Bölüm 33"BUĞULU GEÇMİŞ"

1.5K 298 55
                                    


 "Yeniden mi kaleme alınır bir ya da daha fazla yaşam? Nasıl bir sona hazırlıktı bu? Her şeyin planlı olduğu ama o kadarda bilinmeyen bir son muydu? Ne için, kim için yaşanıyordu bu yaşam? Her şey bir tablo gibi muazzam bir şekilde, her darbe fırç...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yeniden mi kaleme alınır bir ya da daha fazla yaşam? Nasıl bir sona hazırlıktı bu? Her şeyin planlı olduğu ama o kadarda bilinmeyen bir son muydu? Ne için, kim için yaşanıyordu bu yaşam? Her şey bir tablo gibi muazzam bir şekilde, her darbe fırçası planlatılarak resmedildi. Ancak bilinmedi ki hisler resmedilemezdi, tablolaştıralamazdı. O, sadece yaşattığı kişide tesir ederdi. İşte bu planlanamadı hiçbir zamanda planlanamayacaktı "

Ayza şaşkınlıkla karşısındaki adama bakarken adam elini deskte duran kitapta gezdirdi.

"Bu bu ne demek sen ne diyorsun? Biz biz bir hikâyenin içindeyiz. Hikâye ile yaşamımız şekilleniyor ve biz aslında bir kukla misali bu ülkedeyiz bu ülke bile bir resim karesinden ibaret !!"

Loren sakin tavrıyla daha da Ayza'nın sinirini bozuyordu.

"Ben burada çok savaş gördüm Ayza Lotus. Uras'ın var edicileri içindeydim ben. Burası için çabalayan ben ve her şeyin sahibi Uras oldu. Cezalandırıldım. Yıllarca hapsoldum karanlık mahzenlerde. Gücüm elimden alındı. Ben tek bir şey için bu zamana kadar hayatta kalabildim. O da Uras'ın ölümüydü. Bunun için gördüğüm tek şey Esila'ydı. Bir insanı sevdi, hissetti. Bu Lotus için imkânsız olandı, bilinmeyendi. Esila 'da farkındaydı ve ben bir şekilde sizin hayatınıza dahil olarak Uras'ı öldürmeliydim. Bununda tek çaresi Esila'ydı. Esila zeki bir kadındı. Benden istediği şey elimde kalan tek gücümdü. Eğer ona geleceği verirsem o da bana geçmişin intikamını almamı sağlayacağını söyledi. Yaptığı bu şey gerçekten beni bile hayrete düşürdü. Ama benim için önemli olan intikamımdı. Esila kendisi için kızını zorlu bir yola attı.

Ayza şaşkınlıkla dinlediği bu cümleleri ve yaşadığı bu hayatın verdiği bu oyunla şimdi ne yapacağı konusunda bir daha düşünmesi gerektiğini anladı. Ne de olsa bunu yapan Esila'ydı ve Meyra için bunu öğrenmek ne denli bir sonuç doğururdu bilmiyordu.

"Peki ya sen Loren? Sen bu hikâyede ne olacağını ve nasıl bir son ile biteceğini bilmediğini biliyorsun değil mi?"

Loren zekice bir tavırla yanıtladı.

"Ben gücümü yitirdim Esila ile yaptığım anlaşma ile. Artık o geleceğin var edicisi Loren değilim. Ancak istediğimi aldım ve sonuna kadar alacağıma eminim. Uras yok oldu. Lotus 'ta yok olacak. Esila'nın isteği nasıl ise biz onu yaşayacağız."

Ayza Lotus 'un yok olması hakkında duydukları ile Loren'ın konuşmasını bir anda böldü.

"Ne demek Lotus yok olacak? Bu konu sadece Uras'ı kapsıyordu hani. Sen sadece Uras'tan intikam almak için bu anlaşmayı istemiştin."

Loren kötü bir kahkaha ile Ayza'nın sınırını zorlamaya devam ediyordu.

"Uras 'ın sahip olduğu yer benim istediğim yer ve ben burayı yok etmek istiyorum ve olacakta Ayza Lotus. Şimdi ise en can alıcı ama senin soramadığın soru?"

Bu sırada Ayza'nın etrafında bir dönemeç misali yürüyordu.

"Biz ne olacağız? Haklı bir soru evet. İçinden sorduğun bu sorunun cevabı malesefki bende değil."

Ayza endişeyle dinlemeye devam ediyordu.

"Bu sorunun cevabı o kitapta. Tüm yaşadığın hayat ya da şöyle demeliyim; bu kurgu o kitabın sayfalarında. İşte o kitapta son nasıl çizildiyse siz de öyle olacaksınız."

Ayza ağzından dökülenleri hiç anlamamayı istemişti ama nafileydi.

"Esila'nın bize seçtiği son ne olabilirdi ki?"

Ayza bir hışımla mahzenden çıktı. Gözlerindeki alev maviliği buğulanmıştı, sislenmişti. Yukarıya çıktığında ilk durağı Meyra'nın odasıydı. Meyra yatağında boylu boyunca uzanmış yatıyordu. Gözleri kızarmıştı. Gözyaşları yoktu artık. Çünkü gözyaşları artık içine akıp kendini temizliyordu. Karan'ın son isteği yerine geliyordu. Gözlerinde alev maviliği artık sonsuzdu. Kırmızı renge veda etmişti. Teni adeta yeniden eski haline, saçları ise dünyada yaşadığı zaman olan renkte olmaya başlamıştı. Her şey eskiye dönmeye başlamıştı ancak tek bir şey dışında. Her şey yerli yerindeydi ama artık kalbi yoktu. Kalbini o masada, o gökyüzüne, o gün teslim etmişti. Artık ne kadar eski haline benzeşende yerine koyamayacağı kalbini, hislerini bırakmıştı Karan'la beraber.

"Meyra."

Meyra gözlerini Ayza'ya çevirdi.

"Sen eski halini almaya başlamışsın."

Ayza elleriyle saçını okşadı Meyra'nın.

"Eski hal? Kırık, dökük bir Meyra ne kadar eski haline dönebilir ki."

Ayza öğrendiklerini nasıl olurda Meyra'ya anlatacaktı hala bilemiyordu. Bu acıdan sonra bir acı daha onun için zor olabilirdi.

"Nasıl bir sona veda edeceğiz Ayza?"

Ayza sonun aslında belli olduğu bir hikâyenin parçası olduklarını anlatamayacağını işte o zaman anladı.

"Bekleyip göreceğiz. Bizi nasıl bir son bekliyor. Bekleyeceğiz Meyra."



"Meyra'nın büyümesiyle kendini daha da keşfetmesi zor olmadı. Elindeki güç onun için mucizeydi. Yanında bulunan onu büyüten pamuk teyzesi onun seçilmiş kişi olduğunu ve yaşam için dünyaya gönderildiğini söyledi. Meyra bu sayede binlerce hayat kurtardı, bilerek ya da bilmeyerek. Kaç kişinin kalbine dokundu. Uras'ı lanetlediği o gün hikâyenin akışı değişti. Çünkü lanet, kehanet olanı oynamazdı, Kendine yeni bir yol çizerdi ve öylede oldu. Karan ile karşılaşmaları, onun yardım çağrısını hissetmesi, ona yardım etmesi ve ona âşık olması ... 


Bunların hepsi lanet yüzündendi. Esila 'da iste bunu planlayamamıştı. Kendi planı istemeyerek kendini imha etmişti. Çizdiği hayat onu yerle bir edip yerine kendi oyununu devreye sokmuştu. Karan tarafından yok edildi hem de kızının gözleri önünde bu hikâyeyi kurduğu her şeyi geri almak, bitirmek istedi ancak bitmedi. Çünkü anlaşma hep böyleydi; yok oluş var edicinin habercisiydi ve var olanı yok etmeye kalkarsan yok olmaya mecbursundur.



"Zaman içinde her şey değişir; Gece gündüze, sonbahar kışa soğuk sıcağa kavuşur. Değişmeyen tek şey çemberin içindekidir. O her zaman oradadır ama bize kendini göstermez. İstediği zaman ise bir bakmışsın aydınlatmış karanlığı, bir bakmışsın her yeri karanlığa gömüvermiştir. "

RASİN ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin