Şehrin Sahibi

147 18 3
                                    


" Neden bana.. Bunu yapıyorsun ? "

Herkes uyuyordu. Ferit ve yanındaki arkadaşı ve ikimiz dışında herkes uykuya dalmıştı. Hâla hayatta olmamıza şaşırıyordum. Uzun süredir havadaydık ve hâlâ üzerimize enkazlar atılmamıştı. Kader, gittiğimiz yere varmak kaderimizde vardı demek ki. Yana kaydım, uzaklaşmak istedim ama arkamdan kolunu uzatıp beni çekti.

Panikle uyuyanlarda gezdirdim gözlerimi.

" Ne yapıyorum ? "

Benim fısıltımın aksine, normal konuşmasıyla direğimi karnına geçirdim. İnledi ama uzaklaşmadı, gülüp daha da yaklaştı. Ağlamama ramak kalmıştı.

" Acı çekmem, hoşuna mı gidiyor ? "

Başımı tutup omzuna yatırdı. Kaldırmak istedim ama izin vermeyip bebeklik saçlarımla oynamaya başladı. Saçlarım örgülüydü. Omuzlarımdan biraz daha aşağı geliyorlardı artık ve örgülü olmadıkları sürece onlara katlanmak can sıkıcıydı. Yutkunup elini tuttum ve sıktım.

Onu uzaklaştırabilirdim.

Ama bu fazla ses yapardı ve herkes uyanırdı.

Zaten yola çıktığımızdan beri sürekli dibimde olması insanları şaşırmıştı. Beni de. Hiç mi düşünmüyordu ?

" Uzak dur! "

Yan dönüp diğer kolunu da üstüme attı. Gözlerimi kırptım. Başımı kaldırıp ona baktığımda gözlerini kapadığını gördüm. Kaşlarımı çatıp kolunu cimdirdim. Umursamayıp başını yerleştirdi çantalara.

" İstemiyorum. "

" Umrumda mı ?

Bıraksana! "

Gözlerini açıp başını aşağı eğdi. Burun buruna gelmemizle gözlerim açıldı ve hızla geri çekildim. Geri geri giderek ondan uzaklaştım.

" Bari havadayken kavga yapma be hatun. Bırakın da uyusunlar, enerjiye ihtiyacımız olacak. "

" Üzgünüm, yanlışlıkla oldu. "

" Sorun yok. "

Ölümün Habercisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin