Kelimelerin Sırrı 41.Bölüm

97 73 8
                                    

Savaş;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Savaş;

Kariyerimde duymaktan nefret ettiğim tek talep avukat talebi olabilir. Suçlular sıkışınca direkt bu haklarına yönelip aslında suçunu itiraf ettiğinin bile farkına varmazlar. Görkem Kınık'ın avukat talebi üzerine tek kelime etmeden sorgu odasını terk edip yukarı çıktım. Ofiste adamın avukatının gelmesini bekleyecek, sorguda sıkıştırmak için yeni yollar arayacaktım.

Neyseki bugün şans benden yanaydı. Ofise girdiğimde masamda duran siyah kutu hemen dikkatimi çekti. Küçük bir kutuydu ama mat siyah rengin üzerine sarılı kan kırmızısı kurdele kimden olduğunu gayet net anlamama yetmişti. Heyecanla elime cebimdeki eldivenleri geçirip kutuyu açtım. Muhtemelen Polat Amir kimseye söylemeden açtığım için bana kızacaktı ama zaman kaybetmek istemiyordum. Pınar ile ilgili tek bir ufak bilgiye bile açtım.

Kutuyu açtığımda ismimin yazılı olduğu bir CD ve küçük bir not kağıdı buldum. Önce nottan başladım.

"Bensiz hiçbir şeyi yapamıyorsun Savaş! Şu katili yakala diye adamı ölümle burun buruna getirdim, dikkatinizi çekmesi için daha ne gerekli ki?
Neyse bu son kıyağımı da unutma, bu CD senin için. Bir an önce şu dosyayı kapatıp Pınar'ı nasıl koruyamadığına dair düşünecek daha çok vaktin olsun istiyorum. Sahi Savaş, Pınar'ı yine nasıl  koruyamadın?
-Doktor"

Küçük kağıt parçasını en ufak zerresine kadar yırtıp atmak istesem de kendimle mücadele edip kenara bıraktım. Resmen benimle dalga geçiyordu. Avıyla oynayan kedi misali. Görkem Kınık'ı ölümle burun buruna getirdim derken kazayı kastettiğini biliyordum. Onu yakalatmak istiyordu ama neden? İlginin bölünmesi mi canını sıkmıştı? Tüm İstanbul doktor yerine dövmeciyi konuşuyor diye mi kıskanmıştı? Oysa biz salak gibi ikisinin ortak olduğunu düşünmüştük. Bunu anlamam gerekirdi. Doktor kimse ile ortaklık yapmazdı. O sadece insanları kullanır sonra hapiste çürümelerine göz yumardı. Ecem gibi, Bergüzar gibi...

CD'yi alıp bilgisayara taktım. Siyah ekranda beliren Görkem Kınık'ın görüntüsü güya şu adresini dahi bilmediği evden çıkarken kameraya yakalanıyordu. Üzerinde salaş bir tişört ve bol kot pantolonu ile olay yerinde görülen ilaçlama firmasına ait araca gidiyor, araçtan büyükçe bir çantayı alıp eve geri dönüyordu. Kamera saatinde hızlandırılmış görüntüler oynarken bir saatin ardından evde tekrar bir hareketlilik belirdi. Beyaz tulum içindeki Görkem Kınık elindeki maskeyi sallaya sallaya etrafa göz atıp hızla aracına gidiyor, ani bir virajla yola çıkıyordu. Bu bile onu suçlamaya yeterli delil içerirken ekranda tanıdık bir yer göründü. Son olay yeri...

Binanın tam girişi görünüyordu ekranda. Görkem Kınık tulumu ile beraber binaya giriş yapıyor, maskesini bir an bile çıkarmıyordu. Görüntüdekinin o olduğuna emindim. Bunu ispatlayabilirdik de belki. Sadece yürüyüş analizi yapmamız gerekiyordu. Görüntüdeki ben değilim itirazına bu şekilde karşı koyabilirdik. İşin tuhaf kısmı bu görüntüyü bana doktorun yollamış olmasıydı. Dövmeciyi takip etmiş, karşı binadan onu kayda almış ve elini kolunu sallaya sallaya ortadan kaybolmuştu. Dövmecinin Görkem olduğunu çok daha önceden biliyordu.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin