Güneş benim odamda mı doğuyor bu ne ışık amk. Gözlerime taciz eden ışık yüzünden sinirle kafamı yastıktan kaldırdım. Yatağın yanındaki komidinin üzerindeki saate baktığımda 11 olduğunu gördüm zaten yapacak bir şeyim yok ki.
Kafamı yastığıma geri koyup uyumaya devam etmeye çalıştım ama başaramadım. Çünkü bir kez uyanınca bir daha uyuyamıyorum.
Yorganı yere atarak yataktan çıktım. Küçük banyoma gidip rutin işlerimi hallettim. Odaya geri döndüğümde balkonumun camından biri geçti gibi geldi. Ilgaz mı geldi acaba?
Elime yerde duran terliği alıp balkonun kapısını yavaşça açtım. Önce sola sonra sağa sonra tekrar sola baktım ama kimse yoktu. Bi bu eksikti. Delirmeye mi başladım yoksa. Zaten niye hemen Ilgaz'ın geldiğini düşündüm ki.
Biri kapımı kırıcak gibi çalmaya başladı. Eğer yine o küçük canavarsa benden çekiceği var. Kapıya gidip anahtarı çevirdim. Kapı birden açıldı ve biri hemen boynuma sarıldı.
Hadi ama o olamaz dimi. Onun burda ne işi var
"Beni gördüğüne sevinmedin galiba hala sarılmadığına göre"Ellerimi hemen beline getirip sımsıkı sarıldım. Çok özlemişim.
"Senin burda ne işin var İrem""Ee senin teyzen benim de teyzem unuttun heralde kuzen olduğumuzu"
Ne kadar malım. Boynumdan yavaşca ayrıldı. Yüzünü inceleme fırsatını anca yakaladım.
"İnanmıyorummmm makyaj yapmamışsın"
"Sus kızım. Attığın mesajı görür görmez valiz hazırlayıp geldim. Vakit mi kaldı"İrem makyajsız hiç gezmezdi evde bile. Kendine çok özen gösterir. saçını şu anıma kadar hiç topuz görmedim mesela. Saç dedim de yine mi boyattı bu saçını
"İrem yine boyattın saçını "
"Evet öncekinden fena halde sıkılmıştım. Ee beni hala kapıda bekletiyosun teyzem bile hemen içeri aldı yani "
"Mal geç işte sanki burası benim gerçek odam"Gülerek girdi. Valizini dolabın önüne koyup fermuarını açtı. Dolabın kapağını da açıp yerleşmeye başladı. İrem'in tek kıskandığım yanı hiç üşengeç olmaması.
"Sen ne kadar kalıcaksın?"
"Sen ne kadar kalırsan"Deyip işine geri döndü. O kadar çok eşya getirmişki ben onları senelik giyerim o derece. Hiç eşofmanı yok heralde bu kızın hep ya şort ya etek giyer zaten.
"Hira burda hiç taş çocuk var mı? Eğer varsa hemen gidelim tanıştır beni"İrem'in bu erkek merakı bir gün başıma bela açıcak. Küçükken hep sevgilisiyle buluşmaya benide getirirdi. Yakalanıcaz diye ödüm kopardı. Çıktığı erkeklerin çoğuyla öpüşürdü ama sadece biri ile birlikte oldu çünkü onu gerçekten sevmişti. Ama çocuk birlikte oldukları günün sabahında İrem'den ayrıldı. İrem de o günden sonra Ankara'da çıkmadık erkek bırakmadı. Şimdi de Trabzon'daki erkekler yeni hedefi herhalde. Ama ben yinede İrem'i severim eğlenmeyi biliyor kız.
"Burda tanıdığım tek kişi Damla, o da işine yaramaz sanırım"
"Kızım mal mal konuşma yaa, kaç gündür burdasın bulamadın mı bir tane çocuk"Ilgaz'ı bilmesine gerek yok bence.
"Sanki isteyerek geldim İrem."
"Neyse ne hadi biraz dışarı çıkıp avlanalım"Bu kız gerçekten deli. Sokak sokak gezip yakışıklı erkek arıycaz kesin. Ne kadar istemesemde evde oturmaktan da sıkıldım.
"Tamam hadi"
Kapıya doğru yürüdüm.
"Opss, nereye bu halde. Pasaklı olduğunu biliyorum ama benim yanımda tabiki de böyle gezemezsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE !
Novela Juvenil+ Yaşamam için ışığım olur musun? - Karanlığın en dibindeyken mi... *** Ilgaz ve Hira'nın karşılaşmaları pek iyi olmuyor ama sonra bir türlü ayrılamıyorlar. ikisininde hayatı berbat ama onlar beraberken hayat duruyor. Ilgaz'ın bedellerini ödemek z...