"Naber Hira. Uzun zamandır görüşemiyoruz"
Valla dengesiz bu çocuk ya. Şeytan diyor elimdeki çatalı fırlat kafasına ama bir şey çaktırırsam da annemler ağzıma sıçar. Uff uff bu çocukla muhattap olmak istemiyorum ama başa gelen çekilir.
"İyim Yankı."Deyip gözlerimi ondan kaçırdım. Yankı da masada ki yerini aldı. Ama susucağa benzemiyor bu dangalak.
"Eskiden çok yakındık. Ama mesafeler aramızı açtı galiba"Dedi imalı imalı. Annem sinirli bir şekilde bana baktı. Çok yakındık derken sevgili olduğumuzu kastettiğini herkes anladı. Eğer gerçekleri anlatırsam yine ben suçlu olucam. Anlatmazsam zaten suçluyum onların gözünde.
"Hala kankayız"Dedim aklıma gelen ilk fikirle. Evet sevgili olduğumuzu aklından çıkarsınlar. Ne kadar zeki kızım ya. Benle başa çıkamazsın Yankı SOYER.
Her horoz kendi çöplüğünde öter diye de bir atasözü söyleyip, deyimde olabilir içimdeki sesi susturdum.
"Neyse hala kanka olduğumuza göre bu gece ki partiye beraber gideriz belki. Ne dersin?"Ya niye vazgeçmiyor bu çocuk. Kanka ayağı göt ayağı yapıcak aklı sıra. Babam izin vermez ki zaten. Sırf ortağına yalakalık yapmak için beni gece gece partilere yollamaz. Babama döndüm kafasını olumlu yönde salladı. Baba yazıklar olsun ya sen harbi yalakaymışsın. Ağzım açık bir şekilde kalakaldım. Yankı'nın sinsi sırıtışı sinirlerimi bozuyor. Balta sapıyla kafasına vurasım geliyor.
"Babanda izin verdiğine göre gidiyoruz?"Dedi sorar gibi. Ama geliceğimi adı gibi bildiğine eminim. Babama karşı koyamadığımı biliyor ibne.
Kafamı aşağı yukarı olumlu salladım. Başka çarem yok. Partiye gitmeden yarı yolda ayrılırım Yankı'dan.
Herkes yemeğiyle ilgilenmeye başladı. Ama Yankı bana bakıyor. Acaba aklından neler geçiyor. Dondurmanın intikamını fena alıcağa benziyor. Çatalımı ete geçirdim tüm hıncımı ondan almak istiyorum...
Yemekle savaşımı bitirdikten sonra kafamı tabaktan kaldırıp etrafıma bakındım. Bir çift gözün beni izlediğini fark etmem zor olmadı. Bana öyle inceleyici bakıyor ki. Uff umrumda bile değilsin 'I don't care' yani.
Kimsenin bana bakmadığını anladığım zaman Yankı'ya orta parmağımı gösterip dil çıkardım. Sonra da masadan kalktım.
"Size afiyet olsun ben odama çıkıyorum"Dedim. Annem bana kötü bakış attı ama yine de takmayıp merdivenlere yöneldim. Paytak paytak çıktım ve odama girdim. Kapıyı kapatacağım sırada bir güç buna engel oldu. Ve beni içeri itip kendi de içeri girdi. Yankı olduğunu kokusundan anladım. Ama yinede yüzünü görmek için önüme döndüm.
"Ne yapıyorsun sen? Çık dışarı"Dedim bağıra bağıra. O ise sadece sırıttı boş boş. Kafasına patlatasım geldi.
"O parmağını götüne sokmaya geldim"bir an aklıma yine Ilgaz geldi. Ilgaz'dan böyle bir şey demesini beklerdim ama Yankı'dan şu ana kadar hiç böyle bir laf duymadım. Bu yüzden gözümün ve ağzımın beş karış açılmasını engelleyemedim. Yankı beni belimden tutup kendine çekti. Hemen ellerimi göğsüne koyup daha fazla çekmesini engelledim.
"Daha zamanı değil. Şimdi aşağı inelim gidiyoruz"Dedi sakin sakin. Sonra da belimi bırakıp elimi tuttu. Evden çıkmam lazım çünkü masada tamam dedim. Babamların görüş alanından çıktığımda ayrılırım Yankı'dan. Partiye martiye gidemem gece gece.
Odadan çıktık aşağıda oturanların koyu sohbetini bölerek gidiceğimizi söyledik. Nasıl mutlu oldular anlatamam. Birkaç sene sonra bizi evlendirmeyi düşündüklerine eminim. Onlara bb deyip evden çıktık. Camdan falan görmesinler diye arabaya kadar bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE !
Fiksi Remaja+ Yaşamam için ışığım olur musun? - Karanlığın en dibindeyken mi... *** Ilgaz ve Hira'nın karşılaşmaları pek iyi olmuyor ama sonra bir türlü ayrılamıyorlar. ikisininde hayatı berbat ama onlar beraberken hayat duruyor. Ilgaz'ın bedellerini ödemek z...