9. GECENİN SAKLI TİYATROSU

14.9K 1.3K 1.1K
                                    

27.03.21




🕯


yıldıza basarak oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.

keyifli okumalar (:





kaldık böyle- düğüm

kırık pena- sonsuz

kırık pena- yalnızlar tiyatrosu

ozan ünlü- ben ölürsem


Kim değilsem, o olmak istiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kim değilsem, o olmak istiyordum.

Balerin olmak istemiştim daha genç yaşımda. On yediydim, kuğuların hepsi dans salonunda dans edebilirken ben edemiyordum. Yasaktı. Bir balerin tütüsü, bir pointi elime alıp da balerin topuzumla rahatça dans edemedim hiç. Hep bodrum katında, samanın karşısındaki izbe odada eşofman ya da tayt ile süzülebiliyordum.

Emine Hanım'ın bana öylesine öğrettiği balenin benim tutkum olacağını ne Emine Hanım bilebilirdi ne de ben.

Hatırlıyorum, bir gece Zerafet Bale Okulu'nun ayda yılda bir gelen toplu temizlikçilerinden bir kadın -ismini asla bilmiyordum- elime eski bir tütü ve yırtık bir point verip, 'Emine Hanım bu gece okulda değil. Salona çık, dans et,' demişti. Kıyafetlerin kimin olduğunu, kadının nereden bulduğunu bugün bile bilmiyordum.

Heyecanım daha yeni doğmuş bebeğin nefesi ilk içine çekişi kadar telaşlıydı.

Gözümü açmam ve kapatmamla birlikte bale salonuna çıkmam bir olmuştu. Ay ışığı salonda parlarken tam olarak ay ışığının salonu aydınlattığı noktadaydım.

'Sadece birkaç dakika,' demiştim. 'Sadece birkaç dakika dans edeyim, sonra yemin ederim salonda hiç var olmamışım gibi bodruma geri döneceğim.'

Bilemedim, o birkaç dakikanın üç saati geçeceğini bilemedim. Tek odaklandığım o dansın bedenime ve ruhuma verdiği dinginlikti. Ben bir prensestim ve ay ışığı tam olarak bana vururken balemi yapıyordum. Savaşçı prensim, beni o ay ışığının altında dans ederken görecek ve aşık olacaktı.

Tüm hayallerim Emine'nin sert ve bariton sesini duymamla bir camdan kalbin duvarlara çarpa çarpa yok olması gibi kırılmıştı.

'Sana bu salonda dans edemezsin demedim mi?' demişti geldiği gibi kulaklarıma asılarak. 'Sen kendini bu salona mı layık görüyorsun? Ben sana bu dansı ona bel bağla diye mi öğrettim? Sen dans ederken ışıkların altında olacağını mı sanıyorsun?'

SEDNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin