Birinin beni dürtmesiyle uyandım. Beni uyandıran o hayini görmek için kafamı çevirdiğimde yaşlı bir amcayı gördüm acaba dede mi demeliyim. Evet son karar dede.
"buyur dede"
"dede senin babandır pezevenk seni."
Bacım mı diyim ne diyim amk. Ya da şimdi sinirlendirmesem daha iyi elindeki baston göt korkusu yaptı."amca özür dilerim tamam mı rahatladın mı? Beni niye uyandırdın ki"
Dedim sabırsızca. Yanımdaki taş çocuğu kesiceğime bu adamla uğraşıyorum."buralarda böyle şeyler ayıptır kızım burası karadeniz. Öyle kafanı her istediğin yere koyamazsın."
Acaba fesat mı düşünsem ama buralarda böyle şeyler olmaz dediğine göre o anlamda demiş olamaz. Ne diyorum ben ya hangi anlam. Yok öyle bi anlam. Sınıftaki gerizekalılar yüzünden saçma sapan konuşur oldum. Karşımdı yaşlı dede. Ahhhh pardon amca bana kötü kötü bakmaya başladı. Doğruya benden cevap bekliyodu ben burda neler düşünüyorum.
" tamam amca daha dikkatli olurum. "Tabiki yalan gittiği gibi tekrar kafamı omzuna koyucam. Hahaa
Sonunda amca uzaklaşmaya başladı. Kafamı yanımdaki taş, yeşil gözlü, sarışın, clear men kokan, adını bilmediğim ...
Bi dakikaya ben niye adını sormadım ki. uyandığında sormayı unutmamayı aklıma not ettim.
Sonra birden bişey dikkatimi çekti. Beyaz tişörtünün omzunda sarı bi leke vardı. Bu ben uyumadan önce de vardı dimi. Yani inşallah vardır. Ne olabilir ki. Yoksa yoksa o benim salyam mı??
Hassiktir...
Ne yapıcam şimdi ben
Çantamda ıslak mendil aramaya başladım.
Aradığımda bulamam ki bi şeyi. Tam 8 dakika aradım. Evet saymıştım. Ya uyanırsa işte o zaman kendimi uçaktan atarım. Rezil olurumm.
Hemen işe koyuldum. yanımdaki ismini bilmediğim yakışıklının kucağına kendi ağırlığımı vermeden yerleştim. Şimdi bizi böyle az önceki dede görse, benim atlamama kalmadan ikimizide camdan kendi elleriyle atar valla. Neyse hala neler düşünüyorum. Islak mendili elime alıp bastırmadan silmeye çalıştım. Ama çıkmıyodu işte. Su lazım bana. Belki daha güzel çıkar. Hostesin yanına gidip su istediğimde bana
"Bir dakika şekerimmm."
Dedi. Tam bi sürtük gibi konuştu. Giyinişide öyleyidi. 2 karış bile etmezdi eteği, gömleğinin 3 düğmesi açıktı, düğmeler bağımsızlığını tekrar kazanmak isteyen hapishane kaçkınlarına benziyodu. Ayakkabısındaki o topukla uçakta nasıl geziyo acaba.
Bana bi şişe su uzattı. Teşekkür bile etmeden yerime döndüm.
Hala uyanmamış. Ohhhhh
Kırk yılda bir şansım yaver gitti.
Hemen eski pozisyonumu aldım.
Kıpırdanmaya başladı.
Açtım yine şom ağzımı.
Ben ne yapıcam şimdi
İşte şimdi sıçtın Hira.
İyice gözünü açmaya başlayınca su şişesini açıp tişörtünün üstüne boşalttım.
Birden kalkınca bende kucağında olduğum için yeri yalamıştım.
Kafam acıyodu ama bu düşünmem gereken en küçük şey diye iç geçirdim.
Çocuk birden küfür yağdırmaya başladı. Ama hayatımda duymadığım küfürler. Sanırım su fazla soğuktu.
Sonra beni farketti.
"Hassiktir. Sen hangi götüne güvenip bana şaka yapıyosun"
Kucağında olduğumu anlamamış en azından. Leke de geçmiş.
" Ha-hayır ben özür dilerim. Yanlışlıkla oldu gerçekten ben su içe içe geliyodum ayağım kaydı. Su şişesi sana fırladı bende yere düştüm."Gerçekten söylediğim yalana ben bile inanmıştım. Çünkü durum gerçekten de öyle gözüküyordu.
Çocuk olay yerine göz ucuyla baktıktan sonra
"seni uyarıyorum. Bi daha asla böyle bişey olmasın. Yoksa senin için hiç iyi şeyler olmaz"
Deyip gitti. Bu bir tehdit miydi deyip durdursa mıydım. Hayır hayır yumruk yemek istemiyorum.
Neriye gitti acaba?
Kafam neden hala acıyor?
Buraları kim temizliycek?
Ve son olarak şuan nerdeyiz kaç saat kaldı?
Sabahki sürtük hostes geldi. Arkasından da adını bilmediğim, yeşil gözlü, egoist ,yakışıklı çocuk geldi. Artık adını gerçektende öğrenmem lazım.
Hostes eğildi ve temizlemeye başladı. Orospunun her yeri gözüküyordu. Abartmıyorum her yerii.
Çocukta bakıyordu. Açana bakarlar hesabı, Piç ne olucak.
Sinirle çıktım ordan .
Neriye gidicem ki sanki.
Paraşütle atlasam kesin bi gökdelene takılı kalırım o derece şansızım yani.
3-5 dakkaya yakın bi süre bi yerde oturduktan sonra geri döndüm.
İnanmıyorum.
Gözümdeki yaşı geri itmeye çalışıyordum. Beni böyle görmelerini istemiyordum. Evet görmelerini, çünkü benim koltuğumda ikisi kucak kucağa oturmuş yiyişiyolardı.
Niye bilmiyorum ama gözümdeki yaşı tutamıyorum.
O çocukta eski sevgilim gibi züppenin, piçin teki.
Tabi hostes'te orospunun tıpkı babamla gizli gizli yatan temizlikçimiz gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE !
Teen Fiction+ Yaşamam için ışığım olur musun? - Karanlığın en dibindeyken mi... *** Ilgaz ve Hira'nın karşılaşmaları pek iyi olmuyor ama sonra bir türlü ayrılamıyorlar. ikisininde hayatı berbat ama onlar beraberken hayat duruyor. Ilgaz'ın bedellerini ödemek z...