19

1.3K 110 96
                                    

Sabah ikimiz de çalan alarmımı sesine açtık gözümüzü. İkimiz de yatakta birbirimize dönmüştük, gözümü açar açmaz gördüğüm ilk şey pencere yerine Zayn'in yüzü olmuştu bu kez.

Arkamı dönüp komodinin üzerindeki telefona uzandım ve alarmı kapattım. Tekrar ona dönüp kolumu yastığın altına soktuğumda kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Günaydın." diye mırıldandığımda onun söylediği şey "Burada mı uyudum?" olmuştu.

"Evet. Uyuyakaldın. Uyandırmak istemedim ben de."

"Kusura bakma. Keşke uyandırsaydın." dedi ve yatakta sırt üstü dönerken de gözlerini ovuşturdu. "Sorun değil. Daha bir gece önce beni ısıtmak için yanımda yatıyordun."

Söylediğim şeyden sonra yüzüme baktı ancak bir şey söylemedi. Ben de yataktan kalkmak için yorganı üzerimden çektim ve terliklerimi giydim. "Eğer uyumaya devam edeceksen burada uymayabilirsin. Uykun açılmasın." Banyoya girmeden önce söylediğim şeye cevap vermesine müsaade etmemiş ve banyonun kapısını kapatmıştım.

Odaya döndüğümde de hala yatağımdaydı zaten. "Biraz daha uyuyayım o zaman." dediğinde dolabımı açmış içinden kıyafet seçiyordum.

"Sen hep erken uyanırsın. Saat sekiz. Bu saate kadar uyumazdın."

Askıdan aldığım çizgili bluzümü tekli koltuğa bıraktım.

"Birkaç gündür iyi uyumuyorum. Bugün uyuma günü."

Beyaz gömleğimi ve krem rengi pantolonumu da askıdan alıp dolabın kapağını kapattım ve "Sakın bakma. Giyineceğim." dedim ona dönerek. Cevap vermediğinde ise yatağa doğu yürüyüp "Duydun mu?" dedim.

"Duydum."

Yanına gidip yorganı kafasına kadar çektiğimde yorganın altından "Banyoda giyinebilirsin." dedi boğuk çıkan sesiyle.

"Banyo soğuk."

Kıyafetlerimi koyduğum koltuğa geri dönerken onu tekrar "Sakın bakma." diye uyardım. Acele ile giyinmiştim. O da hala yorganın altındaydı. "Giyindim." diye seslendim ve makyaj masama oturdum. Saçlarımı tararken ona "Bugün şirkete gidecek misin?" diye sormuştum.

Gideceğini belirten birkaç mırıltı çıkardığında da önüme dönüp biraz makyaj yaptım. Masadan kalkıp kitaplarımı çantama koyarken arada bir ona bakıyordum. O ise uyumaya devam ediyordu. Çantamı omzuma asıp telefonumu aldım komodinden ve belki uyanıktır hala diye bilgilendirmek adına "Çıkıyorum ben. Bugün kızlar bize gelecek, ödev yapacağız. Haberin olsun." dedim ama cevap alamadım. Tekrar uyumuştu.

Dört saat sonra okuldan döndüğümde Zayn'in arabası bahçedeydi. Ya şirkete gitmemişti ya da gidip çoktan dönmüştü. Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açarken çalan telefonumu almak için elimi montumun cebine attım. Kapıyı açarken aynı zamanda Jane'e "Efendim?" demiştim. İçeri girip kapıyı kapattım.

"Konum atar mısın? Yarım saate geliyoruz."

Telefonu omzumla kulağımın arasını sıkıştırıp montumu çıkarmaya çalıştım.

"Atıyorum şimdi. Acele edin."

Telefonu kulağımdan çekip ayakkabı dolabının üstüne bıraktım ve montumu askıya astım. Ayakkabılarımı çıkarırken de mutfağa doğru "Zayn." diye seslenmiştim belki mutfaktadır diye ancak cevap gelmemişti. Telefonumu dolaptan alıp mesaj uygulamasından Jane'w konum atarken de salona giden koridorda ilerliyordum. Kapıdan salona da baktım ancak orada da değildi. Eğer evdeyse yüksek ihtimalle çalışma odasındaydı.

Yukarı çıktım ve çalışma odasının kapısını tıklattım. Gelmemi söylemesini bekledim ama onun yerine kapıyı açtı. Kapının aralığından gördüğüm yüzü sabahkinin aksine oldukça solgundu gözlerinin altı sanki günlerdir uyumamış gibi morarmıştı. Oysa ki daha birkaç saat önce onu yatağımda uyurken bırakmıştım.

Promise Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin