22. YAĞMUR KADIN VE DİVANE ADAM

17.2K 957 2K
                                    

06.06.21




🕯


yıldıza basarak oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma.

keyifli okumalar (:


fatma turgut- sen diyorum

emircan iğrek- kaybeden

kaan boşnak- tutunamayız

güncel gürsel artıktay- ölmezdim

Ve sonra biri gelir, makastan kaçırdığın ipini ellerinde un ufak eder.

Bir ipim vardı, bir sınırım ve bir yerim. Sadece kendimdim. Bir zamanlar yalnızdım ve her şey çok kolaydı. Düşünmem gereken tek şey Aleyna'ya ne zaman kavuşacağımdı. Aleyna benim hayatımdaki tek güzel şeydi ve o güzel şeye ulaşmaktan başka hiçbir hedefim yoktu.

Aleyna gittiğinde düştüğüm boşluğu hiçbir şey ve hiç kimse dolduramamıştı. Aleyna'nın intikamını almıştım. O gün onu öldürmese bile adamlarından birisine öldürten uyuşturucu baronunu öldürmüştüm. Durmamıştım. Kara kuzumu öldüren adamın ellerini kesmiş, onu evinin ortasında yalvartmıştım. Durmamıştım. O acıdan kıvranırken onu adamlarına izletmiş, hiçbirinin müdahale edemeyeceği şekilde onların elini kolunu bağlamıştım. Durmamıştım. Hem uyuşturucu baronunun bulunduğu evini hem de tüm sevkiyat noktalarını patlatmıştım.

Hep acıtmıştı onun ölümü canımı ama hayatımdaki en güzel ve en temiz insanı benden aldıklarının intikamını almak öfkemi dindirmese de kalbimi ferahlatmıştı.

Ölmek istiyordum ya ben, o gittikten sonra daha da fazla istemiştim ölmeyi. O gidince anlamıştım, ben zaten ölü bir insandım ve beni tekrardan doğuran küçük bir kız çocuğunu annem yapıp kalbime sakladıktan sonra onun yokluğuyla daha da ölmek istemiştim. Daha da, çok fazla...

Ölme isteğim o günden sonra hiç körelmemişti ama suyun içinde kolları arasında durduğum adam dudaklarıma bir yaşamı enjekte ederken inanıyordum ki artık yaşam o kadar da kötü değildi.

Hayat benim yaşam ipimi kesmek için peşimden beni koştururken ben ondan kaçıyordum ve şimdi bu adam, bu gölge ve bu gelecek o ipi ellerinde tutarak ipi un ufak ediyor; beni kendisine bağlıyordu.

Ben ipimi hayattan kaçırıyor, ölüme de bağlamaktan kaçınıyordum ve bir iple bağlanacağım tüm şeylerden kaçıyordum. Bu adam ise ipi siktir ettiriyor; direkt ruhumu ve kalbimi kendisine bağlıyordu.

Korkunçtu belki. Ürkütücü de olabilirdi ama doğruydu. Ne zaman olmuştu, ne zaman bu kadar hastalıklı bir düşünceye dönüşmüştü bilmiyordum ama böyleydi.

Dudakları dudaklarımın içine içine umut ekerken göğsüm hızla inip kalkıyordu. Suyun içindeydik ama üşümüyordum. Alevdi bu adam. Donduğum yerde alev, söndüğüm yerde Anka'nın kanıydı. Tekrar doğardım, küllerimden. Tekrar kanat çırpardım ihtişamla.

Dudakları dudaklarımdan ayrıldığında alnını alnıma yasladı ve, "Hep yaşa," dedi son nefesini yaşamım için kuran kız çocuğunun sesindeki acının ikizi olan sesiyle. "Bir planın olduğunu anladım çünkü nefeslenmek için izin istemezdin, gemidekiler gelecekti. Bana git dedin ve hatta eminim ki içten içe o botun içinde olup kıyıya gitmemi istedin. Bizim gitmemizi istedin." Sertçe nefes verdi dudaklarından. "Sen yaşa, sakın kendini öne atma."

SEDNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin