ruelle - war of hearts ile okuyunuz arkadaşlar spotify'da var yav açınız hemencik
oy&yorum eksik etmeyin
şimdi okuyabilirsiniz bb.
Bu akşamı konuşmamak için her türlü bahane üretmeye hazırdım. Ama o her an akşamın konusunu açacak gibi tetikteydi. Gözü sürekli üstümdeydi.
O kapıyı kilitlerken ben alelacele merdivenlere yürüdüm. Bir basamak çıkmıştım ki "Nereye gidiyorsun Neva?" diye sordu. Ses tonu öyle alay doluydu ki, arkam ona dönük olsa bile yüzündeki o gülümsemeyi tahmin edebiliyordum. Benimle resmen eğleniyordu.
Saçlarımı omzumun üstünden arkaya atarken "Çok uykum geldi. Bir an önce uyuyacağım." dedim çarçabuk. İnanmadığını elbette biliyordum.
"Neva..."
Adımı o kadar ağır söylemişti ki sesi çok yoğun çıkmıştı.
"Kaçmaya çalışma. Sana eve gidince konuşacağız demiştim."
Yavaşça ona döndüm ama yüzüne bakmıyordum. Elimdeki çantamın zinciriyle oynuyordum.
"Çok önemli bir konu değil sonuçta. Yarın da konuşuruz."
Artık yüzüne bakıyordum ve yanılmamıştım. Yüzünde o gülümseme vardı. Bir eli kumaş pantolonunun cebindeyken yavaşça bana yaklaştı ve basamağın hemen önünde durdu. Basamakta olmama rağmen ondan sadece iki santim kadar yüksekteydim. Aramızdaki boy farkını düşündüm bir an. Benden epey uzundu.
"Neden yaptığını biliyorum."
"Hiçbir sandığın gibi değil. Seni..." elimle onu gösterdim. "Seni kıskanmadım."
Yüzündeki o alaycı gülümsemesi şimdi kendini beğenmiş bir hal almıştı ve kaşları da çatılmıştı.
"Ben öyle bir şey demedim."
Söyleyeceği şeye karşı kendimi savunmak için hazırlanmıştım ama beklemediğim bir şey söylediğinde sadece "Öyle bi-" kısmı çıkmıştı cümlenin. "Öyle bir şey yok." demeye hazırlamıştım kendimi "Beni kıskanıyorsun." demesine karşılık ama ne o sandığım şeyi söylemişti ne de ben söylemeye hazırladığım şeyi söyleyebilmiştim.
Kendimi çok savunmasız hissettim o an ve şöyleyecek başka bir şey bulamadım. Yerdeki halıya bakıyordum şimdi de. Yüzüne bakmaya utanmıştım.
Bedenini iyice yakınımda hissettiğim an başımı kaldırıp yüzüne bakmak bir hataydı. O kadar yakın duruyordu ki belki de yüzüne bakmak için başımı kaldırırken yanlışlıkla onu öpebilirdim bile.
"Ben, ne kadar güçlü bir kadın olduğunu ona göstermen bahsediyordum."
Kahretsin.
Şimdi kesinlikle yerin dibine girebilirdim.
İşaret parmağıyla perçemimi alnımdan çekip kulağıma doğru yaklaşırken sakalları yanağıma değmişti.
"Seni deli gibi kıskandığından hiç şüphem yok."
Söylediği şeyle alay eder gibi gülerken yavaşça geri çekilerek ondan uzaklaştım. Gülmemin nedeni sadece söylediği şeyle alay etmemden dolayı değildi, sadece havayı değiştirmek istemiştim. Bu derece yakınlıklara alışkın değildim, beni bir şekilde heyecanlandırıyordu.
Zayn benim üzerimde bir çeşit etki bırakıyordu. Bu gece bunu anlamıştım.
"Beni kıskanmayacak kadar güzel bir kadın. Neyimi kıskansın ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise
FanfictionUnutma, evlilik olurken birbirimize söz verdik. Asla karı - koca olmayacağız.