Gerçeklerin yalanları arasında ilerleyebilir misin?
Asıl yalan sensen ilerlersin.
Bir hayata binlerce kaçış sığdırdıktan sonra kocaman çukura düşersen bocalarsın.
Ne olduğunu bilmediğim kaosun tam içine düştüğümde içimde bir mum, elimde bir ölüm va...
Elimizde tamamen sizi mutlu etmek için bir bölüm bulunmakta. Biz de bu bölümü sezon finali öncesi, çerezlik olsun diye atmış bulunmaktayız.
Rahat olun, geçmiş okuyacaksınız. Bu, önceyi ya da sonrayı etkileyecek mi, evet, içeriye ileriye dair spoiler koydum jsdas Ama okumak zorunda değilsiniz, özel bölüm sonuçta. İleride zaten öğreneceksiniz içeridekileri.
Keyifli okumalar <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
12.7.94
Zeyna elindeki kutunun kapağını özenle kapattıktan sonra aynada gördüğü yüzünden akan gözyaşlarını düz bir suratla, robotmuş gibi sildi. Kendini o kadar suçlu hissediyordu ki, bu ihmali yüzünden defalarca doktor kapısına gitse de eli, o doktorun kapısını açıp da kürtaj için konuşmaya gitmemişti.
Yapamazdı. Nasıl yapardı?
Kısa süre önce ne yapacağını bilemediği için annesinin yanına gitmekte bulmuştu çareyi. Katherina Tera, onun her daim saygı duyduğu ve anneden çok bir komutan gibi gördüğü kadındı. Otoriter, saygı duyulan, dik bakışlı, güçlü ve tanınan biriydi annesi. Bir ortama girdiğinde tüm gözler Katherina'ya dönerdi. Naifliği, duruşu, sesi... Her bir zerresi saygıya değerdi Katherina'nın. Gençliğinde kadının yeni yeni saygıya değer görüldüğü vakitte, Rusya'nın demirbaşları arasında görünen ilk kadındı. İsmi sadece kendi ülkesinde değil, çoğu ülkede geçtiği yeri heyecana bulardı.
Katherina'nın otoriter yanını ise en iyi Zeyna bilirdi. Küçüklüğünden beri ona Zeyna'nın beklediği sevgiyi vermez, onu askeri gibi yetiştirirdi.
O zamanlarda Zeyna Rusya'daki kafes dövüşlerine çıkardı ve bir gün annesi ona, 'Timur Kancalı ile yakınlık kur,' demişti. 'O salak kafeste karşına çıkartacağım onu.'
Timur ile ilk kez, seksenlerin sonunda yeni kurulmuş olan bir Rus dövüş kafesinde karşı karşıya gelmişlerdi bu yüzden. Timur o zaman, bir kez olsun onu kadın diye düşük görmemişti. Sanki karşısındaki dişli bir rakipmiş gibi pozisyonu almıştı ve ona karşılık vermişti.
O dövüşü kazanan Zeyna'ydı fakat Zeyna kocasının ilk tanıştıklarında bilerek yenildiğini biliyordu.
Oyun sonrasında isteyerek değil, annesinin emri yüzünden gitmişti yanına. Bilerek yenilen adamın başında dikilip, 'Adil bir maç değildi,' demişti ve Timur ise, 'Evet, sen benden daha güçlüydün,' diye karşılık vermişti.
Gülmüştü Zeyna pek huyu olmasa da.
Ve şimdi o gün annesinin emriyle maça çıktığı kafeste yendiği adamla evliydi. Onun soy ismini taşıyordu. Kocasının kendisi uğruna girdiği hayatta can yoldaşıydı Timur'un. Varı, yoğu, dünü, yarını Timur'du.
Her şeyi Timur'du.
Timur'un olduğu yer evi, Timur'un yattığı yatak yatağı, Timur'un olduğu masa aş sofrasıydı.
