Promise

34

ÇOK ACİL CALL OUT MY NAME AÇMANIZ LAZIMMIŞ

Bölüm oy sınırı +65

Zayn'in arkadaşları bugün kahvaltıdan sonra gitmişlerdi. Arkadaşları gittikten sonra Zayn de şirkete gitmişti. Babasıyla ve babamla birlikte Japonya'dan gelen birkaç iş insanıyla bir toplantıya katılacaklardı ve kendi babasıyla da benim babamla da görüşeceği için sinirliydi.

Ben neredeyse aylardır babamı görmüyordym ve çok rahattım.

Bu akşam da eve dönmeyi planlıyordum. Gereğinden çok fazla zamandır bursadaydım ve geçen geceden sonra da burada daha fazla kalamazdım. Zayn benimle aynı ortamda olduğu sürece rahat değildi, fark ediyordum.

Dün akşam benim için o kadar endişelendikten sonra yine bugğn buz kesmesi artık katlanılamayacak bir duruma gelmişti. O gittikten sonra da eşyalarımı toplamıştım zaten.

Ancak koltukta uyuyakalmak gibi bir planım asla yoktu.

Kapıdan gelen anahtar sesini duyduğumda rüya gördüğümü sanıyordum ilk başta ama anahtar sesi de Zayn'in baş ucuma kadar gelip yanımda çömeldiğinde dizilerinden gelen çıtırtılar da gerçekti. "Gittin sandım." diye fısıldamasını duyduğumda gözlerimi açmak istedim ama açamadım. Yanı başımda nefes alıp verişini dinlemek o kadar güzeldi ki uyanık olduğunu anlarsa hemen gider diye açmadım gözlerimi.

Elini saçlarımda hissetmeyi, saçlarımı okşamasını da asla beklemiyordum. Alnımın kenarındaki saçları nazikçe çekti ve sonra uyandırmak istemiyor gibi hafifçe okşadı saçlarımı.

"Çok isterdim, " dedi sonra. "...seninle başka bir şekilde tanışmış olmayı, o anlattığım hikayenin gerçek olmasını, başka bir hayatta seninle evli olmayı...gerçek bir evliliğimiz olmasını...isterdim."

Kesinlikle rüya görüyordum. Bu söylediği her şey gerçeklikten o kadar uzaktı ki inanmam için rüya olması gerekti

Ama gerçekti. Saçlarımda gezinen elinin sıcaklığı kadar gerçekti ve içimi ısıtıyordu. İçimi bir ateş gibi yakıyordu.

Sonra dudaklarını hissettim saç diplerimde. "Ne güzelsin." Hemen sonrasında ise kalktı eğildiği yerden ve üzerime bir şey örttü. Diğer koltukta bir battaniye vardı, muhtemelen onu örtmüştü.

Merdivenleri çıktığını duyduğumda ise açtım gözlerimi çünkü az öncekiler gerçekten oldu mu, gerçekten söyledi mi emin olmak istiyordum. Yukarıda bir kapı kapandığını duyduğumda ise yavaşça doğruldum ve başımı çevirip arkaya baktım. Yukarıdaydı.

Battaniyeyi attım üstümden çünkü o kadar sıcaklamıştım ki birden yanaklarım yanıyordu şu an. Parmaklarımın tersini yanaklarıma koyup sıcaklığına baktım. Ellerim buz gibiydi yanaklarım ise alev gibiydi. Gülümsememe engel olamıyordum.

Benimle gerçek bir evliliğinin olmasını istediğini söylemişti az önce.

Bu düşüncemin tek taraflı olmamasının mutluluğunu haykırmak istiyordum.

Bu düşüncesinin tek taraflı olmadığını bilmesini de istiyordum.

Anlattığı hikaye kendisini de etkilemişti demek ki. Zorla evlendirilmiş iki yabancı yerine Ed Sheeran konserine tanışıp aşık olan iki yabancı olmayı o da isterdi demek ki.

Mutluluğumu tarif etmem mümkün değildi şu an.

Kalktım koltuktan. Yukarı, yanına gitmek ve söylediği her şeyi duyduğumu, benim de onun gibi düşündüğümü söylemek istiyordum ancak hevesle geldiğim merdivenlerin başında kalakalmıştım.