Selam dedektifler, oy verip beni mutlu ederseniz sevinirim.
İyi okumalar 💐Savaş;
Onu öyle görmeye dayanamıyordum. O güzelim ela gözleri hep buğulu bakıyordu. Yüzünün feri kaçmış, gözaltları içe çökmüştü. Yorgun, üzgün ve korkuyordu. Yeni kavuştuğu bebeğini kaybetmekten korkuyordu. Bebeğin kimlik kazanması cinsiyetini öğrenmesiyle olmuştu sanırım. Artık onun varlığını benimsemişti. Bir oğlu olacağı düşüncesi onu kaybetmekten korkması tek kalp atışını duymasına bağlıymıs meğer. Artık bebeği aldırmak istediğini sanmıyordum. Eli karnına gidip üzüldüğünü gördüğümden beri bu düşünceden çoktan vazgeçtiğini anlamıştım.
Hastaneden çıkmış, sessiz bir araba yolculuğuyla benim daireye gelmiştik. Pınar her ne kadar kendi dairesinde kalmak istese de buna izin vermedim. Burada bile güvende sayılmazdı ya neyse.
Buse, Pınar'ın yanından bir dakika olsun ayrılmıyordu. Burak denilen it de bir hayalet gibi arkamızda dolanıp duruyor ama tek kelime etmiyordu. Olay çıkartmak istemediğim için sustum. Sadece Buse'yi kenara çekip abisinin burada olmasının Pınar'ı kötü etkileyebileceğini, son tartışmalarının izlerinin henüz taze olduğunu söyledim. Buse de hak verip abisini kibar bir dille kovacağını dile getirince, merkeze diye çıkıp Leman Hanım'ın evine doğru sürmeye başladım.
Kadına öncesinden haber vermemiştim gideceğimi. İstemeyeceğini, bahaneler uyduracağını biliyordum çünkü. Aniden kapısına dayandığımda kovamayacağı için içeri almaya mecbur kalacaktı. Öyle de oldu. Yardımcısı kapıyı açıp karşısında beni görünce direkt içeri aldı.
''Polis Bey, sizi beklemiyorduk.'' dedi başörtüsünü düzelterek kadın.
''Sadece birkaç soru sormak için geldim, uzun kalmayacağım. Leman Hanım evde mi?'' dediğimde başıyla onaylayıp beklememi söyledi. Beni kapının girişindeki holde bekletip içeri geçti.
Leman hanımın ziyaretçisi olduğu haber verildiğinde soğuk bir ses tonuyla salona davet etmesini söylediğini duydum. Pınar'ın annesiyle anlaşamamasına şaşmamak gerek. Bekir Bey ne demeye bu kadına katlandı acaba diye düşündüm içeri girerken. Belki de ölümü kurtuluşu olmuştu. Bu kadınla bir ömür yaşamak zor olsa gerekti. Belki de adam ondan işini Bursa'da kurmuş, eve ayda bir iki kez gelir olmuştu.
Leman Hanım tekli koltuğuna kurulmuş, donuk bakışlarla bana bakıyordu. Üzerinde siyah işlemeli bir elbise vardı. Yüzü ise solgun görünmesine rağmen bakımlıydı. En azından yüzünde makyaj olduğunu anlayabiliyordum. Bana eliyle oturmamı işaret edince yanındaki kanepeye iliştim. Buz gibi sesiyle karşıladı beni.
''Geleceğinizi önceden haber verseydiniz keşke. Çat kapı gelen misafirlerden hoşlanmıyorum.'' Rimel sürdüğü kirpiklerin çevrelediği gözlerini devirerek konuşmuştu. Sinirlensem de sesime yansıtmadım. Bu kadını konuşturmak istiyorsam sakinliğimi korumam gerekiyordu.
''Ben de misafir olarak değil başkomiser olarak buradayım zaten Leman Hanım. Pınar'ın öz babası hakkında bilgi almaya geldim, sizin halinizi hatırınızı sormaya değil.''
Kadın sinsi bir gülümseme gönderdi. Cevabım hoşuna gitmişti anlaşılan. Bu kadın normal biri değdi. Kaostan besleniyordu, artık buna emindim.
''Çok da anlatılacak bir şey yok. Yeterli çalışanınız, ekipmanınız yok mu? İsmini biliyorsunuz, araştırıp adamın her şeyini öğrenebilirsiniz zaten. Niye geldiniz?''
Tam olayları ondan dinlemek istediğimi söylemek için ağzımı açacaktım ki kapı açıldı ve yardımcı kadın elinde çay bardakları olan bir tepsiyle içeri girdi. En azından onun misafir ağırlamayı bilmesine sevindim. Bu kadına kalsa benimle kapı girişinde konuşur, sonra kapıyı suratıma çarpıp giderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koparılmış Kalpler (+18)
Misterio / SuspensoHediye almayı sever misiniz? Peki ya aldığınız hediye kutularının içinden eski sevgililerinize ait kalpler çıkmaya başlarsa? Hâlâ hediye almayı sevdiğinizden emin misiniz? Öldürdüğü adamların kalplerini hediye kutusuyla gönderen psikopat bir katil...