Gitme

3.9K 166 20
                                    

Ne yapacağımı şaşırmış halde kalakaldım. Doruk'ta benden pek farklı gözükmüyor. Ayağa kalktım ve Ilgaz'ın tam önünde durdum. Ve hiçbir şey demeden yanından geçmek için harekete geçtim. Ama tabiki buna izin vermedi. Koluma yapıştı
"Size burda ne bok yiyorsunuz diye sordum"

Dedi dişlerinin arasından. Heyy Allah'ım ya sanane sanane yani. Doruk benden önce söze başladı
"Damla hakkında konuşmaya gelmiş"

Tabi göt yemiyo İrem'i demeye. Elimi Ilgaz'dan kurtarıp barın çıkışına yöneldim. Ordan burdan çarpıp duruyorlar feleğimi şaşırdım. Sonra biri birden beni belimden tutup çekti.
"Bırak Ilgaz" deyip yüzüne baktım. Ama baktığım kişi Ilgaz değil. Kahverengi saçlı, siyah gözlü, kaslı bir çocuk. Beni kendine iyice bastırdı. Hassiktir
"Hadi güzelim. Senin de istediğini biliyorum"

Mal ya. Boş boş da konuşuyor. İstiyormuşum. Senin kaslı kollarını müsait bir yerlerine sokarım.
"Bırak beni yoksa kasıklarına tekmeyi yersin"

Dedim ama korkmak yerine kahkaha attı. Özürlü spastik. Sonra da boynuma daldı.

Yalayıp ısırmaya başladı bir yandan da beni ücra köşelere sürükledi.

Aklıma o çıkmaz sokak geldi. O dört  canavar bir de Ilgaz'ın kurtarışı. Gözümdeki yaşlar sel gibi akıyor bir yandan da hareket etmeye çalışıyorum. Ama kıpırdama bile olmuyor. Lanet olasıca kaslı erkekler. Bağırsam da kimse gelip bana yardım etmiyor. Bardaki herkes kendi işine bakıyor.

Adam artık boynumu sadece emmeyip sömürmeye de başladı. Acayip bir şekilde acı çekiyorum. Ben boynumu zorla ondan kaçırdığımda boynumdan daha aşağılara kaymaya başladı. Ve elini belimden çekip duvara koydu. Bende fırsat bu fırsat deyip kolunun altından geçtim. Tekmeyi de kasıklarına vurup kaçmaya başladım. Ama daha iki adım gidemeden ayaklarımdan tutup yere düşmemi sağladı.

Dizimin acısını umursamadan kalkmaya çalıştım. Ama çok acıyor. Tam yere düşecekken biri kolumdan tutup kaldırdı.
"Siktir. Bela olmaktan başka ne işe yararsın sen?"

Dedi. Ve yumruğu adamım gözüne indirdi. Sonra da tekmeyi karnına. Adam bir yandan yalvarıp diğer yandan da kurtulmaya çalışıyor. Aynı benim az önce yaptığım gibi. Eskiden olsa acıyıp Ilgaz'a bırakması için yalvarırdım ama şimdi hiçbir şey yapmayıp sadece izliyorum. Ne oldu bana, ben ne zaman bu kadar duygusuz oldum. Biliyorum o adam bana tecavüz etmeye kalktı ama yine de eskiden olsa ben acırdım.

Duvardan destek alarak oturdum ve dizerimi kendime çektim. Savunmasız zamanlarımda ya da düşüneceğim zamanlarda hep bunu yaparım zaten. Ellerimi de dizimin orda birleştirdim. Kulağıma müzik sesi ve ılgaz'ın küfürleri geliyor. Artık dayanamıyorum. Benim yüzümden birini öldürecek kadar dövmesine dayanamıyorum.
"Yeeettteeerr bırak artık Ilgaz. Görmüyo musun halimi dayanamıyorum."

Dediğimde Ilgaz kafasını çevirip bana baktı. Etraftan bir kaç kişide bana baktığında sesimin güçlü çıktığını anladım. Demin yıttınıyodum bir kişi bakmadı ama. Ilgaz adama son bir tekme darbesi atıp bana doğru geldi. Ellerimi dizimden açtırttı. Ben ise hiçbir şeye hayır demiyor öylece bekliyorum. Sonra bir elini dizimin altına diğer elini de sırtıma getirdi.

Havalandığımı hissettim. Keşke şuan Ankara'daki yatağımda uyuyor olsam. Ama nerdee anca rüyamda. Hayaller Ankara hayatlar Trabzon.

Ilgaz barın çıkışına doğru ilerledi. Bende kafamı Ilgaz'ın boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim çünkü artık bu duman ve alkol kokusuna katlanamıyorum. Ilgaz kulağıma eğilip
"Bu yaptıklarının bir bedeli olucak biliyorsun dimi"

ZÜPPE !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin