elimden kimse alamaz

3.3K 136 14
                                    

Yaklaşık saat 9'a kadar orada bekledik. Havanın iyice karardığı kanısına vararak harekete geçmeye karar verdik.
"Nerden giricez"

Dedim kıza dönerek. O da mal mısın bakışı attı.
"İstersen kapıyı çalalım"

Dedi. Mal ya birde espiri yapıyor. Sanki çalamam. Valla beni inada sokma seni bile adamın eline verebilirim.
"Tamam çalalım"
Birden ciddileştiğimi anlayınca sustu ve terar köpek moduna döndü. Ve dudaklarını büzüp bilmiyorum dedi. Ben mi bilicem aq.
Eğer kapıdan gizlice girmeye kalkarsak adam uyumuyor olabilir. Bu hırsızlar nasıl plan yapıyor acaba. Siktir neler düşünüyorum camdan girelim işte. Kıza döndüm o da bana meraklı meraklı baktı.
"Ulaş'ın odasının camı hangisi?"
Kız hemen.. bu arada ben bu kızın adını hala sormadım. Uff çok da sikimde neyse. Kız hemen üst kattaki camı kırık bir odayı gösterdi. Tamam bu bizim için iyi bir şeydi ama Ulaş orada nasıl yatar. Kışın ne yaptı bu çocuk. O adamı gitmeden benzetmek istiyorum ama yakalanabiliriz.
Bazen yapıcak bir şey olmuyor ve ben böyle anları sikmek istiyorum.
Yerden destek alarak oturduğum yerden kalktım. Hemen yanımda bir kıpırdama oldu. Kız kalkmıştır kesin. Eve doğru yürümeye başladım. Her ihtimale karşı parmak uçlarımda yürüdüm. Evin kapısının önünden geçerken karizmatikliğimi ve cooluğumu bir kenara bırakıp yere eğildim. Sürünmeye başladım. Arkadan bir kıkırdama geldi. Siktir bu kızın amacı ne.
Sinirli bir şekilde arkama döndüm kız hala ayakta dikilip gülüyor. Beni görünce sustu ama hala ayakta dikiliyor. Bu kızda bir gerizekalılık mı var. Kızın koluna doğru uzandım ve yere çektim. Ama bu dengesiz yere değil üstüme düştü. Bardağın dolu tarafını görmek lazım. Yere düşse daha fazla ses çıkardı böyle daha az ses çıktı. Bugün buradan yakalanmadan çıksak iyi valla. Kızı üstümden itip yere düşürdüm. Sonra da "sürün" dedim. Tekrar önüme döndüm.
o canım altına geldiğimde alttaki cama elimi koydum. Yavaşça ayağa kalktım. Tam cama tırmanacağım sırada kız beni durdurdu.
"Mal burada ağaç var görmüyor musun? Ona tırmanıcaz"
Şimdi burada ağzını dağıtmak vardı ama doğru dedi.
Hira'ya ben konuşkan derdim ama bu, bu kız bambaşka emineme taş çıkartır valla.
"Şu bir sikimlik aklınla bana akıl vermeye kalkma! Ben camı kontrol ediyodum"
Şımarmasın hemen. Mal falan hayırdır yani karşısında çocuk mu var. Ağacı incelemeye başladım. Büyük ve geniş bir gövdesi var. Bayağı eski galiba ama dalları o kadar da kalın değil. İki kişiyi taşır gibi duruyor ama yere kapaklanadabilir. Sonuçta güvenemiyorum bok da çıkabilir.
Uff bu espiriyi kullandığıma inanamıyorum. Hira'yla takıla takıla bu hale geldim ne yaparsın.
Neyse şimdi espiriyi siktir edip işe koyulayım. Ellerimi ağacın gövdesine getirdim.
"Hop hopp ilk beni çıkarman lazım. Ulaş seni görünce korkar"
Benden korkarmış mış. Senin o tipine kaç sene dayanan çocuk benden hayatta korkmaz.
"Çık o zaman"
Dedim sadece. Çıkamayacağını biliyorum sonuçta. Bu nazik, şımarık, itici, köpek kız hayatta buraya çıkamaz. Geriye çekildim kız ilk bana sonra ağaca mal gibi baktı. Sonra ellerini ağaca sardı. Sonra ağaca sıkıca sarılıp ayaklarını da sardı ama daha yukarı gidemedi. Orada kaldı. Kahkahamı tutmaya çalıştım ama elimde olmadan biraz kaçırdım. Kız sinirlendi ve bana bağırmaya başladı.
"Tut beniiii.... gerizekalııı..."
Kıza doğru gittim. Hira'yı yangın merdivenine çıkarışım aklıma geldi. Nasıl utanmıştı sersem.
Kızın belinden tuttum ve yukarı ittim. Aslında fırlattım da denebilir kız neye uğradığını şaşırdı. Ellerini üstteki dallara sardı yine.
"Vur dedik. Öldür demedik"
Bana böyle boş boş konuşan insanların kafasını tutup bir yerden sallandırasım geliyor ama hayat işte buna bir türlü izin vermiyor şu amınakoyduğum dünyasında.
"Bana vıdı vıdı etme. Çek götünü şu daldan"
Kız sustu ve götünü yana kaydırdı. Bende ellerimi dala sardım ve kendimi yukarı çektim. Ayaklarımla da destek alıp ilk dala çıktım. Kız benimde çıktığımı gördüğünde diğer dala geçti. İyi bari o kuş kadar aklı buna yetti. Bu arada ben bu gerizekalı ya hiç ismini sormadım. Ya köpek, ya kız, yada gerizekalı diyorum. İliğim çürüdü bu kadar uzun isimleri söylemekten.
"Pişt, adın ne adın?"
Dedim birden. Kız kendini diğer dala zorla attıktan sonra bana döndü. Kısık sesle bir şey mırıldandı ama anlamadım. Tabi anlamam kendi dediğini kendi bile duymamıştır bu mal.
"Benle konuşurken sadece dudağını oynatma bir şey sorduysam güzel cevap ver."
Dedim. Heyy Yarabbim ya. Bu neylerle uğraşıyorum. Şeytan diyor bırak şu kızı da çocuğu git hastaneye kaçır Hira'yı ama o adam bu çocuğa ne kadar eziyet çektiriyor. Siker atardım da ben onu çocuk için yapamıyorum yine.
"Bengü"
Dedi kız. İsmi de kendi gibi bet. Tam kendine yakışır bir isim yani. Ne yapıcaksam bende . Sanki çok sikimde de soruyorum aq. Bir kaç saat sonra unuturum kesin. Neyse siktir et bunu da. Kız ilerle işareti yaptım. O da camın hemen yanındaki dala geçti.
Sonra daldan cama doğru kaydı iyice, bende her ihtimale karşı dala tam binmedim. Kırılır falan tüm plan iptal olur.
Bengü müdür ne sikimdir camı açıp içeri girdi. Bende yerimde beklemeye başladım. Birkaç gün önce benim Ankara'ya gelip bunlarla uğraşacağımı söyleyen kişiyi sikerdim ama şimdi ne haldeyim aq. Ağacın üstünde dala kuala gibi yapışmış bir halde birini bekliyorum. Ben böyle işin taa ebesinin....
Camdan bir kafa çıktı birden. Tombul yanaklı çocuğun yanakları resmen sarkıyordu. Çocuk yanaktan ve göbekten oluşuyor resmen. Ulaş bana ellerini uzattı bende ne yapacağımı şaşırdım ilk.
"Abii"
Abii mii? Kardeşim olmadığı için hep veletler bana itici gelirdi. Ya da olmadığı için öyle sanardım.
Kollarından tuttum ve kendime çektim. Az daha dal kırılıyordu. Siktir, kaç kilosun demekte istemiyorum ama bayağı olduğu kesin.
ben çocuğu yanımdaki dala oturttum sonra Bengü de camdan çıktı. Binbir türlü uğraşla ağaçtan indik. Aslında benim işim burada bitti ama bari sokağın sonuna kadar bırakıyım.
Sokakta ilerlemeye başladık. Kız, çocuğu bir eliyle tutuyor bir eliyle de çanta gibi bir şey taşıyordu. Bu kız hangi ara aldı bu çantayı odadan. Ben çocukla cebelleşireken bu eşyaları bile toplamış.
"Sen nereye gidiceksin?"
Kızın sesini duyduğumda bunları düşünmeyi bırakıp ona döndüm.
"Hastane"
Dedim kısaca. Çocuk çoktan esnemeye başlamıştı yarı yolda uyursa hiç şaşırmam.
"O zaman burada ayrılıyoruz. Bizim ev bu tarafta"
Hastane yolunun tam tersi yönü gösterdi. Sonra yine devam etti
"Teşekkür ederim her şey için. "
Sadece kafamı sallamakla yetindim. Uzatmaya gerek yok söz verdim ve tuttum. Hastane yoluna doğru yürümeye başladım. Arkamdan kız bağırdı hemen. Hiç susmuyor ki mübarek.
"Senin adın ne bu arada?"
Cevap vermedim ve yine yoluma devam ettim. Arkamdan birinin koştuğunu anladım ve durdum. Sinirli bir şekilde arkamı döndüm.
"Ne var ne?"
Dedim tek kaşımı kaldırarak. Ama karşımda kızı değil çocuğu buldum. Kendine demiyeceğimi biliyor tabi çocuğu göndermiş sinsi. Çocuk bana korku dolu gözlerle bakıyor arada da ablasına bakıyordu. Sikiyim kız yüzünden çocuğu da korkuttum. Elimi saçlarına doğru uzattım hemen geri çekildi. Vuracağımı sandı. Dişlerimi gösterek gülümsedim ve tekrar elimi saçına getirdim. Bu sefer geri çekilmedi ve o da sırıttı.
"Yakışıklı hadi ablana git"
Dedim bir an önce gidip hastaneye girmenin yolunu bulmam lazım.
"Benim adım Ulaş"
Hassiktir millet yakışıklı deyince sevinir bu mal da atarlanıyor. Ablasına çekmiş tabi normaldir.
"Ulaş olsun bakalım"
"Senin adın ne?"
Bak bak bak. Ablasını sözünü iyi dinlemiş. En iyisi deyip kurtulmak.
"Ilgaz"
Dedim. Dediğim gibi benden ayrılıp ablasına doğru koştu. Bu çocuk gerçekten de tam ablası gibi. Benle işi bitti bıraktı gitti. Sanki sikimde ne haliniz varsa görün. Tekrar önüme döndüm ve hastaneye doğru yürümeye başladım. Biraz ilerledikten sonra cebim titredi. Telefonumu çıkardım ve mesajlara girdim. Gönderen; bela
Hira ameliyattan çıktı. Odaya aldılar bu akşam uyanabilirmiş. Bunları sadece haberin olsun diye söylüyorum sakın buraya gelme. Zaten almazlar ya neyse ;)

Hayy sikiyim ebesini. Birde sonuna göz işareti yapmış. O işareti götüne sokarım lan ben. Sinirden ne yapacağımı şaşırdım etrafta vuracak bir şey aradım ama hiçbir şey yoktu. Sikiyim böyle işi.
Hira uyanınca o sik kafalıyı mı görücek! Hassiktir benim o hasteneye girmem lazım. Hastaneye girmenin yollarını önceden düşünmüştüm aslında. Hastaneye gerekli malzemelerin geldiği yer var. Oradan gizlice girebilirim. Bir tane malzeminin arasına saklanırım sonra girince diğer tarafa geçerdim ama malzemeler sabah geliyor. Sabaha kadar bekleyemem ki. Hira çoktan uyanır.
Başka yollar bulmam lazım aq benim.
Hastaneye geldiğim gibi etrafı incelemeye başladım. Kapıdaki güvenlik hala aynı. Siktir bu hastanede başka güvenlik yok mu! Parası neyse vereyim de bir tane daha güvenlik alın hastaneye.
Neyse hastanenin arkasına doğru gittim. Bir tane kapı gördüm. Galiba buradan malzemeler geçiyor. Etrafta da kimse yok. İlk defa şans yüzüme güldü. Bir ara bunun için namaz kılmam lazım.
Kapıya gittim ve ittim. Siktir, amınakoyayım, hastaneninde içindekilerin de....
Yaklaşık beş dakikaya kadar küfür ettikten sonra kapıyı bıraktım. Niye kitlerlerki kapıyı sanki.
Biraz daha ilerledim gözüme kadın doğumun olduğu yer çarptı. Tabi lan niye ben bunu düşünemedim. Burası sürekli açık olur. İçeri girdim. Ordaki tüm hemşireler bana acayip acayip baktı.
Siktir bunlar niye bana acayip acayip bakıyor.
Koluma biri çarptı yanıma baktım hemen. Kirli Sakallı bir adam yanımda duruyor. Ee bu adamın yanında karısı da yok. Hassiktir içeridekiler bizi gay mı sandı yani. Bir bu eksikti. Adamın yanından hızlıca ayrıldım. Ve hastanenin diğer tarafına gittim.
Önüme gelen ilk yerde Hira'nın odasını öğrendim. Taaaaa ebesinin düğününe kadar yollamışlar. Asansörde kaç kat çıktıktan sonra indim. Ve aklımda kalan sayı olan odaya girdim.
Sikiyim bu çocuğun Hira'nın yanında ne işi var. Bir de sarılmış vay amınakoyayım. Şimdi seni elimden güvenlik değil tüm hastane bile gelse kimse alamaz.

ZÜPPE !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin