2. CANİLERİN ŞARKISI

27.5K 2.1K 1.3K
                                    

24.02.21


🕯


yıldıza basarak oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.

keyifli okumalar (:


oshins&haels, darkside

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


oshins&haels, darkside

taylor swift, i did something bad


Hayatımın acı dolu yıllarında öfkeme sığınmıştım. Bu öfkem sayesinde on beş yaşımda sokağa sığındığım bir günde fark edilmiştim. On altı yaşımda tekrar sokağa düşmeyi dilemiştim. On altımın sonunda, bana verilen evi kabul etmiştim.

Fark edilmiştim on yedimde. Bir bale okulunun bodrum katında, kim olduğum ve neye sahip olduğum öğretilmişti.

Herkesin gerçek aşkı bulduğu on yedisinde bana asıl sahip olduğum şey öğretilmişti.

'Her insanın içinde bir mum vardır, Elzem,' demişti Emine Hanım. 17 yaşındaydım ve özel verdiği bale dersinden sonra beni bodruma indirmişti.

Kuğulara bale eğitimi olmadan girip Emine'den özel ders alma şerefine ulaşan sadece bendim. Her zaman benimle özel olarak ilgilenmiş, acımadan eğitmişti.

O gün, dövüş eğitimi saatiydi. En sevdiğim saatti çünkü beni bale çalışmalarında esnetir, ondan sonra dövüş eğitimi verirdi. Esneklik en değer verdiği şeydi. Esneklik, çeviklikti. Esneklik, avantajdı. Esneklik, bizim en büyük artımızdı.

O zamanlar bana Elzem dediğinde hoşuma giderdi. Elzem onun bana verdiği ismimdi. Anlamı, vazgeçilmezdi. Ben onun ve beni bulan herkesin vazgeçemeyeceği tek değerdim. Öyle derdi. Bana sahip olan, bir daha beni kaçırmak istemezdi. Ben, bir hazineydim ve kimse bir hazineyi bırakmazdı.

O gün yumruklarını bana doğru sallıyor ben ise yumruklardan kontrollü şekilde kaçınıyordum. 'Bu mum, insana özgüdür. Kiminin umudu, kiminin aşkı, kiminin şehveti, kiminin nefretidir. Mumun alevini söndürmek de diri tutmak da kişinin elindedir.' Bana doğru salladığı hamlesinden kaçındığımda sırıtmıştı. Şimdi bile hafızamda oldukça net olan bir anıydı o gün. 'Senin alevin öfken, kızım. Sen o öfkeyi hiç yatıştırmayacak, o alevi hep diri tutacaksın. Öfkenle yaşayacak, öfkenle büyüyeceksin. Öfkenle düşecek, öfkenle kalkacaksın.' demişti sonradan.

Bu yaşımda geriye dönüp bakınca daha iyi anlıyordum ki öfkem olmasaydı hiçbir zaman ve hiçbir şekilde ilerleyemezdim. Beni her daim dik tutan öfkemdi ve ben, Emine'nin bana öğrettiği gibi alevimi hep diri tutmuştum. O alev hiç sönmemiş hatta tam tersi daha da harlanmıştı.

SEDNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin