Taylor Swift - Exile ile okuyun
Eve dönene kadar yolda tek kelime konuşmamıştık ne ben ne de Zayn. Gergindi ve gerginliğini yüzüne bakınca bir tablo gibi görüyordum yüzünde.
Şimdi de salondaki koltukta oturmuş bana duyduklarımı açıklamasını bekliyordum. O ise karşıdaki geniş koltuğun önünde ağır bir şekilde volta atıyor, arada bir ellerini yumruk yapıp bırakıyor, yüzüme saniyelik bakışlar atıyor, bazen de elini ensesine götürüp duruyordu ama asla tek kelime etmiyordu. Nasıl açıklayacağını bilmiyor gibiydi, çok gergin ve huzursuz görünüyordu. Ben ise sakin ve işin içinde babam olduğunda hayal kırıklığına uğramanın verdiği alışmışlık hissiyle sessizce oturuyordum.
Ancak en sonunda sessizliğe bir son vermeye karar verdim çünkü bilinmezlik içinde oturmak istemiyordum artık.
"Daha ne kadar bekleyeceğim açıklama yapman için?"
Durdu ve yüzüme baktı. Elleri yumruk halinde iki yanında boşlukta duruyordu. Dudakları aralıktı ve gözlerinde net bir şekilde görebildiğim korku vardı. Neyden korktuğunu ise bana duyduklarımı açıkladıktan sonra, konuşması bittiğinde öğrenecektim.
Yutkundu ve tüm bedeniyle bana doğru dönerken de "Neva, her şey için özür dilerim." diye başladı konuşmasına. Hiçbir şey demedim çünkü önce af dilemesi sonrasında açıklayacağı şeylerin sonunda ona olan kırgınlığımı değiştirmeyecekti. Benden bilmediğim bir sürü şeyi saklarken ondan babasının ihanetini sakladım diye benimle haftalarca konuşmamasınu ve bana yüz çevirmesin unutmayacaktım ve affetmeyecektim.
"Nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum."
"Babamla ilgili olan kısmından başla mesela." diye ona artık konuşmaya başlaması için bir kolaylık sağladım.
"Her şey babanla başlıyor zaten Neva." demesini ise beklemiyordum. Ama artık sıkılıyordum bu sessizlikten. "Zayn yeter artık. Ne saklıyorsan bilmek istiyorum." diye de çıkıştım en sonunda. Tekrar yutkundu ve "Haklısın." dedi dakikalardır önpnde volta attığı koltuğa, tam karşıma otururken.
"Üç yıl önce," diye başlarken konuşmasına yere bakıyordu. Birbirine kenetlediği elleri de bacaklarının arasındaki boşluktaydı. "...şirketin kasasında ciddi bir açık fark ettim. Açık olan paraya karşılık bir gider kaydı da yoktu hesaplarda. Babama durumu açıklamadan önce şirket avukatları ve muhasebe müdürü ile bir toplantı yapmayı düşündüm ancak babaannemin avukatı toplantıyı babaanneme bildirince durumu babaanneme açıklamak zorunda kaldım."
"Babam para mı çalmış?"
Bana baktı ama soruma cevap vermek yerine anlattıklarına devam etti.
"Araştırdıktan sonra şirket kasasından paravan bir şirkete para aktarıldığını öğrendi avukatlar. Bu paravan şirket de babana ait ve bu şirket aracılığıyla ile yasa dışı ticaret yapıyormuş. Uyuşturucu, silah gibi..."
Anlattıklarının beni şok etmesini bekledim ama her şeyi sanki babamın her gün uykudan uyanması gibi olağan bir şeymiş gibi karşılamıştım çünkü babamdan her şey beklenirdi.
"Babamın para çalmasınun ucu bana nasıl değecek peki? Bu yüzden mi evlendin benimle?"
Gözlerimin içine baktı bir süre, sonra ise başını öne eğdi ve elini alına koyup çenesine kadar indirerek sakallarını sıvazladı.
"Babaannemle Queens'de babamdan gizli bir yan şirket açıp babanın şirkete karşı herhangi bir olumsuz hamlesine karşı o şirketi hazırladık. Baban kasayı paravan şirketine tamamıyla aktarmaya kalkarsa muhasebe tarafından anında engellenip şirket hesapları Queens'deki şirkete aktarılacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise
FanfictionUnutma, evlilik olurken birbirimize söz verdik. Asla karı - koca olmayacağız.