ZÜPPE !

Zamanlamanızı sikeyim

Evetttt, sonunda bölüm geldi diyenler haklısınız. Ama anca sınavlar bitti ve ben bölüm yazabildim. Umarım beğenirsin. Öpüldünüz :*

***
İki katlı harika bir eve girdiğimizde şaşkınlıkla Ilgaz'a döndüm. Ağzım beş karış açık olduğu için çenemi tutup kaldırdı ve ağzım kapandı.
"Sinek minek kaçar mazallah"
Deyip göz kırptı. Yapma böyle şeyler ki etkileniyorum Ilgaz ya.
"Senin evin mi vardı burda?"
Dedim yine aynı merakla. Zengin piçler gibi sırıttı.
"Tabii, ne sandın karşında Ali Koç'a rakip çıkıcak biri var"
Onun kendini övmesini daha fazla dinliyemeyeceğim için evi gezmeye başladım. İlk olarak mutfağa girdim. Arkamdan Ilgaz'da geldi.
"Aç olduğunu bu kadar belli etme şişko"
Dedi ve yanağımı sıktı. Elini hemen çektirdim.
"Sensin şişko karşında 90-60-90'lık kız duruyo"
Dedim ve diklendim. Tamam biraz aslında bayağı bi abartmış olabilirim ama ı don't care yani.
"Senn ve 90-60-90 olmak hahaaha güldürdün."
O benle dalga geçip gülerken ben hala ona laf yetiştirmeye çalışıyorum.
"İnanmazsan inanma be"
Deyip mutfağın çıkışına yöneldim. Ama daha dört adım atamamışken beni kolumdan tutup geriye doğru çekti. Mermere yasladı. Soğuk mermer tenime değince kalkmaya çalıştım ama bilin bakalım kim izin vermedi.
"Bakalım doğru mu söylüyosun?"
Gözlerim irice açıldı. Acaba bugün buradan hala bakire olarak çıkabilicek miyim. Siktir Ilgaz bu yapar mı yapar sonuçta.
"Ilgaz ,tamam boşver ya senin göz kararın iyidir ben bilirim. Ben yanlış biliyorum herhalde"
Dedim ve ne kadar saçmaladığımı umursamamaya çalışarak onu itmeye başladım. Elimi tekrar tuttu ve buna engel oldu. Kalçamdan tuttu.
İnanmıyorum elini oynatıyo galiba okşuyo. Hassiktir benim buna engel olmam gerekmez miydi. Neden hareketsiz bir şekilde bekliyorum.
"Hımm, galiba 80 ama 90 değil. Şimdi sıra 60'da"
Dedi. Ve bu sefer elini karnıma getirdi. İyiki yemek yemedim yoksa göbeğim ona karşı koyabilirdi. Dudağı beğenmeyen bir şekilde kıvrıldı. Hadi ama nefesimi mi çeksem göbeğimi mi gördü acaba?
"Tııhh tıhhh bak bu olmadı"
Dedi ciddi bir sesle.
"N-ne?"
Dedim ona oranla kısık bir sesle.
"Burası değil 60'mış 40 bile zor eder"
Dedi ve kahkaha atmaya başladı. Ben göbekten korkarken o bana resmen iskelet dedi. Spastik. Ödüm götüme karıştı.
"Şimdi de diğer 90'a geçelim bakalım"
Dedi ve sırıttı. Ellerini iyice ittirdim bu sefer. Bir iki adım geriledi.
"Yok sana başka 90. Sen ona da 50 dersin şimdi"
Dedim ve mermerden inip mutfaktan çıktım. Bugün ki yaşadığım utanç bana bir ay yeter bence. Ama gel gör ki Ilgaz buna izin vermiyor.
Tam Ilgaz'ın odasına giriceğim sırada kapı çaldı. Korkuyla hemen Ilgaz'a döndüm. Eniştesi falan olmasın.
"Hayy sikeyim ben bu zili"
Dedi ve kapıya doğru yürüdü. Bende peşinden koştum. Elini kapıya getirdiğinde elimi elinin üstüne koydum. Gözlerini gözlerime sabitledi.
"Korkuyorum"
Dedim sadece. O kadar sessiz söylemiştim ki duyduğuna bile emin değilim. Eniştesi ya da bir akrabasıysa yine orospu diye anılıcaktım. Bundan ciddi anlamda bıktım bıktım.
"Ben yanındayken korkma!"
Dedi, ciddi bir o kadar da güven verici sesiyle. Elimi çektim ve kapıyı açmasına izin verdim. Daha Ilgaz kapıyı doğru dürüst açamadan kapının arkasındaki kişi kapıyı sertçe açıp içeri girdi.
"Oo çifte kumrular da berabermiş zaten. İnşallah bir şeyi bölmemişizdir"
Doruk'un söylediği sözlerden sonra hem ona sarılma isteğim hemde yüzümün rengi kaçtı. Konuşmak için ağzımı açtığım sırada
Ilgaz benden önce lafa girip beni susturdu.
"Birincisi evet böldün siktiğimin oçu, ikincisi sen tek kişisin niye mal gibi çoğul konuşuyosun?"
Dedi. Birincisi hoşuma gitmedi ama ikincisini bende mantıklı buldum.
" tek geldiğimi kim söyledi"
Dedi ve sırıttı. Sonra kapıyı sonuna kadar açtı. Son haline göre oldukça mutlu ve saçı başı düzgün bir damla görünce koşarak ona sarıldım. O an aklıma İrem'in ne halde olduğu geldi. En iyisi onu akşam arıyıyım.
"Seni çok özlediimmm Hiromanyak"
Bu nasıl bi isim kısaltmadır ya.
"Bende Dabılmanyak mı diyeyim ne diyeyim"
Hhahahhahaha ikimizde mal gibi anırmaya başlayınca ayrıldık. Doruk'la Ilgaz bize bakıyordu. Sonra Doruk'ta Ilgaz'a kolunu attı. Ilgaz bir şey demeyince göt bulup ensesine bir tane geçirdi. Sonra da bu sefer göt korkusu tutup hemen kaçmaya başladı.
"Sikeyim, kaçma amcık suratlı"
Deyip Ilgaz da dışarı koştu. Damla'yla başbaşa kalınca içeri geçtik.
"Ee siz nasıl barıştınız?"
Diye söze girdim. Damla gülümsedi. Sonrada dişlerini ısırdı. Utanıyor gibi bir hali var. Yanına gidip kolundan dürttüm.
"Hadi hadi çıkar ağzındaki baklayı"
Dedim.
"Ben ona aşırı tepki verdiğimi fark ettim ve onun yanına gittim sonra sonra biz şey yaptık"
Sen aslında en güzel tepkiyi verdin ya neyse.
"Ne yaptınız?"
"Şey işte anlarsın ya. Hani kız ve erkek belli bir zaman sonra şey yapar ya"
Hassiktirr. Hem İrem hem bu. Yandık yandık bu erkekler de ne piçtir ya.
"Birlikte oldunuz?"
Deyip gözlerimi sonuna kadar açtım. İşaret parmağını dudağımın üstüne getirdi ve beni susturdu.
"Şişş sessiz ol. Bence normal bir şey hatta şuana kadar sizin birlikte olmadığınıza ben çok şaşırdım"
Alla allah ordan bakınca biz sevgili gibi mi duruyoruz diyicem ama öyle duruyoruz gerçekten de.
"Off Damla'ya saçmalama"
Dedim. O ise bana sinsice sırıttı.
"Yoksaaaa...."
Bu gitgide yanlış anlıyor.
"Ya hayır diyorum"
Dedim ve kafamı diğer tarafa çevirdim. Damla da arkada anırarak güldü. Ne var yani çok mu anormal.
Kapı sesi olduğunda ayağa kalktım. Ilgaz ve Doruk içeri girdi. Sonra ikiside koltuklara yayıldı.
"Ee siz nerde kalıcaksınız?"
Dedi ılgaz. Odun ya valla odun.
"Bi oda ayırırsın herhalde"
Dedi Doruk alay geçer gibi. Ilgaz'ın birden tipi değişti gözleri büyüdü. Bu hali çok komik.
"Siktir, sizin zamanlamanızı sikeyim"
Dedi ve koltuktan kalktı. Sonra yerdeki valizlerden birini alıp bize döndü.
"Ne bekliyosunuz, hadi yerleşin"
Dedi ve merdivene yöneldi. Bak yine kıyamadı. Ilgaz'ın en çok bu yönünü seviyorum. Dışardan tam bir odun, öküz, ciddi, piskopat görünsede aslında çok iyi biri olması.
Doruk da ayağa kalktı ve diğer valizi alıp merdivenleri çıktı.
------

Ilgaz'dan;
Tam Hira'yla barışmışız, aynı evde başbaşayız beynini siktiklerim geldi. Neyse olan oldu zaten şimdi yeni plan yapmak lazım. Onu istiyorum artık. Her bana bakışında her ona dokunduğumda daha çok istiyorum. Tamamen bana ait olsun istiyorum.
Boş odalardan birine girdim. Valizi dolabın önüne sallayıp geri döndüm. Kapının önünde duran Doruk'la karşılaşınca durdum. Damla'yı daha birkaç hafta öncesi ne kadar ağlatmıştı. Ama o olayı da tam bilmediğim için ağzını yüzünü kıramıyorum. Biri kuzenim biri kardeşim dediğim insan sonuçta biri bir şey yapsa ilk ben döverim.
"Bro sizin halletmeniz gereken işler varsa biz otele gidelim"
O halletmem gereken işi bir becerebilsem. Size mi laf söyletirim.
"Doruk, elini ayağını sikmeden çekil"
Hemen kenarı çekildi. Bende merdivenlerden indim. Damla'da merdivenlere yönelmişti. Yanağından makas aldım. Gülümseyip merdivenlerden çıktı. Bende Hira'nın yanına gittim. Hira dudağını dişlemiş bir şey düşünüyordu. Şu an ne kadar seksi olduğunu söylesem utançtan kıpkırmızı olurdu kesin.
Hiçbir şey söylemeden oturmayı sürdürdüm. Hira zaten söylemeden yapamazdı. Koltukta rahat bir pozisyon aldım. Kumandayı da alıp kanal seçmeye başladım. Hira bana baktı. Sanki geldiğimi yeni fark etmiş gibi bir hali vardı.
Sonra yavaşça bana yaklaştı. Sol bacağını üstümden geçirip diğer yanıma koydu. Kucağıma niye oturduğuna dair hiçbir fikrim yok ama biraz daha kalırsa neler olacağını biliyorum.
"Hir-.."
Ellerini dudağıma koydu. İlk defa ben onu değil o beni susturuyor. Dudağını yaladı sonra da bana yaklaşmaya başladı. Dudağı dudağıma değdiği gibi onu öpmeye başladım. O da karşılık vermeye çalışıyordu. Ama benden pek vakit kalmıyor.
Ellerimi kalçasına getirip ayağa kalktım. Dudağımı çekip
"Evde tek olsak daha farklı yerler olabilirdi ama şimdilik oda"
Dedim ve güldüm. Rengi değişmeye başladı. Daha fazla mor olmadan tekrar onu öptüm. Merdivenleri zorla çıkıp odaya ulaştım. Onu yatağa yatırıp üstüne çıktım. Ellerim tişörtüne kaydı.
Bir tepki vermeyince tişörtünü yavaş yavaş çıkardım. Sonra da şortunu. Ellerini gömleğime getirdi. Sonra ona yardım etmek için gömleğin ilk düğmesine uzandım. Elimi tuttu.
"Ben yapmak istiyorum"
Deyince elimi çekip açmasını bekledim. Son düğmeye geldiğinde daha fazla dayanamayıp gömleği kafamdan çıkardım. Pantolonumun düğmesine uzandığında Hira'ya baktım. Acaba bir şey mi içti. Ama içmişe de benzemiyor ne oldu bu kıza.
Ama ne olduysa iyi olmuş
Pantolonumun düğmesini açtı. Sonra onu da çıkardım. Vücudu o kadar iyidi ki. Kıvrımları çok seksiydi. Onun ilki olmak çok başka. Vücudunda ufak bir gezintiye çıktım. Boynunu öpmeye ve emmeye başladım.
Tadı nefisti. Arada sırada acıdan ya da zevkten ikisi de olabilir inleyince daha da ileri gitmek istiyorum. Ama Hira'nın canını da yakmak istemiyorum. Sikeyim bu çelişkiyi.
Boynundan daha aşağı kaydım. Südyeninden taşan kısımları öpünce kahkaha attı. Bazı kızların ordan tiki olduğunu biliyordum galiba Hira da onlardan.
Bende gülümsedim. Sonra Hira'yı hafifçe kaldırdım. Ellerimi südyeninin kopçasına getirdiğimde durdum. Ve gözlerine baktım. Kafasını salladı. Sonra açtım. Elimdekini kenarı atıp ona baktım. Elleriyle kapatıyordu.
"Hala mı utanıyorsun?"
Dedim kısık sesle.
"Hemde nasıl"
Nerdeyse zor duymuştum. Kendi kendine mi konuşuyor ne yapıyor bu anlamadım ki.
"Benden utanma. "
Dedim ve elini çektirdim. Göğüslerine baktım.
"Bu arada haklıymışsın 90 var"