Koparılmış Kalpler (+18)

Kelimelerin Sırrı 35.Bölüm

Savaş;

Göktuğ Kınık...
Bizim yazarın sorunlu ikizi. Bu olayın altından onun isminin çıkması tamamen bir tesadüf olmazdı öyle değil mi? Aklımda cevapsız yüzlerce soru oluşurken odadan fırladım ve masabaşındakilere seslendim.

"Herkes ne ile uğraşıyorsa hemen bıraksın. Şu Göktuğ Kınık hakkında bulabildiğiniz her bilgiyi istiyorum. Doktoru ile telefonda görüşeceğim. Hasta bilgileri sisteme düşer düşmez incelensin. Adamın üzerine ne kadar mal mülk var hepsi araştırılsın. Bütün mali hesapları incelensin, telefon kayıtları çıkartılsın."

Herkes şaşkın bir halde kalakaldı.

"Ne duruyorsunuz, başlayın." Dediğimde hepsi klavyelerinin tuşlarına seri tıklamalarla araştırmaya koyuldu. Odama çekilip psikiyatırın numarasını buldum ve aradım. Asistanına kendimi tanıtıp beni doktora bağlamasını söyledim ama seansta olduğunu, on beş dakika sonra görüşebileceğimi söyledi. Koskoca bir 15 dakika!

"Bu acil bir durum hanımefendi. Benim o kadar zamanım yok, beni hemen şimdi doktora bağlayın ki oraya gelmek zorunda kalmayayım."

Kadın bir iki saniye düşünüp beklememi rica etti. İki dakikanın ardından doktorun müsait olduğunu ve hattı ona yönlendirdiğini söyleyip telefonu bağladı.

Hattın ucundan dolgun bir sesle "Alo" sesi gelince hemen kendimi tanıttım.

"İyi günler Savaş Bey, bu kadar önemli olabilecek ne gibi bir konuda beni aradığınızı merak ettim. Az önce bir seansımı yarıda kesmek zorunda kaldım ki hastam bu durumdan hiç hoşnut olmadı."

"Telafisini yaparsınız. Geçmişte ilgilendiğiniz bir hasta ile ilgili bilgilerinize ihtiyacım var."

"Anlıyorum yalnız hasta doktor gizliliğine aykırı bir hareket yapamam. Siz de biliyorsu-" derken sözünü kestim.

"Bu hasta cinayet zanlısıysa bu kurallarda bir esneme yapacağınızı düşünüyorum. Aksi halde bir katil yardımcısı olarak anılcaksınız."

"Pekala bu durumda size yardımcı olmak isterim fakat sizden bunun için bir izin çıkartmanızı talep etmek zorundayım. Kapalı hasta kayıtlarını açmak benim kariyerim için büyük bir leke olur."

"İzin çıkarılıyor siz merak etmeyin."

Kısa bir sessizliğin ardından adam sicil numaramı sordu. Bu kadar dikkatli olmasına şaşırmış ama takdir de etmiştim. Her polisim diyene bilgileri vermiyordu en azından. Söylediğim numarayı doğrulaması için sekreterine verdi ve telefona geri dönüp;

"Bana hangi hastam hakkında bilgi almak istediğinizi de söylerseniz sistemden kayıtlarını bulayım." dediğinde Göktuğ Kınık ismimi verdim.

"İsmi tanıdık gelmiyor, bu dosya kaç yıl öncesine ait acaba? O isimde yakın zamanda bir hastam olmadı çünkü."

"10 seneden fazladır. Umarım kayıtları kaybettiğinizi söylemezsiniz bana."

Adam kendinden emin bir şekilde güldü. "Asla, bu konuyu çok ciddiye alıyorum. Hem kağıtlarda hem de bilgisayar sisteminde tüm hastalarımın bilgilerini saklarım. Sadece beş yılın üzerinde olanların dosyalarını evdeki ofisime kaldırıyorum. O yüzden sistemden aratmam gerekecek."

"Uzun sürmez umarım." diyerek bir beş dakika daha bekledim. Cidden bu bekleyişler can sıkıyordu artık. Telefonda hafifçe öksürdüğümde doktor konuşmaya başladı.

"Dosyayı inceledim. Hatırlamaya çalıştım ve şanslısınız ki bu hastayı anımsıyorum. Geldiğinde çok yıkık bir durumdaydı ama üç ayın sonunda artık hastalığını kabullenmiş ve gelişme kaydetmeye başlamıştı."