Bu çocuk gerçekten bedelle kafayı bozmuş. Her yaptığım şeyden sonra bedelini alcam diye tutturuyor. Hayır yani alt üstü kafasına top attım nolucak.
Duvarla Ilgaz'ın arasında olmak çok rahatsız edici çünkü kendimi tutamayıp kasıklarına tekme atmamak için ayağımı zor tutuyorum. Ama ılgaz çok rahat gözüküyor. Arada da sinsice sırıttığını görmek sinirlerimi daha çok bozuyor.
Gözünü bile kırpmadan bana bakıyorken ben ne mi yapıyorum. Kurtulmaya çalışıyorum. Ama sadece çırpınmakla kalıyorum çünkü kurtulamıyorum.
"Bıraksana hayvan herif. Bu kez ayağını yıkamıycam"
"Zaten ayağımı yıkamıycaksın. Bu bedelin tam bana göre."Ona göre şeyler hep sapık şeyler olur. Zorla tecavüz etmez değil mi?
Lanet olsun buraya gelirken ne düşünüyordum ki!
Yüzünü bana doğru yaklaştırmaya başladı. Bir yandan onu itip kaçmak istiyorum bir yandan da anın tadını çıkarmak.
Ne diyorum ben ya. O piçin teki. Onun için ben bugün varım yarın yok. Orospu olmayada niyetim yok.
Onu ittim hemen, geriye doğru sendeleyince fırsat bu fırsat deyip koşmaya başladım. Merdivene yaklaştığımda belimde bir el hissettim.
Hassiktir hangi ara geldi bu.
Beni kendine doğru çekti ve bir çırpıda omzuna attı. Odasına götürdü yatağına fırlattı. Resmen fırlattı.
Doğrulmaya çalıştım ama üzerime çıkınca tabi bunu başaramadım. Ellerimle göğsünden itmeye başladım. Kıpırdamıyor bile.
"Zorluk çıkarman senin zararına çocuk, hem bu geceden sonra artık sana çocuk demem belki."
Bana tecavüz edicek.
"Seni piç, hemen kalk üstümden. Bedel medel umrumda değil."Sinirden ağlamak üzereyim. Korkuda var tabi.
Benim söylediklerimi hiç takmıyomuş gibi boynuma yöneldi. Öpücükler bırakmaya başladı. Sonrada emmeye.
Yarın boynumun mosmor olacağına eminim. Hala onu itmeye çalışıyorum ama o kuala gibi yapıştığı için hiç etkisi olmuyor.
Elleri uzun kollu badimin içine girdiğinde çığlık atıcaktım ama eliyle ağzımı kapattı.
Badimi çıkardı, Sonrada eteğimi.
Karşısında iç çamaşırlarımla durmak çok utanç vericiydi. Yüzümün domatesten beter olduğuna eminim.
"Bu kadar utanma. Daha iyilerini gördüm."
"Bırak beni git onlarla yap o zaman. Ellerini çekkkk"Elleri hala göğsümdeydi. Dudakları ise boynumda. Artık direnmeye gücüm kalmadığı için bedenimi serbest bıraktım.
Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı.
"Bak böyle, kendini bana bırak."
Uzun zamandır tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. Uçakta gördüğüm ilk an nasıl sevmişim bu çocuğu. Ne kadar aptalım. Safım.
Ama artık ondan sadece nefret ediyorum.
Ilgaz birden kafasını kaldırdı.
"Tuzlu bir şey mi yedin? Dudaklarında tuz tadı var"Dedikten sonra ağladığımı fark etti. Gözyaşlarım dudağıma kadar ulaşmış olmalıydı.
"Cidden ağlıyor musun? Ne oldu o kafama top atan cesaretli kıza "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE !
Teen Fiction+ Yaşamam için ışığım olur musun? - Karanlığın en dibindeyken mi... *** Ilgaz ve Hira'nın karşılaşmaları pek iyi olmuyor ama sonra bir türlü ayrılamıyorlar. ikisininde hayatı berbat ama onlar beraberken hayat duruyor. Ilgaz'ın bedellerini ödemek z...