SEDNA

25. KEŞKELER VE GEÇ KALINMIŞLIKLAR

23.07.21

🕯

yıldıza basarak oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.

kafanız kalabalıktan dolayı karışabilir. Küçük bir bilgilendirme geçeceğim. Nisa, Ekrem(Toroman), Caleb, Ravza; Pars'ın ekibi. Batın ise bir önceki bölüm aramıza katılan bebeğimiz. Diğerlerini de unutmadınız inşallah. Bu bölüm kaos yok, biraz eğleneceğiz askdlaskfgds

keyifli okumalar (:

yiğit seferoğlu- uğruna savaşlar verilmiş gibisin

toprak özcan- deniz kızı

sezen aksu- rakkas

kalben- haydi söyle

ne jüpiter, sedef sebüktekin- dünyanın durduğu an

Kana aç şeytan uzun tırnakları ile bir gelecek yazarken insanlar iyiliği arıyorlardı fakat iyiliği ilk terk eden insanlar değil miydi?

Şeytanın yolunu ilk seçen biz fânilerken ne hakla iyiliğe olan arzumuzu utanmadan belli ederdik? Ne hakla güzel günler, temiz baharlar, güneş açtıran gülüşler, renkli gelecekler isterdik? Bizdik. Şeytanın vesvesesine kulak asan da o vesveseye uyan da bizdik. İnsanoğlu nankördü. İnsanoğlu anlayışsız, insanoğlu doyumsuzdu.

İlk cinayetimden sonra acımasızlığı bünyeme kodlayan ben, hâlâ iyiliğe aç mıydım?

Belki.

Hep diyordum ya, ben bencil bir insandım ve istediğimi elde edebilmek için şeytanın yazdığı geleceğin altına imzamı atar ama yine de utanmadan iyiliğe muhtaçlığımı belli ederdim.

Hayatıma Aleyna girdiğinde onun enerjisine ve kurduğu mutlu geleceğin umuduna ayak basan bendim. Aleyna benimle birlikte değişmek istiyordu. Emine'nin bana yapıştırdığı en büyük günahları kanlı parmaklarıma geçiren sadece ben değildim. Aleyna da benim kadar kirlenmişti Emine'nin elinde ve biz iki kız çocuğu o kanlı parmaklarımızın temizleneceğine inanıp güzel hayaller kurmuştuk.

Bir evimiz olacaktı. Bir odası sapsarı olacaktı çünkü ben sarışındım ve Aleyna'nın en sevdiği renk de sarıydı. Bunun nedeni ise bendim işte. Kuğuları sevmiyordu ama hiç kuğu olamamış beni, sarı kuğusunu çok seviyordu. Bir oda siyah olacaktı fakat aralarında mor renkler de olacaktı. Ben mor rengini kendime daha yakın bulurdum, Aleyna ise bunu ben mor bir telgraf çiçeğini Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'nın içine sıkıştırırken gördüğünde fark etmişti.

Yanıma yaklaşmıştı ve demişti ki: 'Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.'

Raif Efendi'nin Maria Puder'i, Aleyna Sevcan'ın Elis Çağlayan'ı vardı.

Mesela tatlı evimizde beraber yaşlanacaktık. Aleyna hiç evlenmeyecek, sürekli erkeklerle gönül eğlendirecekti ve onlardan kopardığı paraları benimle çar çur edecekti. Bu onun en büyük hayaliydi. Benimse Feda ile evleneceğimi düşünüyordu o zaman ve beni kıskandığı için sürekli Feda ile ayırmaya çalışıyor ama Feda'yı da çok seviyordu. Evimizin bir odasının dört köşesini de kitaplık yaparsa, Feda ile evlenmeme izin verecekti hatta.