23

1K 113 67
                                    

lütfen ama lütfen ariana grande - safety net açın

Zayn evden gideli bir haftayı geçmişti ve gittiği günden beri hiç iletişime geçmemiştik. İki gün önce boşanma kağıtları gelmişti ama onu bile haber vermemiştim.

Sınav haftam da yeni bitmişti. Çok yoğundum. Kağıtlara bir kez bile bakmamıştım geldiğinde. Şimdi ise onları şirkete götürüp Zayn'e imzalatmak için hazırlanıyordum. Eğer bir aksilik çıkmazsa iki gün sonra boşanmış olacaktık.

Şirkete gelene kadar her şey normaldi ancak asansöre bindiğim anda gerildiğimi ve heyecanlandığımı fark etmiştim. Sanırım, Zayn'i neredeyse on gündür görmediğim için heyecanlanmıştım. Onunla banyosunda yaşadığımız o tuhaf anı hala unutamıyordum. O anları hatırlamak, onu gördüm an beni daha çok heyecanlandıracaktı eminim ki.

Asansör Zayn'in odasının olduğu kata geldiğinde asansör aynasında saçımı düzelttiğimi fark ettim ve bu yaptığım bana anlamsız geldi. Saçımı düzeltmeden önceki eski konumuna aldım ve asansörden indim. Asansörün hemen karşısında, kum taşı masanın arkasında oturan kız "Bayan Malik, hoşgeldiniz." dediğinde etrafıma bakınmaya bir son vermiş ve ona dönüp masaya doğru birkaç adım atmıştım.

"Zayn odasında mı?"

"Hayır. Toplantı odasındalar efendim."

"Toplantı mı var?"

"Hayır. Bay Malik müsait."

Ona teşekkür ettim ve toplantı odasına gitmek için koridora döndüm. Babamla karşılaşmak istemiyordum hiç. Bir yandan da bunun için acele acele yürüyordum. Koridorun sonunda, sol tarafta cam duvarlı büyük toplantı odasını gördüm. Sonra ise odanın ortasındaki uzun, ağaç masanın en ucunda dikilip önündeki büyük kağıda bakan Zayn'i fark ettim. Ellerini masaya dayamış, bedeninin ağırlığını da kollarına verip biraz öne doğru eğilmişti. Çok ciddi görünüyordu.

Evden gittiği günden beri sakalları biraz daha uzamıştı. Saçları da öyle. Arkaya doğru taranmış saçlarından alnına düşen birkaç tutam saçı daha uzun görünüyordu. Her zamankinin aksine siyah bir gömlek giymişti. Altında düz kesim siyah bir kumaş pantolon vardı. Gömleğinin düğmeleri de göğsüne kadar açıktı. Zayn gerçekten çok çekiciydi. Bu gerçeği hiçbir zaman inkar edemedim.

Göz ardı da edemedim.

Odaya, yanına girmek için güç bulmak adına derin bir nefes alıp verdim ve odaya doğru birkaç adım daha atıp cam kapıyı tıklattım. Beni görmeyi beklemiyor olduğunu başını kaldırıp aniden bana baktığında gözlerinde de yüzündeki ifade de görmüştüm ama saniyeler içinde elimdeki dosyayı fark ettiğinde şaşkın ifadesi normale dönmüştü.

"Merhaba Zayn." dedim. O da ellerini masadan çekmiş ve bedenini doğrultup dikleşmişti. Şimdi dimdik dikiliyordu masanın başında. "Merhaba Neva."

"Nasılsın?" dedim ona doğru birkaç adım atarken. Yutkundu ve bir elini cebine sokarken "İyiyim. Sen nasılsın?" diye karşılık verdi. Alnına düşen saçları geriye doğru ittirmişti. Benimle konuşurken gergin görünüyordu.

"Ben de iyiyim."

Birkaç saniye sessiz kaldık ikimiz de. Bana bakmamıştı uzun süre. Ama ikimiz de sessizliği sürdürünce bu tuhaflığa son vermek ister gibi bakışlarını dosyaya çevirip "Mahkemeden kağıtlar geldi sanırım." demişti neden geldiğimi hatırlatmak ister gibi.

"Ha...evet." dedim dosyayı kaldırıp diğer elimle de tutarken. Ona daldığımı benimle konuştuğunda fark etmiştim. Masaya doğru yürüyüp dosyayı masaya bıraktım. Dosyaya bakarken parmak uçlarını masaya koydu ve birkaç kez yavaş tempoda vurdu parmak uçlarını masaya. Sonra ise bir saniye kadar bana bakıp dosyaya uzandı. O içinden kağıtları çıkarırken ben ona sürecin nasıl olacağını anlatmaya başlamıştım.

Promise Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin