Bölüm 17"YEGANE İKİLİ; AKIL & KALP"

1.7K 490 149
                                    


                               

"Bu hayatın acımasızlığı ile kapana kısılmış bir hayat şimdi soluyordu Lotus'ta . Pencerenin iç ve dış tarafı aslında bize gerçeği gösteriyordu. Pencerenin iç tarafında yaşam süren her zaman dış tarafına, dış tarafında yaşayan ise hep içerisine özenirdi. Ne de olsa pencere insanın hayatının yansımasıydı bir nevi. Dışına vuran, içine vuranla hep çelişkiliydi. Bazen içerisi aydınlık dışarısı karanlık, bazendi dışarısı güneşli içerisi bulutluydu. Meyra'nın penceresi ise bugünlerde bulutlu. Fakat bilinildiği gibidir ki; bulutlarda bir gün yerini güneşe devreder. Meyra'nın penceresinin güneşe kavuşması dileğiyle"

Meyra'nın gözlerindeki umut arayışı görülmeye değerdi. Hafif nemlilik kalmıştı kirpiklerinde. Birkaç kırpıştırma işlemi gerçekleştirdi nemli kirpikleriyle. O sırada kapısının çalınmasıyla gözleri kapıya doğru yöneldi. İçeriye girenlerin Ayza ve Pusat olduğunu görünce sanki sevinmişti. Sonuçta yaşadıklarına ne anlam vermesi gerektiğinin cevabıydı onlar. Hızlıca ayağa kalktı ve onların bir şey söylemelerini beklemeye başladı. Ayza ve Pusat farklı odaklara odaklanarak söylemeleri gereken cümleleri toparlıyorlardı kafalarında. Meyra'da şaşırmıştı, çünkü karşısında duranlar sanki ona kötü bir haberi nasıl verecekleri hakkında büyük uğraşlara giren iki kişi gibi görünüyordu. Şaşkınlığı umuduyla birleşti ve onlar konuşmadan kendisi konuşmaya başladı.

"Evet, sizi dinliyorum." dedi gözlerindeki umudun ışıltısıyla. Ayza yere çevirdiği başını kaldırıp kendisiyle mücadele verirken Pusat, kendini hedef seçerek konuşmaya başladı.

"Meyra, sana önemli bir şey söyleyeceğim." dedi. Ayza göz ucuyla Pusat'a bakarken, Meyra kalbindeki heyecanla ona devam etmesini söyleyen bakışıyla cevap verdi.

"Meyra. Sen?" dedi sanki ağzında gevelemeye çalışıyor gibi gözüküyordu Meyra'nın gözünde.

"Ben ne? Devam etsene Pusat." dedi Meyra. Hafiften umutlarına gölgeler vurmaya başlamıştı. Pusat son kez kendini toparlayarak konuşmasına devam etti.

"Meyra sen artık Lotusa aitsin." dedi fakat Meyra buna gülmüştü.

"Bu zaten bildiğim bir şey. Son zamanlarda sıkça duyuyorum. Tamam Lotusa aitim, sonuçta tam bir insan değilim kabul ediyorum. Olağanüstü güçleri olan biri nasıl olurda Dünyalı olur değil mi?"

Meyra cevaplarına kinayeli cevaplar verse de gerçek hiç bu kadar kolay dile getirilecek bir şey değildi. Pusat devam etti.

"Meyra sen Lotusa aitsin ve her zaman buraya ait olarak kalacaksın. Yani artık Lotus 'tan başka bir yerin yok"

Pusat Ayza'ya baktı. Ayza bütün bu yükü Pusat'a yıkmaması gerektiğinin farkına varmasıyla konuşmayı devraldı ancak en zor kısımda kendini dahil etmişti bu sohbete.

"O ne demek? Siz benimle dalga geçiyorsunuz değil mi?" dedi Meyra. Gülerek anlattığı Lotusa aitlik şimdi farklı bir konumdaydı. Gözlerindeki öfke ile devam etti konuşmasına.

"Benim ne demek başka bir yerim yok! Ben Dünya'da yaşıyorum. Hatta okuyorum. Öğrenciyim ben. Benim yaşamım asıl orada ve siz bana başka bir Dünya'm olmadığını söylüyorsunuz." diyerek eliyle saçlarını geriye doğru itti. Ellerini birbirine avutturarak kendini sınırlandırdı ve sakince her ne kadar sakin olabilecekse de bu şekilde kalmaya devam etti. İşte şimdi sıra Ayaz'daydı.

"Meyra sen artık Dünya'ya ait biri değilsin ve Dünya'da yoksun ve herkes bunu biliyor" dedi bir çırpıda. Ne de olsa kötü olayları uzatmadan kestirip atmak acıyı ani ve dayanılmaz şekilde enjekte etmek gibi bir şeyle eş değerdi. Meyra şaşkın ifadesiyle ellerini serbest bıraktı ve Ayza'ya biraz daha yaklaştı.

RASİN ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin