Ilgaz'dan;
Hira birden durdu. Bana şaşkın ördekler gibi bakış attı. Bu hali o kadar tatlı ki hep böyle kalsa ama bazen cadılığı tutuyo.
"Sex"
Dedim ve kahkaha atmaya başladım. Hira ağzımı kapattı. Ama çoktan yanımızdan geçenler duymuştu bile. Yanakları morcivertliğin yolunu tuttu.
"Ilgaz ya uff beni hep utandırıyorsun. Ben eve gidiyorum"
Dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Arkasından yetiştim ve elini tuttum. Çekmeye çalışsada izin vermedim.
"Aklıma gelen fikir başkaydı. Denize gidelim diyicektim aslında"
Dedim ve vericeği tepkiyi merak edip ona döndüm. Gözleri ışıl ışıl olduğuna göre Hira bunu favladı. Ama sonra dudaklarını büzdü.
"Ama Ilgazz Ankara da deniz yokğğ"
Kahkaha attım.
"Bizde izmir'e gideriz"
Dedim. Tekrar sevindi.
"Seni çok seviyorum"
Dedi ve bana sarıldı. Sikeyim bende...
Ne diyorum ben ya.-------
İzmir'e geldiğimizden beri Hira'nın dişleri bi kapanmadı. Hep mi güler bir insan. En ufak şeyden bile mutlu olmayı nasıl becerebiliyordu.
Siktir o çocuk Hira'ya mı bakıyor. Ona ateş püsküren gözlerle bakmayı sürdürdüm. Bi bidaha baksın sikicem o çocuğu.
Çocuk bizim tarafa doğru geldi sonra arkamızdan gelen esmer bir kızla sarıldı.
Hah içim rahatladı. Onları incelemeyi bırakıp Hira'ya döndüm.
Elbisesini bile çıkarmamıştı. Tamam ben çıkarmasına izin vermemiş olabilirim ama hiç ısrar da etmedi .
"Denize girmiyicek misin?"
Dedim bıyık altından gülerek. Deniz fantazisi yapmaya hayır demem.
"Elbiseyle mi ılgaz"
Dedi ve trip atarak önüne döndü.
Ayağa kalktım sonra da Hira'yı kucağıma aldığım gibi suya koşmaya başladım.
Az önceki esmer kızın arkamızdan konuşmalarını duydum.
"Bak şunlara ne kadar eğleniyorlar. Sen bana hiç böyle şeyler yapmıyorsun isoş" o ne öyle köpek ismi gibi.
Hira düşmemek için bana sarılırken. Kokumu içine çektiğini hissettim.
O benim hiç olmayan annem gibiydi. Beni öylesine seven ve değer veren.
"Uçak inişe geçiyorr"
Dedim ve denize attım Hira'yı. Sonra da peşinden bende daldım.
"Sen delisin"
Dedi Hira ilk nefeste. Onu kendime çektim. Ayaklarını belime doladı.
"Sen karadenizli olabilirsin ama ben Ankara'lıyım ve yüzmeyi pek beceremem"
Dedi. Onu daha önce görmüştüm.
"Bana güven"
Dedim ve insanlardan uzak bir yere doğru yavaş yavaş yüzmeye çalıştım. Ama her yer insan doluydu.
"Kimseye güvenmediğim kadar"
Dedi Hira ve beni durdurdu. Kendini bana biraz daha bastırdı. Hira da su fantazisi seviyor galiba. Dudaklarımı dudaklarını sürdüttüm. O kadar sıcacıktı ki. Şimdi ısırmak vardı ama kıyamıyorum.
Ağzımda tuzlu bir tat oluştu. Hadi ama deniz suyu mu. Dudağından ayrıldım Hira'nın ağladığını görünce elimi gözlerine getirdim ve silmeye çalıştım. Sikeyim elim ıslak.
"Ne oldu? "
Dedim. Bir yandan da bizi yüzeyde tutmaya çalışıyordum.
"Göl aklıma geldi"
Dedi kısık sesle. Ahhh salak kafam. Siktiğimin gölünü hala unutamadı tabi.
"Hadi çıkalım"
Dedim ve onu sahile getirmeye çalıştım. Kısa süre sonra sahile ulaştık ve güneşin altında kurumayı bekledik.
Hira askılarını indirmiş güneşlenmeye bile başlamıştı. Bende uzandım.
Telefonumun çaldığını duyunca hemen elime aldım ve açtım.
"Ilgaz ben her şeyi Hira'ya söylüycem"
Sikeyim seni Bengü. Seni o gün öldürmeliydim.
"Sakın!"
Dedim sadece. Hemen söylemezdi sadece gözümü korkutmaya çalışıyordu.
"Siz orda gezip tozarken ben neler çekiyorum biliyor musun? Seni seviyorum ama sen o şıllıklasın"
İşte şimdi sinirlenmeye başladım. Ayağa kalkıp Hira'dan uzaklaştım.
"Sen kimsin de Hira'ya şıllık diyorsun mını siktiğim orospu"
Dedim. Telefonun diğer ucundan ağlama sesleri geldi.
Devam ettim.
"Evde bekle birkaç saat sonra yanına gelicem"
Dedim. Ağlama sesleri kesildi birden.
"T-tamam"
Dediği gibi başka bir şey demesine izin vermeden kapattım.
Hira'nın yanına gittim.
"Hira gidiyoruz"
Dedim ve yerdeki tişörtümü alıp üstüme geçirdim.
"Niye?"
Dedi masum kediler gibi. Ama eğer Bengü ona anlatırsa hiç böyle olmuycak.
"İşim var Ankara da"
Dedim. Kafasını aşağı yukarı salladı ve ayağa kalktı. Elimi omzuna getirip askılarını düzelttim. Arkamızdaki çift bize bakıyordu. Kesin kız yine isoşunun başını kemiricek.
-------
Evin kapısından girdiğimiz gibi saatte baktım. Şimdi gitmem lazım ama Damla'yla Doruk'un evde olduğundan emin olayım.
"Dorukkk"
Diye bağırdım. Doruk mutfaktan sadece bir baxırla çıktı. Siktir biliyodum biliyodum bu beyinsizin bir gün dangalaklık yapacağını.
"Dorukk bıçağı alıp sikini kesmeden pantolununu giy"
Diye kükredim. Doruk hemen merdivenleri tırmandı. Damla mutfaktan gülerek geldi. Allah'tan o normal giymişti.
"Ben çıkıyorum gelirim 1-2 saat sonra"
Dedim ve çıktım. Arabama atladım. Gazı kökleyip caddeye çıktım. Bengü'ye hangi işkenceleri etsem acaba.
Arabaları sollayıp sollayıp geçerken plan yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. En iyisi tehdit.
Evine geldiğimde kapıyı çaldım. Hemen açtı kapının önünde mi bekliyordu bu kaltak.
Bana sarıldı. Ayırmaya çalıştım ama kuala gibi sardı bok yiyen.
"Aşkım seni çok özledim bak senin için bu kıyafeti giydim."
Benden ayrılınca kıyafetine baktım. Götünü bile kapatmıyordu. Bu elbise bile değil ki bildiğin gecelik.
"aşkım demeyi kes! Buraya niye geldiğimi gayet iyi biliyorsun. Sakın ağzını açayım deme!"
Dedim. Bengü yine ağlamaya başladı. Öyle yapmacık ağlamamı olur sikim ya.
"Yarın ona söylüycem. Bizim birlikte olduğumuz söylememe engel olmazsın!" Dedi. Siktiğimin orospusu . Bunun için elimi kaldırmaya değmez ama ne olabilir ki başka.
Elimi duvara vurdum.
"Öğrenmiycek. Buna izin vermiycem"
Diye bağırdım. Sonra da gitmek için arkamı döndüm. Koluma yapıştı. Siktir.
"Gitme o kıza gitme"
Diye ağladı. Sümüklerini de hep koluma bulaştırdı. Sikeyim. Elimle kızı ittirdim. Yere yapıştı. Hızımı almadan vurdum tabi. Ama bu kıza iyi bile oldu. Gebersin orospuHira'dan;
Ilgaz'ın birden yine ruh hali değişti. Bir oraya bir buraya sürükleyip duruyor. Sonunda da işim çıktı. Ohh ne ala memleket.
Beni eve bıraktıktan sonra üzerimi değiştirdim. Aşağı inip bizimkilerin yanına oturdum. Doruk pantolununu giymişti. Sırıttım. Damla hemen meraklı melahatlığa başladı tabi.
"Ee bütün gün ne yaptınız?"
Gülümsemeden edemedim. Aklıma beni kucağına alıp denize koşuşu geldi.
"İlk sinemaya gittik orda rezil olunca çıkmak zorunda kaldık"
Damla beni susturdu kesin niye diye sorucak. Doruk'un yanında hiçç rezil olamam kusura bakma damla.
"Niye diye sorma söylemem. Sonra Ilgaz dedi ki hadi denize. Bizde hopp İzmir'e gittik sonra da birden hadi gidiyoruz dedi ve geldik. Tüm olay bu yani"
Dedim ve sustum. Damla biraz düşündü. Sonra Doruk'a döndü.
"Sen bilirsin nerde Ilgaz"
Dedi işaret parmağını Doruk'a doğru uzatıp. Doruk ellerini havaya kaldırdı ve dudağını büzdü.
"Vallaha bilmiyorum. Damla bir daha benle yatmasın ki bilmiyorum"
Damla hemen kafasına vurdu. Ona öldürücü bakışlar atmayı da ihmal etmedi tabiki.
Onlar kavga ederken kapı çaldı. Kesin Ilgaz'dır. Deyip kapıya koştum. Son kez aynaya bakıp açtım. Ilgaz'dı gelen ılgazz.
Kapıyı sonuna kadar açıp geçmesini bekledim. İçeri geldi sonra da kapıyı kapattım. Merdivenleri çıkmaya başladı bende peşinden gittim. Odaya geldiğimizde ilk defa gözlerime baktı. Uzunca baktı baktı sonra ellerini bana uzattı.
"Bana güveniyor musun?"
Dedi sessizce. Bende kendimden emin bir şekilde cevap verdim.
"Daha öncede dediğim gibi kimseye güvenmediğim kadar"
Dedim ve gülümsedim.
"O zaman valizini topla gidiyoruz"
Neyyyy. Nereye mi desem niye mi desem ne diyiceğimi şaşırdım elim ayağıma dolaştı.
"Nereye?"
Dedim ilk önce. Dudaklarını büzdü. Yerim ama ben senin.
"Bilmiyorum"
"Peki niye?"
Dedim sonra. Ilgaz gözlerini gözlerimden ayırmadan bana yaklaştı. Dudağıma uzanıp kısa bir öpücük bıraktı. Sonra geri çekildi. Gözlerindeki yaşları görünce şok oldum. Onun ağlaması güneşin doğmaması gibi bir şeydi. Hele bide onu ağlarken görmek benim için imkansızdı.
Elimi elinden çekip silmek istedim ama buna izin vermedi.
"Çünkü..
Bekledim ama devam etmedi. Benim de gözümden bir damla yaş düştü.
"Çünkü?"
Dedim sorarcasına.
"Çünkü annemden sonra ilk defa birini sevdim cadı. Seni seviyorum"***
Evett finale geldikk. Umarım beğenmişsinizdir.
İkinci kitap konusuna gelirsek kararsızım. Lütfen yorumlarda isteyip istemediğinizi belirtin.
Bu zamana kadar her bölümümü okuyan herkese teşekkür ederim. Sizi çok seviyorumm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE !
Novela Juvenil+ Yaşamam için ışığım olur musun? - Karanlığın en dibindeyken mi... *** Ilgaz ve Hira'nın karşılaşmaları pek iyi olmuyor ama sonra bir türlü ayrılamıyorlar. ikisininde hayatı berbat ama onlar beraberken hayat duruyor. Ilgaz'ın bedellerini ödemek z...