Koparılmış Kalpler 27

3.3K 1.4K 237
                                    

Selam dedektifler,

Medyada şarkınız hazır, hepinize iyi okumalar dilerimm :)

Aşağıdaki görsel bölümde geçen tablo, merak eden olursa diye ekledim

Aşağıdaki görsel bölümde geçen tablo, merak eden olursa diye ekledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pınar;

İltifat almak her kadını mutlu eder öyle değil mi? Karşılığında iltifatı edene bir gülümseme hediye edilir, teşekkür borç bilinir.  Bense aldığım iltifat karşısında şaşkınca bakmaya devam ediyordum.  Normalde alışıktım böyle şeylere, şimdiyse sanki ayıplanacak bir şey yapmışım gibi hissetmeye başlamıştım. Neden?

Bön bön bakmayı kesip toparlanmaya çalıştım. Anlamsızca gülümseyerek ''Tamam.'' dedim ve ardıma bile bakmadan çantama doğru yürümeye başladım. Savaş'ın bakışları peşimdeydi, hissediyordum ama bir kez bile dönüp bakmamıştım. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum ki. Tamamen saçmalamıştım, sadece bunu biliyordum. Adam gülümsememin güzelliğinden bahsederken, ben sadece ona 'Tamam.' demiştim. Şaka gibi!

Çantamı koluma takıp bir üst kata yöneldim. Girişe nazaran daha sadeydi bu hol. Tek bir tablo asılmıştı duvara. Tanıdık bir resim. Şaşkınlıkla tablonun karşısında durup incelemeye başladım. Orjinali miydi bu? Ergin İnan imzalı tabloya hayranlıkla bakıyordum şimdi. Mavi fon üzerinde renk cümbüşünü kanatlarında taşıyan bir kelebek. Üzerinde de el yazısı ile yazılmış birkaç cümle vardı. Parmak ucumda yükselip daha da yaklaştım. "İki kanat gibi iki elimiz var. Bu renk ve şekiller iki el arasında gizlendi. Gönül sana aşık olmasaydı, bu ışık bu renkler başka nasıl coşup köpürürdü"  

Ev sahibi bu tabloya ciddi paralar vermiş olmalıydı. Birgün olur da zengin olursam tüm evimi yağlı boya tablolarla kaplatmak gibi bir hayalim vardı. Şimdi bu kadar yakınımda, sevdiğim bir ressamın tablosuna dokunabilmek, parmak uçlarımla onun izlerini hissedebilmek beni heyecanlandırmıştı. İç çekerek hayranlık dolu bakışlarımı kaçırdım. Gerçek hayata dönmem gerekiyordu. Tuvalinde tek rengin yer aldığı karanlık hayatıma.  

Üst katta dört oda vardı. İlk önüme çıkan büyükçe kapının önünde durup içeriyi dinlediğimde, Burhan'ın o odada olmadığı anladım ve kapıyı tıklatır gibi yaparak yavaşça açtım. İçerisi karanlıktı. El yordamıyla ışığın butonunu bulup tıkladığımda büyük avize sarı ışıklar saçarak aydınlattı tüm odayı.

İki kişilik, etrafı cibinlikle çevrili bir yatak çarptı ilk gözüme. Prensesler gibi uyuyacaktım demek. Aynı salondaki gibi buradaki mobilyalar da altın varaklarla çevriliydi. Bu mobilyalar gerçekten pahalı görünüyordu, acaba kaldığımız bu ev kime aitti diye düşünürken buldum kendimi. Mobilya zevki bu kadar avangard olan bir ev sahibinin tablolarda modern esintiler sevmesi tuhafıma gitmişti. Omuz silkip odanın içinde turladım. Benim evim kadar vardı neredeyse. 

Karşı duvardaki üç bölmelik gardrobu açtığımda naftalin kokusu karşıladı beni. Askılara kırışacak birkaç şeyimi asınca devamını sonra yapmayı düşünerek banyoya ihtiyacım olduğuna karar verdim. Bu sıralar çareyi suda arıyordum. Sadece sıcak su tenime değdiğinde rahatlayabiliyordum.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin