belki de annemi uyarmıştı. 'Oğlunu Pınar'dan uzak tut' falan yazılıydı. Ne olursa olsun, bu işlere annemi de karıştırdığı için çok öfkeliydim. Nihayet annemin evine vardığımda evde yalnız olduğunu kapıyı kendisi açınca anladım.

''İclal nerede? Sen niye yalnızsın?''

''Kız korktu oğlum. Katilin bana ulaştığını öğrenince ağlamaya başladı. Ben de evine gönderdim, ne yapayım?''

Ardımdan kapıyı kapatıp hızlıca üzerimdeki deri ceketten kurtuldum ve salona yöneldim. Annem koltuğuna oturduğunda, mektubu sehpanın üzerinden alıp bana uzattı.

''Oku ve açıkla.'' dedi sadece. Dediğini yaptım ve dörde katlanmış sayfayı hızlıca açıp okumaya başladım.

''Bade Hanım merhabalar...'' diye başlıyordu mektup. Direkt ismiyle hitap etmesi daha da gerilmeme sebep olmuştu.Çatık kaşlarla okumaya devam ettim.

''Oğlunuz Savaş, olmadık işlere burnunu sokmaya çok meyilli. Pınar'ın peşinden ayrılması için ona yaptığım uyarı ve tehditleri de ciddiye almıyor. Sanırım sizin hayatınız, onun aşk ilişkileri kadar önemli değil gözünde.

Pınar'ın hamileliğine rağmen hâlâ onun yanında olması da cabası. Siz bir anne olarak oğlunuza yaptığı yanlış hakkında uyarılar verirsiniz diye umuyorum. Böylece kimse zarar görmez ve ben de yaşlı insanları hedef almak zorunda kalmam.

Söylesenize; hangi anne torun diyeceği bebeğin kendi oğlundan olmamasını kabullenebilir? Ahh sizin bundan da haberiniz yok tabii değil mi? Oğlunuz Pınar'ın bebeğini çoktan kabullendi ve en kısa zamanda evlilik hayalleri kuruyor. Beni bir dost olarak düşünün, dost acı söyler.

Not:
''Bade Hanım, oğlunuzu Pınar'dan uzaklaştırın yoksa uzaklaştırılacak olan kişi siz olacaksınız.

Saygılarımla

Doktor. ''

Mektubu hızla kapatıp buruştururcasına masanın üzerine attım. Ellerimde eldiven bile olmadan onu okumuş olmam zaten canımı sıkıyorken, bir de anneme yapılan tehditler eklenince işin içinden çıkamaz olmuştum.

Annem öfkeli bakışlarını yüzümden ayırmadan konuşmaya başladı. Sesindeki iğneleyici ton küçüklüğümde bir yaramazlık yaptığımda ondan işittiğim sözleri hatırlatmıştı. Birazdan yine babamı örnek verip, beni azarlayacağını düşünüyordum.