20. AHVEC

16.5K 978 1.8K
                                    

24.06.21




🕯


yıldıza basarak oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.

ahvec: en muhtaç, pek çok ihtiyacı olan.

keyifli okumalar (:



madrigal- dip

bikinisinde astronomi- gece

müslüm gürses- benim meselem

Bana açılan her kapıdan bir tokat yedikten ve artık kapıların kapalı suretlerine baktıktan sonra umudumu yitirsem de şidmi, bana doğru açılan kapının bir umut bahçesi olduğunu bir siyah gözde görüyordum.

Kapıyı açan adama güvenmeyecektim ama ona inandığımı, ona hissettirdim. Ona, ekibe ya da başka herhangi birisine güvenmeyecektim. Ben kendime bile güvenmeyecektim ama karşımdaki adama göz göre göre inanacaktım.

Bana söylediği yalanların farkındaydım.

Ben bu yalanlara rağmen onu kabulleniyordum.

Onun yalanlarını bile bile ona izin verirken anladım, kazandığım bütün savaşları ardımda bırakıp ona yenildiğimi.

Adar Kozan, en büyük galibiyeti için tahtında dikilebilmek için bir yenilgiye ihtiyacı vardı. Yenildiği ilk insan kucağında soluklandığım adamdı. Galip olabilmek için ilk önce mağlup olman gerekirdi. Mağlubiyetimle başlıyordum yola çünkü ona ihtiyacım vardı.

Bu aşk mıydı? Sanmıyordum.

Ona ihtiyacım vardı fakat ona aşık değildim. Ona çekiliyordum ama ona aşık değildim. Bu kendini kandırmak değil, bu gerçekleri görmekti. Ben aşkı bilmezdim. Benim sırtım, kalbim ya da zihnim aşkı kaldırmazdı.

Ben Feda'ya kendimi aşık sanıp onun için bir yatağın ortasında bileklerimdeki kelebekleri tehdit ettiğimde bile ona değil, içimde onu aşk sanan küçük kıza zarar vermek istemiştim. Feda, benim kalbime ulaşmak için uğraşan ve kendimi tam anlamıyla olmasa da bir miktar açtığım ilk erkekti. Sonunda ise Feda beni bir yatağın ortasında terk ettiğinde onun kendini adı gibi feda etmediğini anlamıştım.

Küçük değildim. Onunla bir kafede tanışmıştık fakat ben ne kadar küçük olmasam da o benden oldukça büyüktü. Ben onunla tanıştığımda on sekizdim. Ben onu zihnimden sildiğimde yirmiydim. Son zamanlarda geçmişi hatırlamaktan gocunmayan zihnim şimdi zihnime Feda'yı getiriyordu. Sıkıntı etmedim, Feda benim için güzel bir kaçamaktı.

Aramızda bir ilişki vardı fakat bu ilişki hep mesafeliydi. Ben on sekizdim, o ise yirmi dokuzdu. Aramızdaki yaş farkı değildi bizi mesafeli kılan, büyümüş ruhlarımızdı. Yerinde biri ilişkiydi. Ne yorucu ne de aşırı bağımlı edici bir ilişkiydi. İkimiz de yerimizi biliyor, yeteri kadarına izin veriyorduk. Ona izin veriyordum. Beni saran kolları vardı ama benim içimi görecek gözleri yoktu Feda'nın. Bu yüzden hep yalnızdım. Beni saran kollarını hissetmiyordum ama bir yandan tanıdığım olduğu için iyi hissettiriyordu. Bir Feda vardı ama bir Feda da yoktu bende tam olarak.

Feda benden gideli uzun zaman olmuştu fakat o beni on dokuzun en ihtiyacım olduğu döneminde, Aleyna'nın ölmesinin üzerinden iki ay geçmişken ve benim bunu kaldıramadığımı bilmesine rağmen olmadık zamanda, beni bir yatağın ortasında bıraktığı için bir aptallık edip intihara kalkışmıştım. Ölmemiştim tabii. O zaman da ölmemiştim ama ölümden çekinmiyordum. Yani intihar benim için çok da imkansız değildi. Feda'nın üzüntüsünü bir süre yaşamıştım.

SEDNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin