beni rahatlatıyorsun

4.7K 207 8
                                    

Bu da nerden çıktı şimdi. Ben ve Ilgaz olacak iş değil yani.
"Hira eğer seviyorsan söyle yoksa Ilgaz gibi birini elimden kaçıramam"

Ne yani sevmiyorum dersem Ilgaz'la birlikte mi olucak. Hayır bunu istemiyorum ama onu sevmiyorum da.

Kısacası aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık.

Zorlukla konuştum
"Hayır s-sevmiyorum"

Çatallaşan sesim umarım beni ele vermez. İrem beni yine süzdü
"Emin misin?"

Haahh emin miymişim. Ne dememi bekliyosun ki irem. Deli gibi aşığım mı yoksa ondan nefret ediyorum dememi mi!
"E-evet"

Dolabın önüne geçip daha rahat bir şeyler giyip tekrar yatağa girdim. Sola doğru kaydım İrem de sağa yatar. Yaklaşık 10 dakika sonra yatağın sağ tarafında bir çökme oldu. İrem'in buz gibi ayağı ayağıma çarpınca ayağımı çekmek yerine onun ayaklarını benim sıcacık ayaklarımın arasına alıp ısıtmaya çalıştım. İrem'i ne olursa olsun seviyorum çünkü o hep yanımda oldu benim. Annemle babam kavga ettikleri zaman bizde kalıp bana sıkıca sarılırdı. Biraz olsun sakinleşirdim.

İrem ellerini belime sarıp kafasını da sırtıma koydu. Hep böyle yatardık.
"İyi geceler hiroş"

Aahh hadi ama nefret ederim hiroş'tan
"İyi geceler maymun"

------------

Yine gözüme taciz eden ışık yüzünden yataktan kalktım. Yanıma baktım İrem yok. Nerde bu off.

Ayağa kalkıp küçük banyoma ilerledim. Aynanın üstüne sarı bir not kağıdı bırakmış.
'Canım ben Ilgaz'larla geçen gittiğimiz bara gidiyorum. Belki oradadır şansımı deniyicem. İrem.'

Hassiktir. İrem niye rahat durmazsın ki of off. Hem kendi kendime konuşup hemde dolaptan giyebileceğim bir şeyler arıyorum. En sonunda siyah bir elbisede karar kılıp giyindim. Çantamı ve montumuda alıp hemen evden çıktım.

İrem'den

Sabahın köründe kalkıp buralara kadar geldim ama bu kel izbandut beni içeri almıyor. Ilgaz'ın adını da verdim yine o inadını kırmıyor.
"Heyy, kel izbandut hemen beni içeri almazsan seni Ilgaz'a söylerim. Anladın mı beni"

Ama adam beni takmayıp kafasını başka tarafa çevirdi. Haydi İrem tam zamanı deyip içeri doğru koşmaya başladım. Hemen arkamdan koşmaya başladı kapıdaki kel izbandut. Önümdeki dans edenlerin arasından sıyrılıp önceden gittiğimiz masaya ulaştım ama Ilgaz yok.

Sert bir el beni belimden tutup havaya kaldırdı.
"Bırak beni. Dua et bugün etek giydim yoksa uçan tekmeyi yerdin"

Kel izbandut kahkaha attı. Vayy canına gülebiliyormuş. Beni hızla dışarı çıkarıp yere attı. Dizlerimin üstüne düştüğüm için dizim çok kötü tarhiş oldu. Eteğim hep kan oldu.
"Seni sersem senin şimdi ağzına sıçıcam"

Deyip ayağa kalkmaya çalıştım allah kahretsin dizim çok acıyor.
"Ne oluyor burda mete"

Mete denen kel izbandut da bende sesin geldiği tarafa döndük. Tüm karizmatikliğiyle Ilgaz karşımda duruyor. Gülümsemeye çalıştım ama oldukça canım yanıyor. Mete denen kel izbandut konuşmaya başladı
"Ilgaz bu kız zorluk çıkarıyor."

Hemende suçu bana attı şerefsiz piç.

Sik beyinli.
"Ilgaz beni içeri almıyor yine"

Ilgaz burnundan soluyarak mete'nin ceketinin iki yakasından tutarak duvara sertçe itti. Ve sessizce bir şey dedi. Acaba ne dedi. Benim için mi bu kadar endişelendi? Ilgaz adamı bıraktı ve bana doğru geldi. Kolumdan tutup kaldırdı. Kolumdan çekiştire çekiştire yürütmeye başladı.
"Ne işin var burda?"

ZÜPPE !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin