15.08.21
🕯
yıldıza basarak oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.
keyifli okumalar (:
şebnem ferah- sil baştan
sezen aksu- ağlamak güzeldir
sezen aksu- kaybolan yıllar
pera- uyu bebeğim
nalbur- ilk gördüğümde anladım
Gökyüzü kızıl olsaydı, başımıza kırık cesetler yağardı.
Ve şüphesiz; toprak mavi olsaydı, ayaklarımızın altında kuş mezarları olurdu.
Bana kaybettiğim her şeyi geri vereceklerini söyleselerdi, bir an bile düşünmezdim. Kaybolan yıllarımın benden aldığı her şeyi bana tahsil edeceklerinin yemini verseler kendimden bile vazgeçerdim.
Kara kaplı defterimin son sayfası. Elimde tuttuğum kalemimden sayfalara öyle derin kelimeler akıyor ki, ben on bir yaşında değilim. Ben on bir yaşında değilim, ben kocaman olmuşum. Sevgisizlik beni öyle büyütmüş ki elimdeki kalemden değil de olgunluğumdan dökülüyor kelimeler.
Yazıyorum, içim acıyor. Yazıyorum, ağlamaktan vazgeçtiğim için kendime kızıyorum. Yazıyorum, ağla diyorum kendime ama ağlayamıyorum. Keşke de ağlayabilsem ama olmuyor. Yutkunuyorum, yazıyorum, kahroluyorum, düşünüyorum. Elim titriyor, durmuyorum. Durmam. Çok inatçıyım, durmam.
Hatırlıyorum. Kelime kelimesine. Çirkin el yazım. Çok çirkin. Yazıyorum elim titreye titreye.
Bugün, matematik öğretmenim bana dokundu.
İlk cümlem bu. Yemin ederim, hatırlarken bile iğreniyorum bundan. Yanlış mı doğru mu bilmiyorum fakat bana berbat hissettiriyor o his. Kimseye anlatamamak, anlatsan da anlaşılmayacak olmak... Sonra devam ediyorum.
Bunun anlamını bilmiyorum fakat bana sınavda bir yanlışım olduğunu söyleyince ondan yardım istedim, beni öğretmenler odasına götürdü. Öğretmenler odasında o otururken bana problemi anlatıyordu ve ben ayakta onu dinliyordum. Sonra birden elini belimde hissettim.
'Bak,' dedi çirkin nefesini yüzüme vurarak. 'Görüyor musun sorunun mantığını?'
Elini belimden çekmeye çalıştım ama sımsıkı tuttu. Öğretmenler odasında kimse yoktu, olsaydı yapamazdı bence. Birileri olsaydı eli bana uzanamazdı.
'Görüyorum,' dedim nefesimi tutarak. Çirkin bir kokusu vardı öğretmenin ve burnum o çirkin kokuyu solumak istemedi o an. Nefesimi tuttuğumu görünce beni kucağına çekerek kucağına oturttu. Bir şeyler yanlış gitti, defter. Kalkmak istedim ama o benim öğretmenimdi. Ona kalkmak istediğimi söylemek istedim ama öğretmenim diye ses çıkaramadım. Öğretmendi ya o, bir de gidip anneye beni söylerse anne beni evden atardı.
Öyle yapardı, defter. Nasıl biliyorsun deme. Seni umursamıyor bile, neden evden atsın deme. Atar. Beni zaten istemiyor.
Öğretmenimin elleri göğüslerime çıktı, defter. Durdurmak istedim ama soruyu anlatıyordu ve cidden sorunun cevabını görmek istemediğimi fark ettim o an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEDNA
Детектив / ТриллерGerçeklerin yalanları arasında ilerleyebilir misin? Asıl yalan sensen ilerlersin. Bir hayata binlerce kaçış sığdırdıktan sonra kocaman çukura düşersen bocalarsın. Ne olduğunu bilmediğim kaosun tam içine düştüğümde içimde bir mum, elimde bir ölüm va...