22

1.2K 97 108
                                    

Bölümü Zayn'in Tonight şarkısı ile okumanızı öneriyorumm kii bilen bilir Tonight benim romantik anlara koyduğum şarkıdır

bu da benden bölüm öncesi spoiler olsun hadi bb.

Kavgamızdan yaklaşık bir saat sonra Zayn gitmişti ve geri geldiğinde gece yarısını çoktan geçmişti. Eve geldiğini, eve girer girmez çıkardığı gürültülerden anlamıştım. Bir şey kırılmıştı, muhtemelen kapının girişindeki dolapta duran vazoyu devirmişti ve muhtemelen sarhoştu.

Kilitlediğim kapımın arkasından yukarı çıkışını dinlemiştim sessizce. Merdivenleri döver gibi çıkmıştı ve sonra odanın kapısını kıracak kadar sert çarpmıştı. Öfkeli olmasına anlam veremiyordum. Eğer boşanmak istediğim için öfkeliyse buna hakkı yoktu. İkimiz de istemediğimiz bir evliliğin içine hapsolmuştuk ve ben de bu olayı bir bahane olarak sunarak ikimizi de bu evlilikten kurtarıyordum. Aksine, bana teşekkür etmeliydi.

Yatağıma geri döndüm. Ama o hala gürültü yapmaya, bir şeyler devirmeye devam ediyordu. Odasında mıydı yoksa çalışma odasında mıydı bilmiyordum ama devirdiği şey yine cam bir nesneydi, sesinden anlamıştım.

Odamdan çıkıp yanına gitmeyi düşünmüyordum, sarhoştu. Ama gürültü çıkarmaya devam etti, odasında ne varsa deviriyor gibiydi sanki. Bu yüzden yavaşça kilidi çevirip kapıyı araladım. Kavgamızdan sonra, mümkünse boşanana kadar onunla konuşmayı düşünmüyordum ama yine de kırıp döktüğü şeyler yüzünden kendine zarar vermesinden de endişeleniyordum.

Odadan çıkarken de odasına giderken de gergindim. Odasının kapısına geldiğimde ise gerginlikten dolayı ellerimi sıktığım fark ettim. Ellerim iki yanımda yumruk halinde duruyordu. Direkt içeri gitmeyi düşündüm ama sonra bunun uygunsuz olduğunu fark ettim. Belki de çıplaktı. Bu yüzden kapısını tıklattım ama hiçbir ses vermedi. Bir kez daha tıklattım ama yine ses vermeyince "Zayn, içeri geliyorum." dedim kapının kolunu indirirken.

Kapıyı aralayıp içeriyi görmeye çalıştım önce ama kapının aralığından görüş açıma girmeyince kapıyı biraz daha açtım. Şimdi tamamen görüyordum onu. Odasının büyük penceresinin önündeki koltukta oturuyordu. Kapıya arkası dönüktü ama camdan dışarıyı mı izliyordu yoksa sızıp kalmış mıydı oturduğu yerde hala bilmiyorudum.

Yavaşça içeri girdim ve ordurduğu koltuğa ilerledim temkinli adımlarla. Hala dönüp bakmamıştı. Aynı zamanda etrafı da inceliyordum. Yerde birkaç şey vardı ama ne olduklarını seçemiyordum oda karanlık olduğu için.

Koltukla aynı hizaya geldiğimde görmüştüm yüzünü. Koltukta iyice yayılmış, kollarını kolçaklara koymuş ve başını da koltuğa yaslamış dışarıyı izliyordu. Elinde de bardak tutuyordu. Yarısı dolu olan bardağın içindekinin içki olduğunu kokusundan anlamıştım.

"Zayn." diye adını seslendim önce bana bakması için ama tepki bile vermedi. Sonra da "İyi misin?" diye sordum belki bir cevap verir ya da en azından yüzüme bakar diye ama onu da yapmadı. Sorumu cevapsız bıraktı ve bardaktaki içkiden bir yudum aldı.

Bir şey olduğunu düşünüyordum artık. Onu bu hale getiren şey boşanmamızı istemem değildi. Zaten boşanma kararımızın onu bu denli etkileyeceği gerçek bir evliliğimiz de yoktu. Ancak yine de son zamanlarda onunla olduğumuzdan çok daha iyi anlaştığımız da doğruydu.

"Bir şey mi oldu?"

Sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi aniden bana baktı ama bu bakışı normal bir bakış değildi. Sertti ve öfkeliydi. Öfkesini dile getirmesine gerek yoktu, gözleri her şeyi anlatmıştı. Bu bakışından sonra ondan bir adım uzaklaştım. Biraz ürkmüştüm.

Promise Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin