Koparılmış Kalpler (+18)

Kelimelerin Sırrı 38.Bölüm

Savaş;

İnceleme ekipleri henüz işini bitirmemişti ama ben göreceğimi gördüğümü düşünüp evden ayrıldım. Burhan aracı sürüyor, bir yandan da teorilerini sıralıyordu.

"Katil Göktuğ Kınık kesin. Çift kişiliği var bence, zaten psikolojik hastalıklara yatkınlığı olduğunu biliyoruz. İkinci bir kişiliği olduğu için bu evi, aracı aldığını hatırlamadığını söylüyor olabilir. Hatta bu içindeki ikinci kişiliği ikizine hayran bile olabilir. Bence psikolojik bir muayeneye tâbi tutulmalı."

"Burhan çok fazla dizi, film izlediğini söylemiştim değil mi?"

"Abi ne alakası var?! Bence gayet mantıklı olur. Tüm oklar onu gösteriyor ama sorguda sen demedin mi aracı ilk defa görüyormuş gibi tepki verdi, habersiz görünüşü inandırıcıydı diye? Yalan söyleme konusunda usta bir oyuncu olmayacağını hesaba katarsak benim dediğime geliyoruz işte."

"İyi de oğlum adam Görkem'in kazasının olduğu saatlerde merkezdeydi. Öncesinde olsa bile ikizini sıkıştırıp kaza yapmasına sebep olduktan sonra merkeze o saatte yetişebilmesinin imkanı yok. İkinci kişiliği kendinden ayrı bir bedene sahip değilse tabi. İzlediğin filmlerde bu da vardır kesin. Astral seyahat falan?"

Gülerek söylediğim son cümleye öfkeli bakışlarla yanıt verdi.

"Fantastik şeylere inanmıyorum bir kere ben."

"Yaa tâbi, tâbi. Geçen sene evini kötü ruhların işgal ettiğini savunan da bendim zaten."

"O bambaşka bir şey. Aradığım hiçbir şeyi bulamıyordum. Akşam anahtarları sehpanın üzerine koyduğuna emin olup sabah uyandığında mutfak zemininde bulsan sen de öyle düşünürdün."

Göz devirip geçtim. Bu olayın izahı çok sonra ortaya çıkmıştı. Dangalak Burhan pencereyi açık bırakıp yattığı için evine musallat olan kötü ruhun bir sokak kedisi olduğu ortaya çıktı. Sonrasında da Burhan'ın bu aptal korkuları sonlandı zaten. Meğer kedicik eve girip Burhan'ın ortalıkta bıraktığı yemek artıklarını yiyor, eşyaları ile oynayıp, ısındıktan sonra sokağa geri dönüyordu. Burhan hayvanı kendi gözüyle görmese eminim ki bu musallat ruhlar olayını devam ettirecekti. Abartıp bir imamla bile görüştüğünü anımsar gibi oldum. Tam bununla ilgili dalga geçecektim ki merkeze geldiğimizi görüp çenemi tuttum.

Kısa sürede araçtan inmiş, Göktuğ Kınık'ın olduğu sorgu odasına yönelmiştik. Adamın talebi üzerine avukatı da gelmiş, hatta içerde kısa bir toplantı bile yapmışlardı.

Sorguya başlayacağımızı haber vermek üzere kapıya yöneldiğimde ismimi duyarak arkaya döndüm. Sevda elinde kağıtlarla yanımıza doğru koşturuyordu.

"Oh siz sorguya başlamadan yetiştim. Şuna bir bakın, kazayı inceleyen ekipten bir çocuk şüpheli aracı bulmuş. Sürücünün görüntüsü anlık bir kareye yakalanmış."

Elindeki görüntüyü bana uzattı. Bulanık olsa da bariz bir şekilde sürücünün gülümseyen yüzünü görebiliyorduk. Kaşlarımı çattığımı gören Burhan kağıdı elimden aldığı gibi "Hassiktir!" diyerek Sevda'ya geri verdi. İkimiz de sorguyu bırakıp görüntünün aslını görmek üzere yukarı doğru koşmaya başladık. Kimse tek kelime etmiyor, herkes yanılmış olmayı umut ediyordu. Nihayet görüntülerin çıktısının alındığı bilgisayar odasına geldiğimizde masa başındaki çocuk bize bakıp durumu anladı.

"Görüntüyü oynatıyorum yalnız çok hızlı ilerliyor. Ağır çekimde izlememiz daha doğru olacaktır. İşte başlıyor." Diyerek kadraja giren beyaz aracı gösterdi. Uzaktaki araç ağır çekimde kameraya yaklaşırken sürücünün göründüğü kısmı duraklatıp tüm ekranın onun gülümseyen yüzüyle kapanmasını sağladı.