ZÜPPE !

Sen Kaybedersin!

Niye yatarken tuvalete gitmem ki! Küçükken bakıcım hep yatmadan önce gitmemi söylerdi. Şimdi bakıcımın değerini daha iyi anlıyorum. Birazdan yatağı ıslatıcam ama ben hala burda bakıcımı düşünüyorum. Yataktan ayaklarımı indirdim. Ama ayağım bir şeye çarptı. Hemen eğilip baktığımda Damla'yı gördüm. Yer yatağı yapmıştı.

İyi de bunlar zengin değil mi? Onca oda varken niye yerde yatıyo bu kız? O kadar mı içmişti.

Artık patlıycaktım. Damla'nın üstünden zıpladım. Boyu bir daha uzamıycak ama olsun.

Odadan dışarı çıktım. Sesler geliyordu. Bağırmadan çok inleme seslerine benziyordu. Ve Ilgaz'ın "çabuk ol"demesini duydum.

Böyle piç bir çocuk nasıl olabilir ya! Evde misafir var ,kuzeni var ama beyefendi keyfinden  ödün vermiyor. Beni bu kadar mı umursamıyor. Bu kadar mı değersizim. En azından birkaç gün yapmasa ben evden gidene kadar. Ama çocuk haklı ben onun için bir yabancıyım. Evine besleme gibi sığınan zavallı bir kızım.  Neden hala bu evde kalıyorum.

Ne kadar teyzemden nefret etsemde o eve geri dönmeliydim. Burda daha fazla kalamam. Odaya gidip eski elbiselerimi giyip gidicem buradan artık.

Odaya geri dönücekken hala tuvalete gitmediğimi fark ettim. Önce tuvalet! Deyip  tuvalete gittim. İşimi bitirdiğimde seslere kulaklarımı tıkayıp odaya geçtim. Eski elbiselerimi dolapta bulana kadar geberdim. O kadar eşya var ki!

Eşyalarımı bulduğumda üzerime hızla geçirdim. Damla'ya kısa bir not bırakmam lazımdı. Çalışma masasından yapışkanlı bir kağıdı aldım ve
Damla her şey için teşekkür ederim. Ama artık eve dönmem lazım. Bana kızma seni uyandırmadan gittiğim için ama vedalaşmalardan nefret ederim.

Yazdım ve kapıya yapıştırdım. Odadan dışarı çıktığımda kendimi hırsız gibi hissettim. Gizli gizli sessizce çıktım evden. Taksiye binip evin adresini verdim. Son paramıda çıkarıp taksiciye verdim. Biraz eksikti ama amca bir şey demedi. Bende indim.

Saat gece 4.30'du. Bu saatte uyuyorlardır deyip kapının önüne çöktüm. Ayaklarımı kendime doğru çekip kafamı dizlerime koydum. Gözlerimi kapattım hayaller dünyasına daldım.

Uyandığımda yumuşak bir yerdeydim. Tavanda mavi tonları renginde boya vardı.  Kafamı yana çevirdiğimde Dağhan abiyi gördüm. Gözünü kırpmadan bana bakıyordu.
" Hira senin için ne kadar endişelendik ama sen bir arayıp ben iyiyim diyemedin. Neler düşündük. Türlü türlü senaryolar döndü beynimde. Nerelerdeydin?"

Ne diyicektim, tanımadığım birinin evine gittim gece de barlarda sürttüm mü?

"Dağhan abi bir şey sormasan , zaten kötüyüm birazdan teyzemden yiyiceğim azara kendimi hazırlamalıyım"
"Teyzen sana hiçbir şey demiycek."
"Nasıl yani"
"Ben hallettim şimdi dinlen sen"
"Biraz dışarı çıksam söz 1-2 saate gelirim."
"Tamam sana güveniyorum."

Deyip çıktı. Bende hazırlandım. Şort ve tişört ikilisi yaptım. Ayağımada spor ayakkabıyı da geçirdiğimde hazırdım. Telefonumu ve biraz parayı cebime koyduktan sonra odadan çıktım. Teyzem ortalarda yoktu. Bende fırsat bu fırsat deyip evden çıktım. Asansörde tek korktuğum için merdivenleri tek tek indim. Günlük sporumuda yapmış oldum.

Sahilin oraya gittim. Deniz bana iyi geliyordu. Herkes de sahildeydi. Basketbol oynuyanı, voleybol oynuyanı, yüzeni, piknik yapanı, sevgilisiyle el ele yürüyeni...

Hepsi eğleniyor arkadaşlarıyla şakalaşıyorken ben tek başıma mal mal yürüyorum.

Voleybol maçını gördüğümde duraksadım. Ve izledim. Sarışın bir kız sürekli bağırıyor ama çok iyi oynuyordu. Bağırdığı kız ise sürekli topları kaçırıyordu ve giydiği şort diğerlerine göre oldukça kısa ve dardı. Maçı sarışın kızın takımı kaybetti. Sarışın kız ,maç sırasında bağırdığı kıza doğru gitti ve omzundan hızlıca kızı itti. Kız yere düştü . Sarışın kız

" Betül siktir git burdan. Git erkeklere yavşa. Sırf o şortu giymek için girdin zaten takıma bir bok beceremiyorsun! " dedi. Çok sinirliydi. Kız o an yerden kalkmasaydı üstüne çıkıp kaşını gözünü patlatacak gibi duruyordu.

Betül denilen kız ağlayarak gitti.

Sarışın olanı sinirden fır dönüyordu.

"Şimdi ne yapıcaz. Finallere bu kadar az kalmışkken nasıl oynuyucak kişi bulucaz. O orospu yüzünden yarışmayı kaybedersek.."

Cümlesini tamamlıyamadı çünkü ben

"Ben oynarım" dedim. Herkes bana bakıyordu. Sarışın kız alayla beni süzdü.

" uğraştırma beni boşuna" dedi. Ne yani beni küçük mü görüyordu. Bu kızla çok işim vardı.

"Sen kaybedersin"

Deyip arkamı dönüp havalı havalı yürüdüm. Arkamdan
"Pişşt, madem kendinden bu kadar eminsin bir maç yapalım kazanırsan takımda oynarsın"

Dedi.

Oynarsam eve geç kalırdım. Bu sefer Dağhan abi bile teyzemi tutamazdı ama gidersem de korkmuş gibi gözükürdüm.

Lanet olsun ne diye böyle bir işe kalkıştım ki.

Sarışın kız bana yaklaştı ve
"Eee ne diyorsun?"

**
Bu bölüm kısa oldu farkındayım. Ama sınavlardan kafamı kaldıramıyorum.  Zaman buldukça yazmaya çalışıyorum. Bir daha ki bölüm uzun olucak.