Koparılmış Kalpler (+18)

Koparılmış Kalpler 13

Selam canlar Medyada çok beğendiğim bir klip var. Kısa bir animasyondan alıntı, bir izleyin bence 😻

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, hazırsak başlıyoruz 😊

Pınar;
Hayatımın en berbat günleri Top10 listesinde zirveyi zorlayacak bir gün yaşıyordum. Bitmesi umuduyla bahçede içmek istediğim kahvem, şu an kanepemde yatan adamla yarıda kesilmişti. Kendi dertlerim yetmiyormuş gibi, bir de o çıkmıştı başıma.

Az önce başından aşağı su döktüğümde bir an hep bunu yapmak istediğimi düşünmüştüm. Sonunda bu hayalimi uyguladığım kişinin bir polis olması da, bu olayı daha etkileyici hale getiriyordu. Belki bir gün bunu anlatıp güleceğim günler de gelirdi.

Kendime kahve yaparken Savaş'ın dediklerini umursamayıp, ona da bir fincan doldurdum. Ne kadar aksini iddia etseler de, kahvenin iyi gelemeyeceği bir şey yoktu bence. 

Kendinden geçecek kadar dertlenip alkole başvurması kafamı kurcalamıştı. Sorunun kendi isteği dışında evlendirilmek olduğunu söylüyordu. Bunu anlayabilirdim. Benim annem de isteğim dışında pek çok şey yapmam için söylenirdi ama bu denli ciddi bir kararda söz sahibi asla olamazdı. Evet o söylendiği için diyet yapabilir, aptal davetlerine katılıp kıyafetlerini sergileyebilirdim ama bu kadar. Gidip o diyor diye istemediğim bir evliliği kabul etmezdim. Bu kadar uzun boylu değil.

Savaş neden hayır deyip geçiştirmiyordu annesini? Erkekler için bu daha kolay değil miydi? Sonuçta toplumda evde kaldın baskısını yiyen onlar değil, biz oluyorduk. Erkekler için hayat daha kolay değil miydi? 

Omuz silkip elimde fincanlarla yanına geldiğimde koltukta sızdığını gördüm. Bu kadar kısa sürede, ıslak kafayla ne demeye uyumuştu ki şimdi?

Hasta olup, katille uğraşırken beni bir başkasına bırakacağı korkusuyla yukarı koşup bir polar battaniye aldım. Üstüne örtmek için indiğimde hâlâ aynı pozisyonda, başını koltuğa dayamış, oturarak uyuyordu. Kanepemde ilk kez bir erkek uyuyordu. İster istemez sırıttım. Kendimi çapkın kadınlar gibi hissediyordum. Kanepemde alkolden sızan, sadece birkaç gündür tanıdığım, yakışıklı bir adam vardı. Burada belinin tutulacağını düşünerek yatağıma geçmesini teklif edecekken hemen kendime geldim. Böyle aptalca bir teklifte bulunamazdım. Zaten beni hafifmeşrep bir kadın olarak görüyordu, üstüne bir de bunu dersem tamamen yanlış anlaşılacaktım. Tutulmasını umursamadım ama o şekilde uyumasına da gönlüm el vermedi. 

Yatırmak için epey güç harcamam gerekmişti bu iri adamı. Gören de  dev gibi kaslı birini yatırmaya çalıştığımı düşünürdü. Oysa en fazla seksen kilo falandır bu adam. Benim çelimsizliğim sebebiyle çok zorlanmıştım sadece.

Sonunda koltuğa yatırmayı başardığımda ise lacivert gözlerini araladı. İstemsizce yukarı kıvrılan dudaklarıma çevirdi bakışlarını. Gülümsediğimi fark edip kendimi toparlarken, yatırdığım yerden doğruldu yavaşça. Islak saçlarından yayılan şampuan kokusu ne kadar etkileyici olsa da alkol kokusuyla birleşince uzaklaşmam gerekirdi. Uzaklaşamadım...

Eli yavaşça yanağıma değdiğinde dokunduğu yere minik iğneler batıyor gibi hissetmiştim. Bu dokunuş hem hoşuma gitmiş, hem de beni  korkutmuştu. Geri çekilmem gerekiyordu, hemen uzaklaşmalıydım. Yine uzaklaşamadım. Beynim alarm sinyalini verememişti bir türlü. Sadece adamın gözlerine bakıyordum. O lacivert gözlerde kaybolmuştum. Bakışlarında yakaladığım arzu yüklü dalgalar üzerime doğru geliyor ve beni içine çekiyordu. Nefesim kesilmiş gibiydi. Midem kasım kasım kasılmış, tüm vücudumu ateş basmıştı.. Resmen kontrolümü kaybetmiştim artık, vücudumun hakimiyeti bende değil de o gözlerdeydi sanki.