Beceriksiz

4.3K 163 4
                                    

Ilgaz'ın yükseklik fobisini ona karşı kullanmak çok zefkli. Yanıma gelirken resmen suratı mosmordu.

Gamzeli çocukla bir anlaşma yapıp onu gitmesi için ikna ettim. Ona öyle yalanları bastım ki. Neyse şimdi onu düşünmek yerine Ilgaz'a bakıp gülüyim.

Beni ordan çektiğinden beri hala suratı mosmor. Bu kadar çok yüksekten korktuğunu bilseydim daha önce yapardım. Benim sinsi sinsi güldüğümü görünce bana sinirli bakmaya başladı
"Hiç bu oyundan sonra sana yapacaklarımı düşündün mü? Bücür"

Ne yapar ki acaba. Bana çocuk demeyi bırakıp şimdi de bücür diyor. Sanki aramızda o kadar yaş farkı var aynıyız aynı gerizekalı.
"Hiçbir şey yapamazsın"

Bana doğru gelip kolumdan tutup kaldırdı. "Öyle mi?" Deyip beni asansöre doğru götürmeye başladı. Gözlerinde sadece sinirlilik görüyorum. Ne bir acıma ne de sevgi. Asansöre geldiğimzde beni içeri salladı. Resmen salladı yaa. Kafamı da aynanın oraya çarptım zaten. Uff bu sallamalarından sıkıldım artık.

Kendi niye gelmiyor. Beni yalnız bırakmaz dimi. Asansör fobimi biliyor olamaz. Birtek Damla ve İrem biliyor.
"Bakalım sende benim gibi fobini yenebilicek misin?"

İnanmıyorum Damla söyledin mi. Ben karanlıkta ölürüm. Daha önce asansörde bir gece boyunca kapalı kaldığım için o günden sonra hiç tek başıma asansöre binmedim. Ama şimdi.
"Ilgaz lütfen beni tek bırakma. Sen nerden öğrendin?"

Bana bakıp acımasızca güldü. Ve bana cebinden çakmağını çıkarıp verdi.
"Senin hakkında tahmin edemiyeceğin kadar şey biliyorum. Işıkları kesicem çakmak lazım olur diye düşündüm"

Benim hakkımda ne bilebilir ki. Ankara da ki hayatımı nerden biliyor. Şuan bence daha büyük sorunlarım var.

Işıkları bile kesmiş nasıl bir acımasızlıktır bu. Bir de çakmak veriyor sadaka gibi. Küçücük ışık neyime yeter.
"I-ılgaz lütfen.."

Daha sözümü tamamlayamadan asansör yüzüme kapandı. Yine o gün aklıma geldi.

3 yıl önce;
Kantinde yine her zaman ki yerimi gözüme kestirdim. Orta ve cam kenarı tam benlik. Birazdan bizim grupta gelir.
Elimdeki kahveden bir yudum aldım. O sırada kantin kapısında Eylem ve Ayşenur gözüktü. El sallamama gerek yok çünkü hep burda oturduğumu biliyorlar. Yanıma gelip oturdular
"Ee diğerleri nerde?"
Eylem bana göz devirip
"Senin aklın nerde. Bugün okulun partisi var. Onun için hazırlıkları yapmaya gittiler bizde şimdi gidip hazırlanıcaz"
Böyle şeyleri hep unuturum zaten. Pek parti insanı değilim. Benim için en iyi olan şey PTT (pijama, terlik, televizyon). Ama gel gör ki buna asla izin vermeyecek arkadaşlara sahibim. Ayşenur elimdeki kahveyi alıp kafasına dikti.
"Heyyy o sıcaktı"
Dedim ama her şey için çok geçti. Çoktan kahveyi benim üzerime püskürttü bile. Lanet olsun. Hem onun ağzı hemde benim bacaklarım artı karnım yanıyorrr.
"Yandımmm...Niye daha önce söylemedin sersem"
Ayşenur bana sitem ederken ben çoktan Eylem'in getirdiği suyu üzerime boca ettim bile. Yanmaktansa sırılsıklam olmak daha iyi.
"Sana iç dedim mi ben"
Tam o da bana laf sokacakken Eylem aramıza gelip
"Parti başlıycak hadi herkes evine. 2 saat sonra ikinizde burda olmazsanız evinizi basarım"
Tehdite gel. Ahaahahahaa. Daha öncede yaptı babamın tek verdiği yanıt biraz sessiz olun çocuklar dı.
Çok duyarlı bir ailem vardır. Neyse
"O zaman Hira kaçar"
İkiside bana bakıp 'bir daha aşk-ı memnu izleme' bakışı attılar. 1.sınıftan beri hep beraber olduğumuz için artık bakışlarından bile ne demek istediklerini anlayabiliyorum. Onlara omuz silkip kantinden çıktım.
Merdivenlerden Yankı iniyor. Onu görünce ayağım yerden kesiliyor resmen. Çok yakışıklı. Ve döğmesi var tam boynunun orda. Ona ayrı bir coolluk katıyor.
Merdivenin sonuna geldiğinde ben de dış kapının oraya vardım.
"Hira"
Arkamdan onun sesini duyduğum da afalladım. Daha öncede konuştuk ama sadece meraba meraba yani.
Yavaşça arkamı döndüm. Mavi gözlerini üzerime dikmiş bana yaklaşıyor. İnşallah bayılmam.
"Efendim Yankı" 
İsmi bile bir ayrı güzel. Bana iyice yaklaşıp güldü ve "benimle bu akşam partiye gelir misin?"
Dedi. Bacaklarım artık dayanamıycak sanırım. Beni partiye mi çağırdı o biraz önce. Şuan eve gidip maymun dansı yapmak istiyorum ama ilk cevap vermem lazım. Ağzımı açamıyorum ki
Kafamı aşağı yukarı salladım. Yankı memnun olmuşçasına kafasını sallayıp yüzünü bana doğru yaklaştırdı. Aman Tanrımm patlıcana döndüm kesin.
Nefes bile alamıyorum. Yankı dudaklarını yanağıma bastırıp öptü. Geri çekildiğinde " akşam görüşürüz" deyip gitti. 
Elimi istemsizce yanağıma getirdim. Hala sıcaktı. Ben bu akşam heyecandan ölmezsem daha da ölmem. Önüme döndüğümde karşımda Bengü'yü gördüm her zaman ki gibi yanında Elif'le. Acaba Nazan nerelerde neyse.
Bengü bana yaklaşıp kolumu sıktı
"Yankı benim anladın mı? Bunu o kıt kafana sok."
Dedi. Kendini bir şey sanan sürtük. Yankı'yı kaç senedir seviyor hatta bir aralar çıkıyordular ama Yankı buna tekmeyi bastı. Kız hala Yankı'dan kopamadı yapıştı kaldı. Bizim grupla Bengü'lerin grubu bu yüzden hiç anlaşamaz. Her gün kavga ederiz illaha ki. Şuan olacağı gibi.
" sanane Yankı'dan. Hala unutamadın dimi. Ama yankı seni unutup beni bu akşam ki partiye çağırdı. Artık sende bizi uzaktan izlersin"
Dedim. Normalde bu kadar şımarık bencil değilim ama söz konusu o grup olunca nevrim dönüyor. Bengü'nün gözleri dışarı çıkıcakmış gibi pörtledi ve bana tokat attı.
Yanağımda 5 parmağının da izi kaldığına eminim. O an ki boş bulunuşlukla kendimi yerde buldum.
Bizim kızlar da bağıra çağıra gelip Elif daldılar. Ayşenur reis sikar zaten affetmez. Eylem de boylu poslu her türlü yeneriz ama Bengü'yü bana sakladıklarına eminim.
Yerden kalkıp Bengü'nün saçlarına daldım. Bağırıp tüm okulu buraya topladı zaten. Bari hocalar gelmese.
Dediğim gibi hocalara haber gittiğini söyledi Eylem. Hemen yerden çantamı alıp okuldan dışarı koşmaya başladım. Eylem ve Ayşenur da hemen arkamdaydı.
Disipline gitmenin hiç sırası değil. Yarın zaten kamera kayıtlarından gidicem ama en azından bugün keyfim bozulmasın.
Eve gidip hemen banyoya girdim. Yerlerin tozu pası anca çıktı üzerimden. Çıkınca dolaptan en sevdiğim elbisem olan toz pembe mini elbiseyi çıkardım. Yine onu siyah ayakkabı ve siyah çanta ile kombinledim. Makyajımı da hafifçe sürdüm. Abartıyı hiç sevmem. Çantama telefonumu, paramı, ruj, rimel, parfüm..
Koyduktan sonra kapattım. Elimede ne olur ne olmaz diye siyah bir ceket aldım. Evden çıkıp taksi beklemeye başladım. Önümde siyah bir araba durdu o sırada.
Beklemediğim için şaşırdım. İçinden Yankı çıktığında yine ayaklarım titremeye başladı. Yanıma geldi ve yanağımdan öptü.
"Çok utangaçsın"
Dedi. Kırmızı mıyım. Hassiktir böyle daha çok utanıyorum Yankı.
Kapıyı açıp benim binmemi bekledi. Bende onu daha fazla bekletmemek için hemen bindim. Kapıyı kapattı. Bu yaptığı nazikliği daha önce bana hiç kimse yapmadı. O da bindiğinde teşekkür ettim. O ise sadece kafa salladı.
Okula geldik. İlk Yankı arabadan indi ve benim tarafıma gelip kapımı açtı bende indim. Elini cebine sokup kolunun arasını açıkta bıraktı. Bu 'koluma gir' demekti sanırım. Canıma minnet hemen girdim.
Okulun içine girdiğimde şok oldum. Her yer süslenmiş ve son ses müzik.
Çok iyi ya. İleride Bengü'yü gördüm. Bize pür dikkat bakıp bir şeyler düşünüyor. Onun yanından geçerken Yankı'ya çaktırmadan Bengü'ye dil çıkartıp orta parmağımı gösterdim.
Kıskananlar çatlasın.
Yankı'nın kulağına yaklaşıp "ben lavaboya gidip geliyorum"
Kafasını salladı. Asansöre binip çıktım. Lavaboda işlerimi halledip rujumu tazeledim. Tekrar asansöre bindim. Son 2 kat kala asansör durdu. Işıklar da gitti. Bağırmaya başladım. Çok karanlık .
Ellerimi düşünmeyip kapıya ve aynaya vurdum. Çantamdan telefonumu çıkardım ama çekmiyor. Telefon ışığını açtım ama yinede korkuyorum. O sırada aynada bir yazı gördüm. Kırmızı rujla yazılmış bir yazı Benim olana el uzatmanın cezası. Bu gece burda kalıcaksın. Umarım cinlerden korkmuyorsdur... bengü
Hassiktir. Bu kadar ileri gitmiş olamaz. Yankı benim yokluğumu fark eder. Beni bulur.
Her an bir yerden bir şey çıkıcak gibi hissediyorum zaten piskolojim yerinde değik birde karanlıkta tek kalınca iyice kendimden geçtim. En son kafamı sertçe bir yere çarptığını hatırlıyorum.
--------
Gözümü açtım. Asansörde değilim. Hastane odasına benziyor ve baş ucumda Ayşenur uyuyor. Koltukta da Eylem. Hafifçe kıpırdandım Ayşenur uyanıp hemen bana sarıldı. Ağlamaya başladı.
"Çok korktuk canım. Seni baygın bir şekilde asansörde bulduk. Elini incitmişsin"
O kadar çok kapıya vurdum ki incinmiş olmalı
"Nasıl buldunuz. Ne zaman tam olarak bir de Yankı nerde?"
Ayşenur'un suratı düştü iyice
"Yankı partiden. Iıımm şeyle çıktı. .. B- bengü ile"
Nasıl yani. Beni asansörde bırakıp Yankı ile mi çıktı. Yankı nasıl beni aramaz
"Bizde her yerde seni aradık. Sonra telefonuma bir mesaj geldi. Elif'ten.  Senin asansörde olduğunu söyledi"
Dünya başıma yıkıldı sanki. İlk aşkım beni umursamayıp başka kızı koluna taktı. Bu da yetmiyormuş gibi artık Asansöre asla tek binemiycem. Normalde de asansörden korkardım ama yinede binerdim ama bir daha asla tek binmiycem ve kimseye aşık olmuycam. Bir daha böyle kimse beni yıkamıycak. 

ZÜPPE !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin