Morcivert

2.9K 140 8
                                    

Parmaklarımla masaya vurup ritim tutarken bir yandan da Ilgaz'la Bengü'nün ne konuştuklarını duymaya çalışıyordum. Ama Tarık birden sınıfa gelip tüm sessizliğin içine etti. O konuşurken hiçbir şey duyamıyordum.
"Niye onlara bakıyorsun fıstık?"
Bir yandan çikolatasını midesine gönderirken diğer yandan da konuşmayı ihmal etmiyordu benim oburum.
"Hiçç, dalmışım"
Deyip Tarık'a döndüm. Aslında onların ne konuştuğunu deli gibi merak ediyorum ve Bengü'nün elinin neden Ilgaz'ın kolunda olduğunu da. Ama ben kimim ki onlara hesap sorayım dimi ama.
Tarık bana çikolatasından uzattı. İnanmıyorum Tarık şuana kadar hiç kimseye bana bile çikolatasını uzatmamıştı.
"Sen, bana, çikolata, uzatıyorsun"
Kelime kelime ayırıp söylediğim sözden sonra Tarık sadece kafa sallamakla yetindi. Yaa canım arkadaşım benim. Gülümseyip eline uzandım tam alacağım sırada Tarık tüm çikolatayı ağzına tepti.
"Uyuzzz"
Diye çemkirdim. Bir an gerçekten de bana çikolatayı vericeğini sanmıştım. Uff ya çok mu safım ben.
"Şaka yaptım fıstık. Niye hemen morcivert oldun?"
Sinirlenince ten rengimin değiştiğini ilk Tarık fark etmişti. Ve o an ki ten rengime morcivert deyip duruyor salak. Sanki öyle bir renk var da.
"Tarık beni yalnız bırakır mısın?"
Dedim nazikçe. Çünkü kırılmasını istemiyordum. Daha doğrusu kimseyi kırmayı sevmem.
"O kadar mı kızdın?"
Cebinden başka bir tane çikalata çıkardı ve masaya bıraktı. Karamm en sevdiğim ama biraz burnu sürtsün bakalım.
"İstemiyorum"
Deyip kafamı başka taraf çevirdim. Ne kadar tripliyim dimi. O an gözüm Ilgaz'lara kaydı. Daha doğrusu Ilgaz'a çünkü Bengü yoktu. Ilgaz'da tüm ciddiliği ile bize bakıyordu.
Tam Tarık'a dönüp şakaaa diyeceğim sırada suratıma su fırlattı. Saçım başım her yerim battı. Siktir kesin eylenierım da aktı. Off offf şimdi bittin Tarık efendi.
"Demek bana trip atarsın haaa. Al sana trip"
Dedi ve dışarı doğru kaçmaya başladı. Hemen yan masadan bir tane su dolu pet şişesini alıp sınıf kapısına doğru koştum. Ilgaz'ın yanından geçicekken birden ayağa kalkıp kolumu tuttu.
Neye uğradığımı şaşırdım. Ona mal mal bakmaya başladım.
"Bu halde dışarı çıkamazsın!"
Dedi. Haah güleyim bari.
"Ne varmış halimde"
Dedim sinirli sinirli. Yüzüme biraz daha yaklaştı sonra gözleri göğsüme kaydı.
"Südyenin bile belli oluyor."
Yanaklarıma giden kanı bile hissettim ya. O derece utandım. Hatta Tarık'ın deyişiyle morcivert oldum. Ondan bir iki adım geriye gittim.
"Sanane ya sanane"
Dedim tekrar kapıya yöneldim. Yine tüm sinirimi bozmuştu. elimdeki şişeyi çöp kutusuna attım. O an koridorun sonundaki Bengü dikkatimi çekti. Elif'e ballandıra ballandıra bir şeyler anlatıyor sürtük. Kesin Ilgaz'la konuştuklarını. Şeytan diyor itikle merdivelerden aşağı düşsün.
Merdivenlerden de inmem lazım. Off kim kantini oraya koydu aq.
Yanlarından geçmeden önce kulaklarımı dört açtım. Ne konuştuklarını merak ediyorum ne yapayım.
"İşte Ilgaz birkaç gün içinde benim. Ama bu Hira'yı ordan kaldırmamız lazım."
Dedi. Ne demek Ilgaz onun ya. Bu kız benim sinirlerimi çok bozmaya başladı artık. Daha ne olduğunu anlamadan istemsizce Bengü'ye saldırdım. Bir elimle şaçını tutup diğer elimle yüzüne sümsüğü geçirdim. Elif de dostu olucak sanki kenardan izliyor sadece. Böyle dost düşmanın başına. Zaten öyle ya neyse.
Bengü hiçbir şey yapamayıp sadece bağırıyordu. Birinin beni belimden çekmesi ile ondan ayrıldım. Ben bu beni tutanın...
Arkamı döndüm ve Yankı olduğunu gördüm. Kendimi ondan kurtarmaya çalıştım ama elini bir türlü bırakmadı.
"Bırak beni Yankı"
Dedim. Ama o yine bırakmadı. Ayaklarımla ona vurup duruyordum ama bir çare etmiyordu. Bengü'ye baktım. Yere çökmüş ağlıyordu. Kesin disiplini boyluycam yine. Zaten götünü kapatmayan eteği iyice yukarı çıkmış. Gözlerimi devirdim ve sakinleşmeye çalıştım. O sırada Ilgaz geldi hemen Bengü'nün yanına çöktü. İnanmıyorum yine aynı şeyi yapıyor. Önce Tutku şimdi de Bengü mü?
Bengü onun geldiğini duyunca hemen kafasını kaldırdı ve ona sarıldı. Hassiktir çıldırıcam bunları bana sayı ile mi veriyorlar ya.
Onlar orada sarılırken etraf iyice kalabalıklaştı. Hocalar, bizimkiler falan hepsi nefes nefese geldi. Ayşenur hemen yanıma gelip bana çemkirdi tabi.
"Kavga var beni çağırmıyorsun öyle mi?"
Dedi. İşte gerçek dost. Eylem de hemen gelip bana sinirli bakışlar yollamaya başladı. Sevda hoca ve Alim hoca da geldiğinde kadro tamamlandı. Şimdi doğru disipline.
"Hira, ilk günden yapmasaydın bari"
Dedi Alim hoca. Şuan Hasan burda olduğu için bana nazik davransa da odaya inince ağzıma sıçacaktı. Yankı beni bırakıp geri çekildi. Ne kadar ondan nefret etsemde bu kavgada benim tarafımda olduğu çok belliydi. Birileri gibi Bengü'yü teselli etmiyor.
"Bengü ve Hira doğru odama"
Dedi Alim hoca. İşte şimdi başlıyoruz. Ilgaz'a binlerce kez küfredip odaya indim. Bengü hala zırlayıp duruyor. Tabii ceza almamak için acındırmaya yapıyor orospu. Alim hoca'nın yerine oturmasıyla ona döndüm. Bu bakışı tanıyorum. Bu bakış 'sıçtım senin ağzına Hira' bakışı.

ZÜPPE !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin