Bölüm 31 "ÇIĞLIK"

1.5K 297 71
                                    


"Neydi imkânsız olan? Yaşam mıydı yoksa ölüm mü?  Acı mı yoksa mutluluk mu? İmkânsız ilk olandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Neydi imkânsız olan? Yaşam mıydı yoksa ölüm mü? Acı mı yoksa mutluluk mu? İmkânsız ilk olandı. Bütün ilkler imkânsızdı. İlk bakış, ilk acı, ilk his... Siz ne yaparsanız yapın isterseniz yüzlerce hatta binlerce kez acı çekin ya da mutlu olun ilkinin yerini tutamazdı. İlk mutluluğunuzun yerini hangi mutluluk alabilirdi ya da ilk acınızı unutabilir misiniz? İşte ilk his te bunlardan biri. İlkleri hissettiğiniz birini asla ama asla unutamazsanız. "

Hayat bu kadar zorlu bir mücadeleyi Karan ve Meyra'ya yüklemeyi çok iyi bir şekilde tamamlamıştı. Dışarıda beyaz kar tanelerinin kapladığı Lotus adeta mükemmel görünüyordu. Meyra manzarayı izlemeye koyulmuştu. Gözlerindeki siyahlık beyaz renge buluşmak istemezcesine birbirine karışmıyordu.

"Bir şeyler yemek ister misin?"

O sırada odaya Karan'ın geldiğini bile farketmemişti. Arkasını döndüğünde ilk defa Karan'ı gerçekçi anlamda incelemeye başlamıştı Meyra. Yeterince uzundu, ortalamanın üstündeydi hatta. Saçları siyah, hafif te yüzüne düşecek tarzdaydı fakat bugün yüzünü belirginleştirmesi adına arkaya doğru bir modelde yapmıştı. Bu onun cool tarzına bir level daha atlatmış gözüküyordu. Yüzü keskin hatlarla belirgindi. Omuzları geniş vücuduyla uyumlu kaslarıyla tam bir güçlü imaj sergiliyordu. Daha da yüzüne baktığında dudaklarının kıvrılmış hatta deyim yerindeyse gülümseme modundaydı. O; Karan Bengi muhteşem edasıyla ve kısılan gözleriyle şu an Meyra'ya gülümsüyordu.

"İncelemen bittiyse gidebilir miyiz?"

Meyra hafif bir şekilde gülümseyerek Karan'a doğru yürümeye başladı.

"Gidelim."

Lotus'un dışına çıkmak için gideceklerini anlayan Meyra özel gücünü kullanacağı sırada Karan onu durdurdu.

"Yürüyerek gitsek bence daha iyi olur. Kar dışarıda muhteşem görünmüyor mu?"

Meyra bu fikri sevmişti. Beraberce kapıdan adımlarını ilk attıklarında hafif bir esinti yüzlerini yalpaladı. Meyra'nın füme rengini andıran saçları dalgalandı. Karan ise elini Meyra'ya uzattı. Ne olduğunu anlayamadan Meyra ellerini Karan'ın parmaklarının arasında buldu. Beraberce yürümeye başladılar. Geride kalan ise kara gömülmüş ayak izlerinden başka bir şey değildi. Meyra böyle düşünüyordu. Fakat Karan için geride bıraktığı geçmişi hatta geleceğiydi. Lotus'un hafif buhar oluşturmuş penceresinin arkasında onları izleyen Ayza ise yaşanacakları az çok anlamıştı. Çünkü hayat kırık kalplerin en yakın takipçisi olmaya adaydı. Ve kırık kalplerin hayat için akıl almaz oyunuyla yüzleşmesi an meselesiydi.

Meyra gördüğü manzarayla şok olmuştu. Beyazlar arasında mükellef bir şekilde kurulan masa onu heyecanlandırmıştı. Masada karımızı güllerin yanı sıra bir de bu çiçekten oluşan bir taç vardı. Karan masadan aldığı tacı Meyra'nın başına yerleştirdi.

RASİN ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin