Promise

13

Uzun süredir iş konuşuluyordu masada ama ben onları dinleyemiyordum. Aklım Zayn'in söylediği şeye takılmıştı. Yaptığım şeyi anlamış olabilirdi ama neden yaptığımı bilmiyordu. Yanlış anlamasını istemiyordum, onu kıskandığımı falan düşünmesini istemiyordum. Çünkü öyle bir şey yoktu. Kadının beni yok saymasını göz ardı edemezdim sadece.

"Neva? Sıkıldın mı?"

Zayn'in bana doğru eğilip soru sormasıyla dalgın bakışlarımı bomboş baktığım pencereden çektim ve dönüp ona baktım.

"Yoo. Alışkınım. Babamla çok kez iş yemeğinde bulundum."

Gözümün önüne düşüp görüşümü kapatan perçemimi işaret parmağıyla kenara çekti "Az kaldı." dedi. Bu akşamki yakın durmalarımıza ve temaslarımıza alışmaya başlamıştım.

O önüne döndüğünde ben hala yüzüne bakıyordum. Zayn'in yüzünü ilk kez görüyor gibiydim. Ona daha önce hiç böyle yakından bakmamıştım. Aslında ona daha önce pek bakmamıştım. Beraber evde olduğumuz zamanlar sadece akşam saatleridi. O zamanlarda da o çalışma odasında oluyordu ben de kendi odamda. Onu çok az görüyordum.

İlk kez bu kadar uzun bakıyordum da ayrıca. Zayn...gerçekten çekici bir adamdı. Yakışıklıydı da...baya yakışıklıydı. Kadının ona neden böyle baktığını anlıyordum şimdi. Dikkat çekiciydi, bakışları üzerine çekmesi normaldi. Kendi aurası vardı.

Birden bana dönmesiyle onunla göz gelmek beni afallattı. Hızlı hızlı kırpıştırdığım gözlerimi ondan başka yerlere kaçırmaya çalışırken yutkundum kendimi toparlamama yardımcı olması için. Ama o bunları fark etmişti.

"Anlaşma şartlarına bakabilir misin?"

Gözleri yüzümü tarıyordu ona baktığımda. Yüzünde ise memnun bir ifade vardı. Onu memnun eden beni ona bakarken yakalaması mıydı yoksa işle ilgili bir şey miydi bilmiyordum.

"Ben...anlamam ki." dedim ona sessizce, diğerlerinin duymamasına özen göstererek. Anlaşma dosyasını önüme çekerek dediğini yapmam konusunda ısrarcı olduğu gösterdi. Şartlara kısaca göz gezdirdim. Yasal olmayan bir şey görmüş olmalı diye düşündüm çünkü bana bu şartları okutmasının başka bir nedeni olamazdı. Maddeleri tek tek okurken bir yandan da onun Gerald ile konuşmasını dinliyordum.

"Bakın, arazi resort otel projesi için uygun değil. Sizin istediğiniz proje için altmış bin metre karelik alan gerekiyor ama otel projesi için size verilen alan sadece kırk bin metre kare."

Gerald sandalyesine yaslanırken memnun olmadığı yüzünden anlaşılıyordu. Babası yerine konuşmak için Sofia "Bu projeyi yapmak istiyoruz Zayn. Civar arazilere teklif vermeye hazırız." dediğinde kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Hatta bunu yaparken dudaklarımı büzmüştüm istemeden. Projeyi istedikleri şartlarda gerçekleştirmeleri yasal olarak da pek mümkün gibi durmuyordu.

Dosyayı biraz ileri iterken ben de masaya doğru eğildim.

"Aslında bu projeyi istediğiniz şartlarda gerçekleştirmeniz pek mümkün değil."

Söylediğimle alay eder gibi güldü ve "Avukat olarak bu işlerden pek anlayacağını sanmıyorum Neva. Bence bu konuyu bize bırak." dediğinde ona meydan okuyarak baktım ve durumla alay eder gibi güldüm hafifçe.

Hemen sonrasında ise "Yasal olarak." dedim ciddiyetimi takınarak. "Pek mümkün görünmüyor."

Dosyayı ona doğru uzattım.

"Sayfa on birde tapusu ve inşaat ruhsatı alınan arazilerin listesi var. Proje için size kırk bin metrekarelik bir alan değil, yirmi bin metrekarelik bir alan verilmiş. Geri kalan araziyi siz şirketiniz adına almışsınız. Sizin aldığınız araziler ise toplamda on yedi bin metre kare yapıyor. Yani elinizde toplamda otuz yedi bin metrekarelik alan var."