Koparılmış Kalpler 6

5.7K 1.5K 769
                                    


Dinliyormusunuz bilmem ama yine medyaya bir şarkı bıraktım. Bu kadının sesi bana huzur veriyor da :)

İyi okumalar

Küçük bilgi:
Putresin: Vücut çürüdüğünde açığa çıkan kimyasal bir bileşik.
Rigor Mortis: Ölümden 3,4 saat sonra görülen ölüm katılığı, bedenin kaskatı kesilmesi hali.

Savaş;

Bazen sadece bir koku sizi endişelendirmeye, ürkütmeye yeter. Şu an aldığım koku gibi. Selma'nın tabiriyle putresin, benim tabirimle ölüm kokusu. Her olay yerine giderken bu kokuyu duymam psikolojik de olsa beni hep etkiler. İnsanda kaçıp oradan uzaklaşma isteği uyandırır.

Psikolojik olarak yine almaya başlamıştım o kokuyu. Hem de daha içeri bile girmeden. Kokuya daha az maruz kalabilmek için derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

Gazete kaplı pencerelerden süzülen, sokak lambalarının cılız ışık demetleri, içeriyi görmemize az da olsa yardımcı oluyordu. Depoya kendimden emin adımlarla girdim.

O tanıdık ölüm ve rutubet kokusunun ciğerlerime işlememesi için derin nefesler almamaya özen gösteriyordum. Belimdeki tabancayı yavaşça elime aldığımda kabzası bana güç vermişti. Etrafa hızlıca bir göz gezdirdim. Boş görünüyordu. Tam ortada -salon olarak kullanıldığını düşündüğüm yer- ikili, döşemesi yıpranmış eski bir çekyat ve küçük, bir ayağı kırılmış ahşap masa vardı. Duvar diplerinde de küçük saksılarda solmaya başlamış bitkiler...

Uyuşturucu yetiştiriciliği yapıyorsa bununla sınırlı olmadığına emindim. Çatı katını da kontrol etmeyi aklıma yazıp Burhan'a sağa gitmesini işaret ettim ben ilerideki kapıya yönelmiştim. Kapılar o kadar eskiydi ki üzerindeki boya yer yer dökülmüş, kulpları paslanmıştı. 

Dış kapıyı açarken epey gürültü yapmış olsak da içeride temkinli davranıyorduk. Elimle üçten geriye saydım ve bir dediğimde ikimiz de aynı anda kapıyı tekmeyle açıp, silahımızla etrafı taradık ama hiçbir yaşam belirtisi yoktu. Uçuşup duran kör sinekler dışında tabii. Ellerimle sinekleri kovalayıp etrafa hızlı bir göz attım.

Duvarlar rutubetten dolayı dökülüyordu. Tavanın köşeleri örümcekler için yuvaya dönmüş, yerdeki fare pislikleri yüzünden zemin zor seçiliyordu.  Oda neredeyse boştu. Sadece leş gibi bir yer yatağı ve yırtık pırtık bez bir dolap bulunuyordu. Onların da pek kullanıldığını düşünmüyordum. Ha mikrop kapıp, hastalanmayı umursamayan biri kullanırdı tabii...

Pencere gazete kağıtlarıyla kapatıldığından telefonumun ışığıyla odayı inceleyebilmiştim. Ciğerlerimdeki temiz nefes çoktan tükenmiş, bu ortamdaki havayı solumaya başlamıştım bile. Ortam kokusuna adapte olduğumda çok da rahatsız olmayarak boş odaya son bir kez göz attım. İçeri doğru yöneleceğimde Burhan'ın adımı seslenmesiyle geri döndüm. En azından onun işe yarar bir şey bulmuş olmasını umuyordum. 

Burhan'ın  olduğu odaya gittiğimde  kanlar içinde yatan kurbanımızı bulduk. Burhan'ın tuttuğu flaşa benim telefonunki de eşlik edince görüş açımız daha da genişlemişti. Ceset banyoda, pislikten beyazlığını kaybetmiş bir küvetteydi. Kanıyla zaten sararmış olan mermeri, kan kırmızısına boyamıştı.

Hızlıca cesedi inceledi gözlerim. Kalbinin olduğu yer kurumuş kanla kaplanmıştı ama tüm bedeni yarılıp sökülmemişti. Tam yerini bulup, orada ustaca bir kesik açıp koparılmıştı kalp. Eskiden atan o kalp artık yerini kanlı bir boşluğa bırakmıştı. Bakışlarımı oradan çekip kurbanın yüzüne doğru kaldırdım.

Adamın gözleri dehşetle açılmış, başı sola düşmüştü. Uzun koyu renkli saçları yüzüne yapışmış, siper gibi suratını kapatıyordu. Yerdeki kanın sebebine yönelttim bakışlarımı. Küvetten sarkan koldan kaynaklanıyordu. Katil, kurbanın sol elini bileğinden kesmişti. Zemindeki kurumuş kana zarar vermemek için cesede yaklaşmadık. Sadece uzaktan inceleyebilmiştik. Duvardaki fayanslara sıçrayan kanlar cinayetin burada işlenmemiş olabileceğini gösteriyordu. Ya da kurbanı öldürdükten sonra kesmişti bileği. Belki de çok dikkatli ve hızlıydı. Tüm bunların cevabını bize adli tıp uzmanları verecekti tabii. 

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin